Başarılı diziler arasında başı ceken "Canan" dizisi Gamze Ozcelikle yola başaldı ve ani bir kararla Gamze Ozcelik, diziden ayrıldı. Gamze'nin boş bıraktı rolu ise Ozlem Conker devraldı. Konu ile ilgili Ozlem Conker'in acıklamasını aktarıyoruz sizlere Melek'ler.


Gamze Ozcelik “Canan” dizisinden ani bir kararla ayrıldı ve yerini Ozlem Conker aldı.
Coğu oyuncunun aksine başkasının rolunu devralmaktan gocunmayan Conker, “Gamze populer bir isim. Sayesinde dizi kısa surede duyuldu. Bilinen, oturmuş bir işe girmek de avantaj” diyor.
Daha once başka birinin canlandırdığı karakteri devralmak riskli değil mi?
- Riski var tabii ama Gamze sadece 16 bolum oynadı. Bu da izleyicinin aklında yer etmesine yetecek bir sure değil. Ote yandan Gamze populer bir isim. Sayesinde dizi kısa surede duyuldu. Yani reklamı yeterince yapıldı. Bilinen, oturmuş bir işe girmek de avantaj olur diye duşundum. Kaldı ki yapım şirketi bana “Canan’ı bu sezon yepyeni bir dizi olarak duşunuyoruz” dedi. Tek değişiklik ben değilim. Benimle birlikte Ragıp Savaş ve Ruchan Calışkur girdi diziye. Kameramızdan muziğimize, hatta senariste kadar her şey değişti...
Neden boyle koklu bir değişiklik oldu?
- Hic bilmiyorum, tamamen yapım şirketiyle alakalı.
“Gamze Ozcelik ayrıldıktan sonra her şeyi sıfırlayalım, tazeleyelim, onun devamı şeklinde sunmayalım” gibi duşunmuş olabilirler mi?
- Bir kere kanalımız diziyi cok seviyor, destekliyor. Yapım şirketimiz de o yuzden bu işe cok ozeniyor. Ozendikleri icin biraz daha zenginleştirmek istediler bence. Dizi cok farklı bir hale geldi. Gecen seneki diziden eser yok.
BENİ SEVEN ADAMI BİR KENARA İTEMEM
Normalde izliyor muydunuz bu diziyi?
- Her yeni başlayan işe mutlaka birkac bolum bakarım. “Canan”ı da işi anlamak icin birkac bolum izlemiştim, ama o kadar. Cok fazla televizyon izlemeye vaktim olmuyor.
Dizideki “Canan”, romantaki karakterle bire bir ortuşmuyor değil mi?
- Hayır ortuşmuyor.
Romandaki Canan daha rahat, gunu gun eden biri. Ama bizim izlediğimiz dizide oyle bir kadın yok...
- Evet ama şimdi izleyeceğimiz bolumlerde daha farklı bir kadın var. Ben Canan’ın aslında cok icten bir kadın olduğunu duşunuyorum. Enteresan bir hayat hikayesi var. Kucuk yaşta varlıklı bir aileye evlatlık verilmiş, ama cok sevgisiz bir ortamda buyumuş. Ayrıca genc yaşta tecavuze uğramış, bir kızı olmuş. Kızı, annesinin o olduğunu bilmiyor. Sert, kuralları olan, onu deli gibi seven adamı bile yapması gerekenler yuzunden elinin tersiyle iten bir kadın...
Siz gercek hayatta boyle bir şey yapabilir misiniz; yani sizi cok seven bir erkeği elinizin tersiyle iter misiniz?
- Kesinlikle yapamam, cok duygusalım.
İYİ Kİ İŞİ BIRAKIP AMERİKA’YA GİTMİŞİM
Bir ara alıp bavulunuzu Amerika’ya gittiniz. O arayı verdiğinize pişman mısınız?
- Hayır, aksine cok da memnunum. ıyi ki yapmışım.
