ONSOZ
TURK KULTURU DERGİSİNDE CIKAN YAZILAR
Cumhuriyetin Kuruluşundan sonra Ataturk'un onderliği altında ele alınan kultur meselelerimizin başında gelen Turk Dili davamız, bugun dahi hala cozulememiş bir "dava" olmakta devam etmektedir. Bunun sebeplerini araştırarak "Dil davamıza" doğru bir yon verilmesinde yardımcı olmak maksadiyle, Dergimiz, ilk sayılarından başlayarak bu muhim mevzu ile ilgili yazılara sayfalarını acmış bulunuyordu. O tarihten beri Dergimizde, dil meselesinde soz ve otorite sahibi kimselerin bircok yazıları yayınlanmıştır. Şimdi bu araştırmaları bir araya getirerek ayrı bir broşur halinde okuyucularımıza sunuyoruz. Dil meselesindeki cidden samimi ve menfaat gutmeyen bu tutumumuz, bazı zumre ve şahıslar tarafından "devrim aleyhtarlığı" şeklinde gosterilmek istenmekte ise de, boyle bir iddianın asla yerinde olmadığını onumuzdeki yazıları okuyanlar acıkca goreceklerdir. Bizim tek gayemiz, bilhassa son yıllarda yanlış bir mecraya sokulmuş olan "Turk Dil inkılabı" na (devrimi değil) doğru bir yol verilmesinin luzumunu belirtmek ve bu doğru yolun ne olabileceğini acıklamaktı. Bu gibi araştırma ve acıklamaların neticesine dayanılarak denilebilir ki, Dil inkılabımızda aksaklık, bilim yolunun ihmal edilmesinden ve "devrim" perdesi altında milli menfaatlerimize uygun duşmeyen bir yol tutulmasından ileri gelmektedir. Ayrıca bu devrime aziz Ataturk'un adı da karıştırılarak, zihinler bulandırılmakta ve bilhassa, yakın tarihimizi iyi bilmeyen genc dimağlar arasında şuphe ve tereddut uyanmaktadır. Artık meseleleri acıkca konuşup tartışmak ve boylece dil işimize doğru ve kararlı bir yol vermek icin gerekli careleri arayıp bulmak ve bunları tatbik mevkiine koymaya calışmak icin zaman gelip catmış ve hatta gecmiştir bile. Ataturk, dilimizle yakından ilgilenmiş, geceyi gunduze katarak calışmalara kendisi de katılmıştır. Ancak, maalesef zaman darlığından, bu meseleyi halledemeden ve calışma metotlarının teferruatına giremeden aramızdan ayrılmıştır. Onun tarafından 1930 da Sadri Maksudi'nin "Turk Dili icin" adlı kitabının başına yazılan şu sozler Dil inkılabımız icin her zaman dustur olacak değerdedir:
Milli his ile dil arasındaki bağ cok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması milli hissin inkişafında başlıca muessirdir. Turk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin.
Ulkesini, yuksek istiklalini korumasını bilen Turk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
Fakat iş tatbikat safhasına intikal edince, bunun kısa zamanda başarılamıyacağı anlaşılmıştır. Ataturk'un bu alandaki calışma ve teşvikleri, hazan birbirine zıt gibi gorunen muhtelif devirler gosterir. Bir ara dilimizdeki her yabancı kelimenin hemen turkce karşılığının bulunmasını arzu etmiş, bazan da dilimizde yerleşmiş bircok yabancı sozleri "kendimizden" sayarak bunların atılmasına taraftar olmadığını ifade etmiştir. Guneş - Dil Teorisi de esasında iyi niyetle ve bu maksatla meydana getirilmiştir. Butun bu faaliyetlerden sonra Ataturk, dil meselesinin ancak şuurlu, yani uzun vadeli bir ilmi calışma ile, ağır ağır cozulme yoluna girebileceğine kanaat getirmiş ve Tarih ve Dil Kurumlarına uzman yetiştirmek maksadiyle Dil ve Tarih - Coğrafya Fakultesini kurmuştur. Ayrıca Tarih ve Dil Kurumlarının, geleceğin Akademisi icin birer cekirdek olacağını da ifade etmiştir. O tarihten sonra, yani son ceyrek asır icinde memleketimizde gerek Ankara ve gerek İstanbul Universitelerinde değerli dilciler yetişmiş, fakat Universite ile tam bir işbirliği yapılamadığı icin dil davamıza hala doğru. bir istikamet verilememiştir. Bu kısa girişten sonra okuyucularımızı, problemlere gore değil de, yazar adlarına gore sıralanmış olan makalelerle başbaşa bırakıyoruz. Dergimizin sayfaları, bu alanda faydalı olabilecek yazılar icin her zaman acıktır.
T. K. A. E.
T.K.A.E. - Turk Dili İcin I-VI
Turk basınında cıkan
Turk Dili ile ilgili makaleler
Turk Kulturunu Araştırma Enstitusu
1966-1968
Tıpkıcekim PDF, ClearScan
Toplam 50 MB, 1137 Tek Sayfa
İndirme Bağlantıları
|
|