
YEDİ HAFTALIK DEHŞET
Denyer, 11 Haziran Cuma günü 18 yaşındaki Elizabeth Stevens'ı, 8 Temmuz Perşembe günü 22 yaşındaki Deborah Fream'i ve 30 Temmuz Cuma günü de 17 yaşındaki Natalie Russell'ı öldürdü. Yedi hafta boyunca Frankston'a dehşet saçtı.
CİNAYETLERLE İLGİLİ YENİ AYRINTILAR
Şimdiyse Frankston katiliyle ilgili yeni soruşturmalara öncülük eden bir adli tıp muhabiri, 1990'larda üç genç kadını öldürmekten suçlu bulunan acımasız ktil hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıkardı.
Melbourne'ün Frankston bölgesinde Natalie Russell, Elizabeth Stevens ve Deborah Fream'i öldüren Paul Denyer, bölge halkına korku salıyordu. Stevens, kütüphaneden eve giderken otobüsten indikten sonra öldürüldü, genç anne Fream ise Denyer tarafından arabasında pusuya düşürüldü. Natalie okuldan eve yürürken öldürüldü.
DEDEKTİFLER ONA BİN 500 SORU SORDU
Denyer, cinayetleri günlerce sorguladıktan ve davalara "korkunç" ilgisini fark eden dedektiflerin bin 500 sorusundan sonra itiraf etti. Cinayetlerle ilgili yeni bir belgeselde adli tıp incelemesini yöneten suç muhabiri John Silvester, seri katillerin genellikle kendilerini hikayeye dahil etmeyi sevdiklerini ve Denyer'ın da farklı olmadığını söyledi.
Avustralya'nın önemli haber kuruluşlarından Nine News'a konuşan Silvester, "İlgi odağı olmak istedi ve çok zekiydi" ifadelerini kullandı ve ekledi:
Alıntı MetniHerkesi kandırdı ve tahliye edildi...HAÇI GÖRÜNCE İTİRAF ETTİ
Kendisini sorgulayan dedektiflerden birinin elindeki kesikleri fark etmesiyle Denyer'ın kararlılığı sarsıldı. Bunu fark eden polisler, ona hikayesine inanmadıklarını söyledi. Denyer, sorgulamalar sırasında bir haç iareti gördü ve ve dedektiflerden birine Hristiyan olup olmadığını sordu. Ardından Denyer, "Sana söyleyeceğim. Ben yaptım. Üçünü de öldürdüm" diyerek itiraf etti. İtiraf etmeye karar verdiğinde, isteksiz ya da utanmış görünmüyordu. Hatta polise ne kadar zeki olduğuyla övünüyormuş gibi görünüyordu.

İNSANLAR EVLERİNDEN ÇIKAMADI
İnsanların cinayetlerin işlendiği dönemde evlerini terk etmeye korktuğu ve sokakları kontrol ettiğini aktaran Silvester, kadınların kaçırılmaktan korktukları için yanlarında birilerinin evlerine ya da otomobillerine eşlik etmelerini rica ettiklerini de sözlerine ekledi. Suç muhabiri John Silvester, "Korkunun seviyesi işte buydu" diyerek insanların dehşete düştüklerini aktardı. Silvester, o dönemki cinayetleri araştıran polislerle hala arkadaş olduğunu ve onların bile suçların canilik seviyesinden çok etkilendiklerini aktardı:
Alıntı MetniKADIN KIYAFETLERİ GİYMEYE BAŞLADI
Seri katil Paul Denyer, 2003'te kendisini kadın olarak tanımlamaya başladı ve adını Paula olarak değiştirdi. Denyer, cinsiyet hoşnutsuzluğu duygularının, kadınları öldürerek onlardan intikam almasına neden olduğunu iddia etti. 2004 yılında yazdığı bir mektupta, "Bu iğrenç suçları işledim... Kadınlardan nefret ettiğim için değil, hiçbir zaman erkek olduğumu gerçekten hissetmediğim için." diye yazmıştı. Denyer, cezaevi kararlarına aykırı olarak cezaevinde kadın kıyafetleri ve kozmetik ürünleri giymeye başladı. Artık kendinden Paula olarak bahsediyor.

GELECEK YIL SERBEST KALACAK
Parmaklıklar ardında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 51 yaşındaki Denyer, karara itiraz etti ve 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yakında şartlı tahliye için uygun koşullar sağlanmış olacak ve cani, gelecek yıl salıverilerek toplum arasına karışabilecek. Kurbanların aileleri, politikacılar ve Frankston halkı bu karara şiddetle karşı çıktı.
Suç muhabiri John Silvester da, karara karşı çıkanlardan biri. Bunu en iyi anlatan ise işte bu sözleri:
Alıntı MetniTürkiye Ege Denizi'ni ikiye bölüyor!