'ARAMIZDA İLİŞKİ YOK BASKIN YALAN!'


ŞAHANE SULTAN MUFTUOĞLU ADINI, GECEN YIL AĞUSTOS AYINDA YAŞAR NURİ OZTURK’UN EŞİ CANAN OZTURK’UN BİR GAZETEYE VERDİĞİ ROPORTAJLA DUYDU KAMUOYU...
Canan Ozturk, eşinin, danışmanı Muftuoğlu ile birlikte olduğunu ima edip, “Bu fahişelere gecit vermeyeceğiz. Bu olay ailevi değil, siyasi bir olay” dedi. Muftuoğlu’nun yaşının “sahtekÂrca” buyutulerek, 22 Temmuz secimlerinde Antalya 1. sıradan aday yapıldığını soyleyen Canan Ozturk, Muftuoğlu’nun babası icin “Elalemin pavyoncusu. Sağda solda şarkı soyleyen bir insan”, “Ne tur bir aile oldukları ortada...” dedi.
Eşini ise, “Onun arkasındayız. Biz bu ismi koruyacağız” diyerek savundu. Şahane Muftuoğlu’nun kendisine, “Eşinle birlikteyim, sana cok guluyor” diye mesaj attığını da iddia eden Canan Ozturk, Muftuoğlu’nu calıştığı İngiltere Buyukelciliği’ne şikayet ettiğini de acıkladı.
Canan Ozturk’un bu iddiaları ve roportajda kullandığı “Fahişeliğe gecit vermem” gibi sozleri uzerine Şahane Sultan Muftuoğlu ile ailesi Canan Ozturk aleyhine 3 ayrı dava actılar. Acılan davalardan biri Canan Ozturk’un, Muftuoğlu’nun annesine gonderdiği ve “Fahişe kızın...”, “Murdar karılar murdar erkekler bela uzerinize coksun” sozlerinin yer aldığı iki sms mesajı nedeniyle oldu. Davaların ilk duruşması 17 Mart’ta yapıldı.
Canan Ozturk, Kadıkoy Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla 20 Şubat’ta davanın goruşulduğu Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gonderdiği cevap dilekcesinde, bu kez yeni iddiaları gundeme getirdi. “24 Kasım 2006’da Ankara’daki evlerinde eşi ile Şahane Muftuoğlu’nu bastığını” anlatan Canan Ozturk dilekcesinde, “Şahane Muftuoğlu kacarak kendisini banyoya kilitledi. Banyodan zorla cıkardığımda ıslak saclarla ic camaşırsız ve cıplak ayaklarla benim karşıma cıktı... Yatak odasına gittiğimde karışmış bir yatak ile yatağımın başucunda Şahane Muftuoğlu’nun dekolte bir pozla cektirdiği cercevelenmiş bir fotoğrafı duruyordu. Muftuoğlu’nu evimden kovarak cıkardım...” ifadelerine yer verdi.
Canan Hanım ayrıca dilekcesinde bu olaydan sonra telefonuna yabancı şahıslardan son derece cirkin ve mustehcen mesajlar gelmeye başladığını, savcılığa şikayette bulunduğunu, mesajların Muftuoğlu’nun babasının bilgisayarından gecildiğini ve cep elefonu numarasının porno sitelerine verildiğini de belirtti.
Ozturk ayrıca Şahane Muftuoğlu’nun eşinin telefonuna mesajlar gonderdiğini de dilekcesinde yazdı.
Yaşar Nuri Ozturk ise eşinin son iddiaları uzerine yaptığı acıklamada, iddiaları yalanladı ve eşi Canan Ozturk’un onceki evliliğinden olan oğluna verdiği 400 bin dolar borcun odenmediğini, saldırıların bu nedenle yapıldığını savundu. Şahane Sultan Muftuoğlu ise basına da yansıyan bu son iddialara ilişkin olarak ayrı davalar actı. Canan Ozturk aleyhine Şahane Muftuoğlu ve annesi ve babasının actığı şu anda toplam 70 bin liralık, 7 dava bulunuyor.