Boyle bir şeye nasıl karar verdiniz?
- Cok yorulmuştum. Bir baktım yaşım genc ama hayatım sadece calışmaktan ibaret. Bu beni cok sıktı. Sonucta, 20’li yaşlarda yapabileceğiniz şeyleri 30’da isteseniz de yapamıyorsunuz. Hayatı kacırmak istemedim.
Neler yaptınız orada?
- Washington Universitesi’nin ıngilizce bolumune devam ettim. Bol bol gezdim, seyahat ettim. Kendime ayırdığım o zamanı en iyi şekilde değerlendirdim. Deşarj olup cok mutlu bir şekilde Turkiye’ye dondum.
Sizin işiniz aniden ortadan kaybolmayı kaldırmaz ki, bu nasıl cesaret?
- Evet, surekli goz onunde olmanız lazım. Kaybolduğunuz zaman bircok şeyi de kaybetme riskiniz var. Ama ben o iki yıllık aradan once kariyerimi iyi bir noktaya taşımıştım zaten, o yuzden donmem mumkun oldu.
Bizdeki oyuncuların bir coğu Amerika’ya eğitim almaya gider. Hatta Hollywood starı olmak ister! Siz orada iki yıl kaldınız da niye oyunculuk eğitimi almayı duşunmediniz?
- Cok hayal eden ve giden oldu ama neticeye bakın, koca bir boşluk! Boyle bir şey olamaz, cunku toplumsal-kulturel fark cok fazla. Bence Amerika’da
oncelikle iş kovalamak, okula gitmekten ote orada yaşayıp o kulturu anlamak lazım.
40 BİN LİRA KAZANMASAM BİLE HALİMDEN MEMNUNUM
Siz neden bolum başına 40 bin lira alanlardan değilsiniz?
- Bunun sonu yok ki! Kimi 40 bin lira alır, kimi 70 bin... Bunları duşunmek insanı mutsuz eder. ınsan sahip olduğuna şukretmeli. Belki bolum başı 40 bin lira alanın da kendine gore başka dertleri vardır. Ben cok memnunum durumumdan...
İki yıl sonra setlere “Aşk ve Ceza”yla dondunuz. Oncesinde başrol oynayan biri olarak o dizide de başrol almak istemediniz mi?
- Oyle hırslarım yok. Ben gunu, anı ve o an elime gelen fırsatı değerlendirmekten yanayım. “Aşk ve Ceza” cok guzel bir işti. Ceyda karakteri zaten ayrıcalıklıydı. Bana artılar kazandırdı, onemli olan da bu...
“Hırslarım yok” dediniz ya, sizin işiniz biraz hırslı olmayı gerektirmez mi?
- Neden gerektirsin ki? Hırstan hırsa da fark var ayrıca. Kotu hırs yapmanın bir anlamı yok. Kendinizi istediğiniz kadar sıkın, ne olacağı varsa o olur. Bir de hırslı insan vucudundan bile belli olur. Kasılmış, sertleşmiş bir vucut! Ben bunu sevmiyorum. Rahat bırakmak, bazı şeyleri olgunlukla karşılamak lazım. Olduğu gun de, olmadığı gun de olur.
PRENSİMİN GUZEL BİR EVİ OLSUN
Hayatta her şeyi akışına mı bırakırsınız, yoksa kısa sureli planlarınız var mı?
- Kendime yeşillikler icinde bir ev almayı istiyorum. Bahcesi olan ve ruhumu dinlendireceğim bir yer olsun.
Prens de girsin mi o yeşillikler icindeki eve?
- Prensin guzel bir evi olursa inşallah ben girerim!
Aşkta da oluruna bırakır mısınız her şeyi peki?
- Onda cok oluruna bırakamıyorum galiba. O konuda biraz daha kuralcıyım. Cok ince elerim. ıyi bir şey değil ama fazla dikkatli bir tipim sanırım.