

Ozel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Cetin’in, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Ozal’a 1988 yılında duzenlenen suikast girişimi ile 1993 yılında Ozal’ın olumu arasında onemli bilgilere ulaştığı belirlendi. Ozal’ın olumuyle ilgili iddialar uzerine Ozal’ın eşi Semra Ozal gecen yıl Kasım ayında Ankara Ozel Yetkili Savcısı’na ifade verdi. Semra Ozal’ın savcıya, Ozal’a suikast duzenleyen Kartal Demirağ’ın yakalanmasının ardından Ankara’da ozel bir toplantı yaptıklarından bahsettiği oğrenildi. Semra Ozal’ın ifadesine gore o toplantıda, Turgut Ozal, donemin Ankara Emniyet Muduru Mehmet Ağar, donemin Devlet Bakanı Guneş Taner ve Semra Ozal vardı. Toplantıda Taner’in halk arasında “hakikat iksiri” olarak bilinen sodyum pentatol maddesi getirdiğini one suren Semra Ozal, bu madde ile Demirağ’ı sorgulamayı onerdiğini anlattı. Bu ilac sayesinde Demirağ’ın bağlantılarının cozulebileceğinin duşunulduğunu belirten Semra Ozal, toplantıda boyle bir ilaca donemin Ankara Emniyet Muduru Mehmet Ağar’ın izin vermediğini soyledi. Soruşturmayı derinleştiren Ozel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Cetin, Ozal’ın bahsettiği toplantıda bulunan Ağar ve Taner’in konuyla ilgili ifadelerinin alınmasını istedi. Gectiğimiz hafta icinde adliyeye gelen Ağar ve Taner’e, İstanbul’daki Ozel Yetkili Savcı İsmail Tandoğan tarafından bu toplantı ve hakikat iksiri ile ilgili sorular yoneltildi. Ağar’ın o toplantıya hakikat iksiri getirildiğini kabul etmediği oğrenildi.
Taner de toplantının doğru olduğunu ancak o gun toplantıya hakikat iksiri olarak bilinen sodyum pentatol getirmediğini one surdu. Toplantıdaki konuşmada boyle bir iksirin varlığından bahsettiğini ve Ağar’a “Bu iksiri kullanmayı duşunuyor musunuz?” diye sorduğunu belirten Taner, “Ağar ‘Kendi yontemlerimiz var’ diye cevapladı” dedi. Ozel Yetkili Savcı Tandoğan ise, Ozal’ın ifadesinde gecen sodyum pentatol konusunun sorulduğunu doğruladı ancak soruşturma gizliliği nedeniyle bilgi veremeyeceğini soyledi.
1988’de Ozal’a Kartal Demirağ tarafından bir suikast girişiminde bulunulmuştu. Suikastta, Ozal baş parmağından yaralanırken Demirağ vurularak yakalanmıştı.
Hakikat iksiri 2. Dunya Savaşı efsanelerinden
Halk arasında “hakikat iksiri” veya “doğruluk serumu” olarak bilinen sodyum pentotalın gecmişi, 1930’lu yıllara dayanıyor. Bilim adamlarıı tarafından geliştirilmesinin ardından İkinci Dunya Savaşı sırasında etkin şekilde sorgularda kullanılan ilac, bilinci uyuşturarak iradeyi kırıyor ve sorgulanan şuphelinin doğruyu soylemesini sağlıyor. Halen Amerika’nın bazı eyaletlerinde idam cezasının infazında kullanılan uc ilactan ilki. BM, ‘gerceklik serumu‘ vermeyi işkence kabul ederken, bizim yasalarımızda da ilac vermek, ifade almada yasak yontemlerden biri.
Neden otopsi yapılmadı?
Ozal’ın en yakınlarından biri olan Guneş Taner, konuyla ilgili şoyle konuştu: “Ozal’a suikast duzenlendiğinde o salondaydım. Orada olup bitenleri anlattım. Rahmetli Ozal’ın vefatı sırasında yanında değildim. Onun gecirdiği rahatsızlıklar, vefat etmesiyle ilgili bilgim olup olmadığını sordular. Farklı olarak rahmetli Ozal’ın ABD’de daha evvel onunla beraber calışan doktorları Muammer Aktar ile yabancı doktorunun isimlerini verdim. İki olayayı birbirinden ayırmak lazım. Tabii Ozal Ailesi zehirlenme olarak netilendiriyor. Savcı da ikisi arasında bir bağ olup olmadığını araştırıyor. Doğal. Anormal olan şey, bilgi sahibi olmayan birinin bu konuda boyle beyanlarda bulunması. Bu da Ozal ailesi. Madem zehirlenme iddiası vardı, neden otopsi yapılmadı. Soruldu, aile istemedi cevabı cıktı. Ailenin o zaman otopsi istemeyip, şimdi bu iddiaları ortaya atması ilginc.”