
'TÜRKİYE'NİN ÜYELİK SÜRECİ, DAR GÖRÜŞLÜ İDDİALARA FEDA EDİLMEMELİ'
Açıklamada, Türkiye'nin her zaman uluslararası hukuka ve iyi komşuluk ilişkilerine önem verdiğivurgulanarak "Türkiye her zaman uluslararası hukuktan ve iyi komşuluk ilişkilerinden yana tutumunu sürdürmesine rağmen, ülkemizin bu yaklaşımına kasıtlı gerginlik ve tırmandırma stratejisiyle yanıt verilmesi tam bir samimiyetsizlik örneğidir.AB artık, Türkiye'nin üyelik süreci ve ülkemizle iş birliğinden sağlanacak yararları, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) dar görüşlü, hukuksuz ve maksimalist iddialarına rehin ve feda etmemesi gerektiğini idrak etmelidir. AB'nin kendi genel çıkarları da esasen bunu gerektirmektedir" denildi.
'UKRAYNA VE MOLDOVA'YA ADAY ÜLKE STATÜSÜNÜN TANINMASINDAN MEMNUNİYET DUYULMAKTADIR'
Açıklamanın devamında ise Ukrayna ve Moldova'ya aday ülke statüsünün verilmesinin memnuniyet verici olduğu aktarılarak şu ifadelere yer verildi:
"Öte yandan Zirve'de, Ukrayna ve Moldova'ya aday ülke statüsü tanınmasından ve Gürcistan'a da AB üyeliği perspektifi verilmesinden memnuniyet duyulmaktadır. Bununla birlikte, halihazırda aday ülke statüsünde bulunan Arnavutluk ve Kuzey Makedonya ile katılım müzakerelerinin halen başlatılmaması yadırganmaktadır. Bosna-Hersek'e de bir an evvel adaylık statüsü verilmesinin Balkanlar dahil geniş Avrupa coğrafyasının yararına olacağı düşünülmektedir.Türkiye, AB'nin tüm aday ülkelerle samimi angajmana girmesi ve katılım süreçlerinin liyakat temelinde ilerletilmesi gerektiğine inanmaktadır."