Bugune kadar konuşmayan, ancak son iddiaların basına yansıması uzerine sessizliğini bozmaya karar veren Şahane Muftuoğlu ile avukatının burosunda konuştuk.
Eğitiminiz nedir?
Siyaset haricinde bir iş yapmayı duşunmuyordum. Bu nedenle siyaset okudum. İngiltere’de Reading University’de siyasi bilimler eğitimi aldım. Yine aynı yerde siyasi bilimler uzerine master yaptım. Geneva Centre For Security Policy’de Ortadoğu guvenliği uzerine bir yıl calıştım.
Cenevre’den sonra Turkiye’ye mi dondunuz?
Evet, 2005 yılı başında. Ailem Antalya’da yaşıyor. Antalya Ticaret Odası’nın Dış Ekonomik İlişkiler Mudurluğu’nde işe başladım. Ama yeniden yurt dışına gidecektim. İş bağlantılarım vardı.
Halkın Yukselişi Partisi’ne nasıl uye oldunuz?
Yaşar Nuri Ozturk’u kitaplarından, konuşmalarından biliyordum. Parti kurduğunu oğrendim. Partinin web sitesinden uyelik icin başvurdum.
Tanışıklığınız var mıydı Yaşar Nuri Ozturk’le?
Hayır yoktu, kitaplarını okumuştum. Hatta bu malum zat ile (Canan Ozturk’u kastediyor) daha once tanıştım. İnternetten uyelik başvurumu yapıp, cv gondermiştim. Beni aradı, benim gibi eğitimli birisinin partiye girmesinden dolayı cok mutlu olduğunu soyledi.
Uyelik başvurunuz kabul edildikten sonra ne oldu?
İşten istifa ettim, parti icin calışmaya başladım. İlk kongrede MYK uyesi olarak beni aday gosterdi.
Yaşar Nuri Ozturk ile tanışmanız nasıl oldu?
Antalya İl Teşkilatı’nın duzenlediği “Ataturk ve İslam” uzerine bir konferansta tanıştık. Beni yeni uye olarak tanıttılar. 2006 yazıydı. Daha sonra “Ne yapıyorsun, ne okudun” diye sordu, tezlerimi gondermemi istedi, gonderdim.
Parti yonetimine girmeniz nasıl oldu?
İlk kurultayda delegeler tarafından secilerek, parti yonetim kurulu uyesi oldum. Sonra Ankara’ya taşındım, tamamen siyaset yapmaya karar verdim. Yurt dışına gitmekten de vazgectim. Orada kabul edeceğim işleri reddettim.
O kadar cok istediniz yani siyaset yapmayı?
Evet oyle! Turkiye’de bilgimi kullanmak istiyordum. Cenevre’de calıştığım yerdeki ilk Turk’tum mesela. O da benim icin cok onur vericiydi... Ankara’da siyasete aktif olarak başlamış oldum.
MALUM KİŞİ PARTİ İCİNDE OLAYLAR CIKARTTI
Parti yonetimindeki goreviniz yanında, Yaşar Nuri Ozturk’e danışmanlık da yaptınız?
Evet, MYK uyeliğinin yanı sıra... Aslında danışmanlık denilen, aldığım eğitim doğrultusunda dış siyaset uzerine calışmalardı. Bir de onun isteği doğrultusunda dış basında Turkiye ile ilgili cıkan haberler, İngilizce makaleler gibi işler vardı.
Sonra?
Secimler oldu. Secimlerde Antalya’dan milletvekili adayı gosterildim.
Milletvekili olabilmek icin yaşınızı buyuttunuz...
