

Super Star Ajda Pekkan sonunda aşkını itiraf etmiş melekler...
“Yakar Gecer” albumuyle yaza damgasını vuran Ajda Pekkan, tutkularını, aşklarını ve yeni koleksiyonu Ajda Pekkan Private Collection’ı Hello! dergisine anlattı. Adı gectiğimiz haftadan beri evli işadamı Bulent Cavuşoğlu ile anılan sanatcı, “Ben hayatımda hep yanlış insanlar sectim. Cunku karşı tarafı hep kendime gore buyuttum” dedi.Bugunlerde tam anlamıyla gozlerinizin ici guluyor. Bu, enerjinizin dışa vurumundan kaynaklanıyor olabilir mi?
- Bu neşe ve pozitifliğimi illa ki bir duruma bağlamak istemiyorum. “Gozlerinizin ici guluyor, Âşık mısınız?” derseniz, “Evet Âşığım” derim. Fakat bunu bir kalıba koymak istemiyorum. Cunku bu sefer, o duruma kendimi şartlıyor gibi oluyorum. Yıllar sonra insanların seni hÂl bu denli sevmesi ve ilgi gostermesi ister istemez kendini mutlu hissetmeni sağlıyor.
Aşkı anlatın desem?
- Aşk cok guzel bir duygu. ınsan bunu yakaladığı zaman mutlaka yaşamalı ve ben bu duyguya cok acığım...
Şimdiki aşklar, ilişkiler cok kısa surede tuketiliyor...
- Benim dışarıyla hic ilgim yok. Acaba ben tuhaf mıyım! Dışarıdakiler, normal insanlar. Ben o insanların yaşadığından cok daha farklı boyutlarda ilişkiler ve durumlar yaşıyorum. O yuzden de diğer insanların yaşadığı aşklar benim cok da farkında olmadığım durumlar ve bunları pek irdelemiyorum.
Sizin aşk tarifiniz nedir?
- “O” anlar... Sorgusuz, koşulsuz, değiştirmeden ve olduğu gibi... Cunku hesaplaşmalara girdiğin zaman onun adı aşk olmuyor.
Gozu kara gitmek midir peki aşk?
- Tam tersi, cok stratejik olmak lazım. Cunku senin bir değerin var ve sen bilmezsen başkaları bunu hic bilmiyor.
SADECE SAHNEDEYKEN KENDİMLE BARIŞIĞIM
Ajda Pekkan’ın aynada kendine bakıp gulduğu zamanlar oluyor mu?
- Aslında hic kendimi beğenmem. Bir tek sahnede kendimle barışık biriyim.
Sahneye cıktığınız an neler hissediyorsunuz?
- En başta cok heyecanlanıyorum. Her zaman dua ederek sahneye adım atarım. Sahneye cıktığım an o modu yakalayamazsam kahrolurum. O yuzden ilk kez sahneye cıkıyormuş gibi heyecanlanıyorum. Muziği duyduğum, o enerjiyi hissettiğim anda bende film kopuyor. Kendimi o atmosferin akışına bırakıyorum.
Ruhunuzu nasıl besliyorsunuz?
- Kendimi devamlı zinde tutarak. Birazcık boş kalsam romantikleşiyorum, duygusallaşıyorum ve arayışlarım artıyor. Yalnız, altını cizerek arayışları acıklamak gerekirse; o kadar alkış ve şohretten sonra bir boşluğa duşuyorsunuz. O boşlukta bir hata yapmamak icin devamlı kendini meşgul etmen gerekiyor. Mesela okumaya cok vaktim olmuyor ama basını yakından takip ediyorum. Başka takip edeceğim bir şey de yok acıkcası. Kitap okuyup da hayallere dalmamı gerektirecek bir durumum hic olmadı; cunku o hayatı zaten ben yaşıyorum...
Şu an yaşadığınız hayat, hayal ettiğiniz gibi mi?
- Cocukken hayalleriniz olur. Benim de şarkı soylemek hep hayalimdi zaten... Bu işte en iyisi olmak istedim.
KADIN OLDUĞUM KADAR SEVEBİLİRİM
Bu kadar ilgiden sıkıldığınız oluyor mu? şohretin getirdiği bazı negatif durumlar yaşıyor musunuz?
