Yeni kaset cıkaran Yeşim Salkım sanki reklam peşinde... Kasedinin cıktığı gunden beri laf soylemediği kalmayan Yeşim Salkım yine dobra dobra konuşmuş




ACIK SOZLULUĞU İLE TANINAN YEŞİM SALKIM, GUNDEME DAİR DUŞUNCELERİNİ DOBRA DOBRA ANLATTI.Ahmet Hakan’a: Bizim orada boylesine donek diyorlar. Adama hÂl nasıl koşe yazdırıyorlar şaşırıyorum!
Cuneyt Ozdemir’e: İki bucuk gram zeka, onun yarısı kadar iman gucuyle bana laf yetiştirmesi mumkun değil!
Yapımcılara: Ben eğilip bukulmem. Onlar oylesini arıyorlar. Yanıma gelebilecek yurekli bir yapımcı yok!
Yalın ve Kenan Doğulu’ya: Bu konuda bize değil onları askere alacaklara iş duşuyor. Onlar da işlerini iyi yapsınlar!

Soğuk, sert, dominant ve snop bir goruntunuz var, ikili ilişkilerde de boyle misiniz?
Aslında ben olduğum gibiyim. Soğuk olduğumu hic duşunmedim. Bircokları siz şarkı soyleyip bu suslu camianın icinde olduğunuzda herkesten farklısınız sanıyorlar.
Renkli camia icinde guvenebileceğiniz birileri hic mi yok?
Hic yok! Rekabetin olduğu yerde dostluğun birebir olabilmesi mumkun değildir.
Uvey bir kardeşiniz olduğu doğru mu?
Babamın ikinci evliliğinden bir kız kardeşim var. 30 yaşında, Durcin. Cok iyi goruşuyoruz.
Yazarlarla niye ters duştunuz?
Koşe yazarı, yeri geldiği zaman koşesinden yazıp, sonra koşesine sıkışan insanmış. Sen bana belden aşağı vurursan tırnaklarımı cıkarırım. Ece Vahapoğlu’na cok yuklendiklerini duşundum. Cuneyt Ozdemir'le Ahmet Hakan, Ece'yi konuşuyorlar. Sen kendine bak once, bana "Bin kere tovbe edip şarap icenlerdenim ben" diyor.
Bizim buralarda boylesine donek diyorlar. O adama o koşede nasıl yazı yazdırıyorlar ben ona şaşırıyorum. Cuneyt Ozdemir de bana ‘Yedi Kocalı Hurmuz’u beğendin mi diye sordu. Ben de ben hÂl 4'teyim, 7'nciye sıra gelmedi. Peki sen "Don Juan'ı beğendin mi" dedim. O da Turkiye'de cekilmediğini soyledi. Ama yazım aşamasında yardımet ne de olsa tecrube diyerek bana saldırdı.
Tepkiniz bu yuzden mi?
Evet ben de ‘Eski eşini, sevgililerini ve Nefise’yi alıp hep beraber yazarız’dedim. Yani sen şimdi bana bir şey soylerken once kendine bir don bak, sen iki bucuk gram zeka, onun yarısı kadar iman gucuyle bana oturduğun yerden laf yetiştireceksin, mumkun değil. Onunuzu katlar, paket yapar cebime koyarım. Bunlar beni saftirik, zavallı bir kadın zannediyorlar. Gel oturup politika konuşalım. Konuşabilecek misin? Yazarlığı bıraktırırım sana...
Sezen Aksu'nun oğluyla ilgili, "Mithatcan askerlik yapmış mı" cıkışınız Aksu ile aranızı bozdu mu?
Amacım kimseyi karalamak değildi. "Sezen Hanım bu acılımı destekliyor" dediler. Ben de "Benim de bir evladım var, anneyim. Onun oğlu da askerliğe gittiğinde neler hissetmiş" demeye getirdim. Sonradan oğrendim ki, askerlik yapmamış. Bunun gibi politikacıların oğulları da var. Amacım ne Sezen’i ne de Mithatcan'ı kırmak değildi. Yapmam, ben de bir anneyim. Şimdi tek tek isim olarak vermek istemiyorum ama askere gitmeyen cok. Kenan var, Yalın var... Bu konuda bize değil de onları askere alacak insanlara iş duşuyor. Onlar da işlerini iyi yapsınlar.
'VALLAHİ DONERCİLİK YAPARIM DAHA İYİ'
Sizi neden dizilerde goremiyoruz?
Beni almıyorlar. Cunku televizyon yoneticilerinin şoyle bir mantilitesi var, yapımcılar da buna dahil... Onlar eğip kırabilecekleri insanlarla calışmayı istiyorlar. Ben eğilip bukulemem. Ben oraya cıktığım zaman bildiğim neyse onu yaparım. Yapımcılar kesinlikle benden uzak durur. Yurekli ve benim yanıma gelecek yapımcı varsa ben hazırım. Ama yok. Onlarda o yurek yok!
Ama yarışma programları var!
Durustluğumu lafımı esirgemeyen yanımı biliyorlar. Beni yarışma programlarındaki juri uyeliğine davet ediyorlar. İki tane yarışma programında juri uyeliği yaptım. Ama bir daha da yapmam. Vallahi donercilik yaparım daha iyi. Cunku insanları somuruyoruz. Ben bu duzenin icinde olmak istemiyorum.