Evet, “sahtekÂrca”! O secimlerde 25 yaş kanunu gecmedi. Benim yaşım nufus cuzdanıma 4 yaş kucuk yazılmış. Yani secimlerin olduğu yıl 26 yaşında gorunuyordum. Aslında 30’dum. Hazır yapıyorken duzelteyim dedim ve gercek yaşımı yazdırdım, yani 4 yaş buyuttum. Hatta hakim -hanımlar genelde yaşlarını kuculturler- diye espri yaptı.
Adaylığınız parti icinde nasıl karşılandı? Huzursuzluk yaşandığı iddiaları gundeme gelmişti?
O esnada malum, adı gecen kişi (Canan Ozturk’u kastediyor), parti icinde olaylar cıkarttı. “Ben genel başkan eşiyim, İstanbul birinci sıra adayı olmazsam, başka hicbir kadın birinci sıradan aday olamaz” dedi. Bu kurmay kadroda konuşuluyordu.
Canan Ozturk’un parti icindeki gorevi neydi?
Kurucu uye.
Sizden başka 1. sıradan kadın aday var mıydı?
Cok kadın aday vardı ama 1. sırada var mıydı hatırlamıyorum.
Bu tartışma nasıl sonuclandı?
Genel Başkan, “Hem tahsili uygun değil, hem de siyasi geleneğimizde boyle bir şey yoktur” diye bunu reddetti. Parti yoneticileri olayların buyumesini engellemek icin “Daha aşağı sıralardan aday gosterilmesini” onerdi, oyle de yapıldı. Ondan sonra zaten parti icinde Yaşar Nuri Ozturk’e karşı karalama başlattı. Onu kotuleme, ona karşı kendisini rakip gorme psikolojisi devam etti.
Siz ne zaman ayrıldınız partiden?
Secimlerden birkac ay sonra. Doktoraya başlayacağım icin, ki yakında başlıyorum, ayrıldım partideki gorevlerimden. Yaklaşık bir yıldır İngiltere Buyukelciliği’nde calışıyorum.
Siyaset yapacağım diye yurt dışındaki iş tekliflerini reddedip, burada kaldınız, sonra doktora icin partiden ayrıldınız, bu bir celişki değil mi?
Hayır, siyasete geri donmeden evvel elimde bir doktora belgesi olmasını istedim. Zaten siyasetci denilecek durumda değilim. Bu benim siyasete attığım ilk adım. Ama dedim ki, madem bu işe gonul verdim, bu ulkede hizmet etmek istiyorum ve aptalca hÂl da istiyorum, başıma gelenlere rağmen, doktora eğitimini de tamamlayayım, bu unvanla devam edeyim. Yani kesinlikle vazgecmiş değilim siyasetten.
‘Zavallı kız’ durumundayım ama bu imajı vermek istemiyorum
Canan Ozturk’un bir demeci ile başlayan, siz ve Yaşar Nuri Ozturk ile ilgili iddialar, olaylar... Actığınız davalar, hakkınızdaki yeni iddialar... Tum bunları sizin değerlendirmenizi istiyorum. Ne yaşadınız, neler oldu?
Bunları anlatırken ne kadar uzulup, ailece ne kadar yıprandığımızı soylemeyeceğim. Ben bu işi mazlum, duygu somurusu, zavallı kız pozisyonunda konuşmak istemiyorum. Aslında arada piyon olarak kullanıldığım icin durumum odur benim, ama ben asla bu imajı vermek istemiyorum. Herkes bir gun başına boyle bir şey gelirse anlar zaten. Kimse başına gelmeden tam olarak anlayamaz.
Canan Ozturk’un sizinle ve eşiyle ilgili iddiaları ilk olarak gecen yıl Ağustos ayında basına yansıdı. Ne oldu o zaman?
Ben o zaman İspanya’da tatildeydim. Buyukelcilikten iznimi almıştım, tatil yapıyordum. Tatilimin 2. ya da 3. gunuydu. Hatta, “Kayıplara karıştı” falan yazılmış. Kimse de bana, “Bu iddialar doğru mu değil mi?” sormadı ayrıca. Haber şu: Canan Ozturk diyor ki; Benim elime bir mesaj geldi Şahane Muftuoğlu’dan, ‘Kocanla beraberim, sana guluyor.’