- şohretin insanlar ustundeki baskısını, şizofrenik durumunu ben kendi icimde cozmuş biriyim. Bu konuda istenen yardımlara ise sadece tevazu olarak karşılık verebilirim. Kendi yaşamımın icindeki durustluğum kadar yardım edebilirim, kadın olduğum kadar sevebilirim, şohret olduğum kadar da onu ayrıştırabilirim.
Butun yaşanmışlıklardan sonra susmak iyi bir şey mi?
- Her zaman... Cunku susmak sana her durumda daha cok puan kazandırıyor.
Peki ya icinizde kalanlar?
- İşte o yuzden şarkı soyluyorum, işte o yuzden spor yapıyorum, işte o yuzden bu kadar dışa vurumum var. Ama aslında bir o kadar da hayatımı icbukey olarak yaşıyorum. Kendimi “secret” olarak ilan ettim. Cunku oyle olmayı seviyorum.
İcinizde biriktirdiklerinizi bir gun kitap olarak okuma şansımız olacak mı dersiniz?
- Cok istiyorum aslında... şu zamana kadar verdiğim roportajlarda hep kısa kısa cumleler olarak kendimi ifade edebildim. Puzzle gibi... Hayatında sana ait bir felsefenin olması lazım. Bu da uc satırla olacak bir şey değil...
ERKEKLER EŞEK ARISI GİBİDİR
Sizin hayat felsefeniz nedir?
- Bu dunyada var olmak... Hayata guzel bakmak, insan gibi durabilmek, sadece şohret boyutunda yaşamak değil, evrenin bir parcası olarak kişilere faydalı olabilmek... Butun bu anlattıklarım bir araya geldiğinde benim felsefem şifre gibi kendini cozecektir. Bir gun dolaylı olarak eğitmenlik yapabilmek, hatta bizzat seminerlere katılabilmek istiyorum. Anlatmak istiyorum, paylaşmak ve o sorulara cevap vermek istiyorum.
Olaylara kaderci mi yaklaşırsınız, yoksa planlar yapar mısınız?
- Ne kadar plan yapsan da bir yerden sonra tıkanıyorsun. O zaman olaylara daha kaderci yaklaşman gerekiyor. Bazen yanlış hesaplar yapabiliyorum. Mesela kac kere yanlış insanlar sectim sevgide... Ben hayatımda hep yanlış insanlar sectim. Cunku karşı tarafı hep kendime gore buyuttum. şimdiyse mutlu olmak, olduğum gibi olmak ve beni boyle kabul edecek birini istiyorum.
Genelde ilişkilerde sahiplenen de kendi icinde noktayı koyan da yine kadın oluyor...
- Erkekler eşek arısı gibidir. O kadar karışık ki ilişki dediğin durum; yaşamadan, gozyaşı dokmeden, kendi aptallığını ilan etmeden anlaşılmıyor.
Hayatınızda oğrendiğiniz en onemli ders ne oldu?
- Hayatta yaşadığım her şeye şukredebilmek.
BABAM İYİ BİR RESSAM OLACAĞIMI DUŞUNURDU
Yakın zamanda bir marka icin kendi adınızı da taşıyan bir koleksiyon hazırladınız. Bu ilgi nasıl ortaya cıktı?
- Ben cocukluğumdan beri resim yapmayı cok severdim. Hatta babam iyi bir ressam olacağımı duşunurdu. Ozellikle karakalem calışmalarım vardı. Brigitte Bardot cizimlerim hÂl duruyor. ılkokuldayken kompozisyon calışmalarında sınıftaki arkadaşlarıma yardım ederdim. Nasıl yapardım bilmiyorum ama hem kıyafet keser hem de suluboya ile onları boyardım. Eğer geliştirebilseydim, cok guzel karakalem calışmalarım olurdu. Ama hayat buna musaade etmedi. 17 yaşından itibaren calışmak durumunda kaldım. şimdiyse bu hayalimi hazırladığım koleksiyonla ortaya cıkarıyorum.
Bir de Raisa ve Vannessa Sason ile Ajda Pekkan Private koleksiyonunu hazırladınız.
- Benim hep hayalini kurduğum bir calışmaydı.
Peki ikizlerle aranız nasıl?
- Cok iyi anlaşıyoruz. Kendi kreasyonumu oluşturdum. şu an konserlerden dolayı fazla ilgilenemesem de yıl sonuna doğru calışmalara başlayacağız.