
Konya Selçuklu Belediyesi tarafından şehre kazandırılan ve 21 bin metrekare alan üzerine kurulan merkez, Türkiye’nin alanında en kapsamlı ve en büyük merkezi olma özelliğine sahip.
Dünyadaki örnekleri incelenerek hazırlanan merkezin içinde eğitim sınıflarının yanı sıra yüzme havuzları, sosyal yaşam alanları, spor ve müzik atölyeleri, binicilik tesisleri gibi öğrencilerin ve ailelerinin yararlanabileceği pek çok bölüm bulunuyor. Hatta mutfak, çamaşırhane gibi ev ortamını sağlayan bölümler de var, burada çocuğun ütü yapma, çamaşır katlama gibi becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimler de veriliyor. Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin yaşamsal ihtiyaçlarını bağımsız karşılayabilen, üretken, sosyal hayata entegrebireyler olmalarını sağlayankurum olma misyonuyla yola çıkan SOBE, Türkiye’nin her ilinden başvurulara yetişmeye çalışıyor.
411 kişi sıra bekliyor
Merkezi ziyaret ederek, SOBE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ak’tan yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldık. Ak’ın verdiği bilgilere göre merkezin sunduğu hizmetlerden 217 öğrenci yararlanıyor. 166 öğrenci eğitim; 130’u spor; 76’sı da Hidroterapi, Hippoterapi ve Ergoterapi alıyor. 126 öğrenci hizmetlerden burslu yararlanıyor. Başvuruda bulunup kabul için sıra bekleyen 411 öğrenci var; Konya genelinde ise 1400 otizm spektrum bozukluğu tanısı konulan birey olduğu tahmin ediliyor. SOBE’yeçevre illerden hatta yurt dışından da ilgi yoğun. Öğrencilere eğitimler birebir verildiği için maliyetler çok yüksek ancak bu maliyetlerin tamamı bağışçıların desteğiyle karşılanıyor.
Aileleri de unutmadılar
SOBE Vakfı Eğitim Direktörü Alperen Sağdıç’ın öncülüğünde işe başlayan her personele otizm tanısından eğitim metotlarına,grafiklerden ilerleme raporlarının nasıl yazılacağına kadar pek çok konuda eğitimler veriliyor. Aldıkları bu eğitimler iş başı uygulamalarla da devam ediyor.
SOBE Vakfı, Yaygınlaştırma Birimi aracılığıyla otizm konusunda çalışan kurumlar için bir model kurum olmak ve ihtiyaç duydukları konularda bilgi paylaşımı sağlamak amacıyla deneyimlerini de aktarıyor.
Otizmli bireylerin aileleri çocuklarını yalnız bırakamadıkları için adeta hayattan kendilerini soyutluyorlar. Bu durumu dikkate alan SOBE, atölyeler, kurslar, etkinlikler ve eğitimlerlede ailelerin sosyalleşme ihtiyacını gidermeye çalışıyor.Psikolojik Rehberlik Birimi ile öğrencilerin gelişimleri gözlem ve testler yoluyla takip edilen merkezdevelilerin psikolojik süreçlerine de destek olunuyor.Merkezayrıca hem ailelerin yanındaolmak hem de toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla seminer, konferans ve çalıştaylar da düzenliyor.
Başkan Pekyatırmacı: Hayata adapte ediyoruz
Eğitime dair projelerini anlatan Selçuklu Belediye BaşkanıAhmet Pekyatırmacı, “Şehrimizi imar ederken neslimizi de ihya etmenin gayreti içerisindeyiz. Bu konuda üzerimize bir sorumluluk düştüğünü biliyor bu bilinç doğrultusunda hareket ediyoruz” diye konuştu.Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile organize şekilde hareket ettiklerini kaydeden Pekyatırmacı, şunları söyledi: “Son 3 yılda okul dışı öğrenme ortamlarımızı zenginleştirerek çocuklarımızın hizmetine sunduk. Onların kabiliyetlerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerini sağlamak, hayat boyu kendilerini ifade edebilecekleri bir yol çizmelerine katkı sunmak hedefiyle çıktığımız bu yolda büyük mesafeler kat ettiğimizi düşünüyorum. Şüphesiz çocuklarımızı sadece akademik başarı ile geleceğe hazırlamak mümkün değil. İşte bu noktada sunduğumuz hizmetlerle çocuklarımızı hayata adapte ediyor, onların ilgi ve başarısıyla mutlu oluyoruz.”
Meslek edinip işe başladılar
SOBE’de otizmli bireyler içinistihdama yönelik projeler de yürütülüyor. Bu kapsamda, öğrencilerin iş ortamına daha hızlı adapte olabilmelerini sağlamak amacıyla bir sınıfa, çalışacakları ortamın simülasyonu da yapılmış. Şirketlerleiş birliklerigeliştiren SOBE, Unilever ile yapılan iş birliğiyle2 öğrencisinin firmanın Konya Algida fabrikasında istihdam edilmesini sağladı. Unilever’inöğrencilerden çok memnun olduğunubelirten Mustafa Ak, annedemesi hayal olan çocukların bağımsız bir birey olarak sigortalıişte çalışmasının haklı gururunu yaşadıklarını söylüyor.