Buradan talep ediyorum, bana dava acılsın
Bu mesajdan sonra ne oldu?
Uzerinden 8 ay gecmiş, bu mesajla ilgili bana dava acılmadı. Ben buradan talep ediyorum, bu mesajla ilgili bana dava acılsın. Boyle bir mesaj varsa, o zaman ben rezil olayım Turkiye’nin onunde. İspatlansın bu. Ama oyle bir ulkede yaşıyoruz ki, camur at izi kalsın. Bu olaylar cıktıktan sonra biz hemen dava actık. Yapım buna aynı tarzda yanıt vermeye musait değil. Şu anda utanıyorum sizin karşınızda bunlara cevap vermek zorunda kalmaktan. Şu bile cok sacma, bu kadının bunları neden yaptığını ben anlatmak zorundayım. Kızına yirmi kusur yıl tecavuz eden Avustralya’daki adam bunları niye yapmıştır? Bir bilezik icin insanın kolunu kesen hırsız, bunu niye yapmıştır? Bunlara nasıl cevap veremezsem, buna da cevap veremem.
Babanız icin “pavyoncu” denilmişti, babanız ne iş yapıyor?
Babam inşaat muhendisidir. İsteyen herkese iş adresini verebilirim. Antalya’da gelip ziyaret etsinler bizi. Ailemi, aile yaşantımı gorsunler...
Yaşar Nuri Ozturk de babanız icin “muzisyen” dememiş miydi?
Babam Turk sanat muziğini cok sever. Antalya İnşaat Muhendisleri Odası’nın bir uyesi. Antalya İnşaat Odası’nın kurduğu Turk Sanat Muziği Cemiyeti var, ona uye. Hobi olarak haftada bir ya da iki gun oraya gidiyor. Turk sanat muziği sevmek insanı pavyoncu mu yapar? Yaşar Nuri Ozturk de cok sever TSM’yi.
Ailenizden biraz bahseder misiniz?
Babam inşaat muhendisi, annem ev hanımı. İki kız kardeşim var, birisi Başkent Universitesi’nde okuyor, diğeri Akdeniz Universitesi’nden mezun oldu, gıda muhendisi, İstanbul’da calışıyor. Baba tarafım Karadenizli. Anne tarafım Selanik’ten gelmiş. Herkes gibi bir aileyiz. Azıcık da tutucu hatta... Hic kimse, “Hayatta benim başıma boyle şeyler gelmez” demesin. Biri bana boyle soylerse, direkt olarak kendimi ornek vereceğim.
Sizce neden babanız icin “pavyoncu” dedi Canan Ozturk?
Burada yaratılmak istenen bir “Kucuk Emrah film senaryosu”. Pavyoncu kulturunden gelen bir aile, onların ahlaksız kızları... Bu kadının yaratmaya calıştığı senaryo bu... Benim ailemin, gecmişimin, kulturumun nasıl olduğunun gerceğini soylese, bu iddialara herkes guler. Bunlara beni tanıyan herkes guldu zaten. O kadar absurt ki, ben bunları cıkıp acıklama gereği bile duymadım, utandım zaten, mahkemeye verdim, ispata davet ediyorum.
Aileniz bu haberleri duyduğunda ilk tepkileri ne oldu?
Şok oldular. Yuzde 1 doğruluk payı olabilecek bir şey olsa belki bir soru işareti gelir aklına insanın. İnsanoğluyuz cunku hepimiz. Ama o kadar akla sığmaz şeyler ki bunlar.
Bu kadın şizofren değilse daha da kotu
Canan Ozturk, sizinle ilgili iddialarını, calıştığınız İngiltere Buyukelciliği’ne de iletti?
Evet. Onlar da bu konuyla ilgili Turkiye Dışişleri Bakanlığı’na yazı yazdılar; “Biz rahatsız ediliyoruz, cok ahlaksız iceriği olan yazılar, e-mailler, telefonlar, fakslar alıyoruz” diye.
Ne demiş Canan Ozturk?
“Şahane Muftuoğlu ozel yetiştirilmiş nokta noktadır. Ajandır. Evli siyasilerle birlikte olarak ajanlık yapıyor...” Onun durumunu ruh hekimlerine bırakıyorum ama benim kanaatim şizofren. Keşke “ruh sağlığı yerinde değil” cıksa. Yerindeyse bir insan icin cok daha kotu, bu kadar kotu olabilmek. Obur turlu en azından derim ki, “Yazık hastaymış da bunları yapıyor.”
Bu konuda da dava actınız mı?
Evet. Ben ve ailemin onun aleyhine actığı toplam 7 dava var.
Sonraki surecte neler yaşandı?
8 ay gecti, bana acılan bir dava yok. Sonra oğreniyoruz ki işin icerisinde bilmem kac dolarlık iş varmış. Yani bu iki insanın arasında para, menfaat, cıkar ilişkisi var. Bu kadın diyor ki, “Sen eğer bu parayı oğlumdan istersen, ben de seni rezil ederim.” Bu Yaşar Nuri Ozturk’un beyanıdır. Bu konuda dava da actı zaten.
Yaşar Nuri Ozturk, eşine mi dava actı?
Evet. “Para konusunda şantajla, tehdide uğruyorum” diye dava actı.
Ne zaman acıldı bu dava?
İki ay oldu.
Yaşar Nuri Ozturk’le goruşuyoruz, zaten ortak davalarımız var
Bu surecte Yaşar Nuri Ozturk’le konuşmanız oldu mu?
Tabii ki konuştum.
“Ne oluyor?” diye sormadınız mı?
Sordum tabii ki. Ben de, babam da, annem de sorduk. O da bize karşı cok mahcup tabii.
Ne soyledi peki? Nasıl acıkladı bu durumu?
“Ben şantaja uğruyorum, arada sen kobay olarak kullanılıyorsun. Ben bunu durduramıyorum, engel olamıyorum” falan dedi.
Yani bu surecin başından beri konuşuyorsunuz?
Evet, konuşmaya da devam edeceğiz. Zaten ortak davalarımız var artık, o benim davalarımın şahidi. Hicbir şey icin konuşmasak, bunun icin konuşmak durumundayız. Eşinin aleyhine şahit.
Eşinin aleyhine şahitlik yapacak mı?
Yapacak.
Tum bu yaşananlardan dolayı Yaşar Nuri Ozturk’e kızgın mısınız?
Yoo hic değilim. Uzuluyorum onun duştuğu duruma.
Goruşmeyi surdurecek misiniz?
Akademik acıdan da goruşmeye devam edeceğim. Benim icin cok buyuk bir oğretmen. Fikirleri, goruşleri onemli.
Tum bu yaşadıklarınız, Yaşar Nuri Ozturk’le aranızdaki ilişkiyi nasıl etkiledi?
Aynı acıyı paylaşıyoruz. Aile olarak biz de, o da cok muzdarip oldu. O ailemin ve benim başıma gelenlere cok uzuldu, biz de onun başına gelenlere cok uzulduk.
Son olay nedeniyle konuşuyorum
Canan Ozturk’un telefon numarasının porno sitelerine verildiği, bunun da babanızın bilgisayarından gonderildiğinin belirlendiği ve suc duyurusunda bulunulduğu kamuoyuna yansımıştı?
Evet o konuda savcılığa suc duyurusunda bulunulmuş. Ama biz bunu kendisinin (Canan Ozturk) yaptığını kanıtladık. Bahsedilen site de ayrıca porno sitesi değil, arkadaşlık sitesi. Kendisi vermiş numarasını, dava acılırsa bunu ispatlayacağım. Ama daha dava acılmadı. Cok komiktir babama bilgisayar verseniz, nereden acılır, nereden kapanır bilmez. Teknolojiyi takip eden bir insan değil.
Babanız kac yaşında?
1957 doğumlu.
Bunlar yaşanırken hep sessiz kaldınız, şimdi konuşuyorsunuz neden?
Son olay beni konuşmak mecburiyetinde bıraktı, evde basıldığımız iddiası. Basıldı, cıplaktı... Okumadım da tam olarak haberleri. Şunu anlayamıyorum, kadınların da bunu duşunmesini istiyorum; o aldatılmış, zavallı, yuvasını kurtarmaya calışan bir kadın, ben, pavyoncu, pornocu bir ailenin ahlaksız kızıyım oyle mi? Bunların hesabını zaten mahkemeler yoluyla soracağım. Artık uzgun değil, cok sinirliyim. Bir kadın duşunun, kocasını evde basmış uygunsuz şekilde ve bu kadın susmuş.
Ben kendimi banyoya kitlemişim. İnsanlar diyebilirler ki -ben artık insanların ne duşunduğunu de duşunmek zorundayım, kendimi acıklamak icin- ne kadar fedakar bir kadın, boyle bir rezilliği bile kocası icin kabul edip, susmuş! Diyelim boyle yaptı. Peki hangi kadın boyle bir olaydan sonra aldatıldığı soylenen kadınla 1.5 yıl eşinin en yakınındaki kadroda, birlikte calışmasına goz yumar, izin verir? Bunu akıl, mantık alıyor mu? Buna inananların da aklından şuphe ediyorum ben. Bana atılan camur namusla, şerefle alakalı. Benim insanların karşısına gecip, normal bir şekilde konuşmam lazım. Kendimi anlatmam lazım. Basılmadığımı, babamın pavyoncu olmadığını, benim fahişe olmadığımı, bizim cok duzgun, usturuplu bir aile olduğumuzu benim anlatmam lazım. Bunlar cok zor şeyler. Ama bunları ben yapmak zorundayım. Cunku anlıyorum ki sadece mahkemelerde hakkını aramak yetmiyor. Cıkıp kamuoyunun karşısına anlatmak da gerekiyor.
Haykırıyorum, aşk mesajlarım icin bana dava acsın
Hakkınızda gundeme getirilen tum bu iddiaların nedeninin, Canan Ozturk’un ilk eşinden olan oğluna, Yaşar Nuri Ozturk’un verdiği borc parayı geri istemesi nedeniyle olduğunu mu duşunuyorsunuz?
Yaşar Nuri Ozturk de bunu soyledi; “Canan Ozturk’un onceki eşinden olan oğluna 400 bin dolar verdim. Ne hikmetse bunu her istediğimde bu tur şantajlarla, kurgularla, iftiralarla karşılaşıyorum” dedi.
Bu konuda şantaj davası da actı. Bu yaptığının para icin cinayet işleyen birinin yaptığından hicbir farkı yoktur. Bir insan para icin bunları yapabiliyorsa, bu cok şeytani bir şey. Buna benim aklım ermiyor.
Sizin kıyafetlerinizin olduğunu soyluyor Canan Ozturk?
Ben de, “Bizim partiden bir beyle Canan Ozturk’u bir otel odasında bastım, bu bluz de Canan Ozturk’un” desem...
Kıyafetler cıkaracakmış, cıkarsın. Herhalde benim olmayan şeylere “Benim değil” diyeceğim. O zaman gidip mahkemeye versin.
Yaşar Nuri Ozturk’e sizin gonderdiğiniz iddia edilen mesajlar nedir?
Benim gonderdiğim aşk mesajları varmış! O konuyla ilgili de bana dava acılsın, talep ediyorum, haykırıyorum.
Peki bu mesajlar nereden cıktı?
Babamın “pavyoncu” olduğu nereden cıktıysa, oradan cıktı. Elinde kanıt olan insan dava acmaz mı? Hem diyorsunuz ki, “Ben bu ismi korumak istiyorum, cok buyuk bir isim”, hem kocanızı rezil ediyorsunuz. Siz iğrenc bir şekilde aldatılmışsınız, bu hakkınızı mahkemede aramıyorsunuz, ama surekli gazetelerdesiniz, niye? Bir insan buna sorsun, şu yazılan mesajları mahkemeye sundunuz mu?
Bildiğim kadarıyla dilekce vermişti Canan Ozturk dava acmak icin?
Dilekce, bizim actığımız davalara karşı cevap. Bana acılmış bir dava değil. Zaten o dilekceyi gazetecilere vereceğim diye, davaya giremeyip, duruşmayı kacırdı.
Kendine karşı acılan davayı. Bu kadar kendini şaşırmış. Allah şaşırtmış, Allah ıslah etsin. Diyecek bir şey bulamıyorum.
Partide genc kadınların durması cok zor, hepsine sataştı
Evinize gelmiş, ailenizle yakın ilişkileri olmuş, sizin parti uyeliğinizden mutlu olduğunu soylemiş Canan Ozturk, neden eşini “sıkıştırmak” icin sizi kullansın?
Bunu ben de duşundum. Davalarda bir-iki kişinin de şahitliğini istedik. Mesela partiden 50-60 yaşında adamlar var. Onlara da surekli hakaret ediyordu, “Yaşar Nuri’nin peşinden gitmeyin, giderseniz siz de ... siniz” diye. Antalya’daki evim gecce gunduz kac kere arandı biliyor musunuz? Ağır hakaretler, duyduğunuzda şok olacağınız laflar... Bunlar partideki bazı insanlara da yapıldı. Ben de duşundum niye ben diye? Ama bu adamlarla Yaşar Nuri Ozturk’un “aşk ilişkisi var” denilse olmazdı sanırım. Bizim toplumumuz buna daha cok musait, genc, bekar bir kadın...
Partide sizden başka genc kadın yok mu?
Var, onlar da gittiler. Partide genc kadın durması cok zor. Hepsine sataşıp, hepsini partiden cıkarttırdı. Onlar da uğraşmak istemediler, gittiler. Ama ben ideal uğruna, oradan buradan gelecek engellere goğus gererim. Diyeceksiniz ki, goğus gerdin de duştuğun duruma bak, olsun onemli değil. En sonunda haklı, doğru olan cıkar. Bu beni gittiğim yoldan geri dondurecek bir olay değil. Bir iddiada bulunuyorsanız, ispatlamak mecburiyetinde olan sizsiniz. Ben olmadığını ispatlamak mecburiyetinde değilim.
Uzun vadeli mağdur değilim davaları kazanınca bu da bitecek
Ben ileride bunlara guleceğimi duşunuyorum. Ama ailem ’Artık Allah aşkına Turkiye’ye hizmet edeceğim, siyaset yapacağım sevdasından vazgec’ diyor. Arkadaşlarım, cevrem de benzer şeyler soyluyor. Ben bunu diyemem. Başıma bu tur kotu şeyler geldi diye yolumdan sapmam. Turkiye’de eminim benim gibi bekar, genc olan ve bu tip şeyler yaşayanlar var... Şoyle duşunuyorum, uzun vadeli mağdur ben değilim, benim mağduriyetim cok kısa vadeli. Ben davaları kazandığımda benim mağduriyetim bitecek. 60 yaşından sonra birkac kuruş icin eşine ihanet edip, hainlik yapıp, iftira uydurup, gazetelere cıkıp, ikinci kez dul kalıp ve inşallah Turkiye tarafından lanetlenecek, insanlar gerceği gorunce. Benim icin gercek mağdurluk budur.