Klarnet ustası Husnu Şenlendiri icin yirmidort ayar husnu diyorum ben adamin bi dediği birini tutmuyor bigun eşi Nazire hanımı ovuyor obur gun atıp tutuyor başka bigun ise hapiste olan Deniz Seki uzarinden yorumlar yaparak prim yapmaya calışıyor bırak bu işleri Husnu kalıbının adamı ol yoluna bak.....

NAZİRE'NİN YERİNİ KİMSE DOLDURAMAZ


BİR TV PROGRAMINA KONUK OLAN HUSNU ŞENLENDİRİCİ, ACIKLAMALARIYLA MAGAZİN GUNDEMİNE DAMGASINI VURDU.ŞENLENDİRİCİ, “ARTIK NE NAZİRE, NE DENİZ... İKİ TARAFTA DA YOKUM” DEDİ
Şenlendirici, boşanmak uzere olduğu eşi Nazire Şenlendirici’nin yerini kimsenin dolduramayacağını soyledi.

Nazire ne yapsa yeri

Boşanmak uzere mahkemeye başvurmamdan bu yana yaklaşık 2,5 sene gecti. 29 Eylul’de yine davamız var, inşallah bu kez sonuclanır. Ama şunu da soyleyeyim, yaşananlara rağmen Nazire Hanım benim icin cok değerli. Onun yerini kimse dolduramaz. Sonucta yaşanmışlık, 16 yıllık bir beraberlik var. Kolay değil... Nazire ne yapsa yeridir, hatta yaptıkları az bile! Deniz’e yaptığı şeylere hak vermiyorum ama bana yaptıklarında kendince haklı...

İkisini gorunce korktum

Deniz (Seki) ile Nazire’nin (şenlendirici) birlikte studyoya geldikleri doğru. Boyle bir durum oldu. Onları karşımda gorunce koşarak uzaklaşmak istedim. Ama gidemedim. Benim icin enteresan bir durumdu. Kısa bir goruşme oldu. Trajikomik aslında ama o da bir medeniyet. ınsanlar bir araya gelip konuşabiliyorsa, saygı duymak lazım. Gerci heyecan ve korku yuzunden konuştuklarımızın tek kelimesini bile hatırlamıyorum.

Artık iki tarafta da yokum ben

Nazire Hanım’la boşanmanız tam anlamıyla yılan hikayesine dondu...

Romanlar’da boşanmak cok zordur. Tabii boşananlar da var. Sonuc olarak ben bu konuda netim, ama kanunlar boşanmama engel. Karşı tarafın istememesinden dolayı mahkeme uzuyor. 2,5 sene dolmak uzere... inşallah bu kez sonuclanır, bekliyoruz.

29 Eylul’de davanız var. Nazire Hanım yine “Ben boşanmıyorum” diyebilir mi?

- Son uc mahkemede de son ana kadar biteceğini zannettim, bitmedi. Fakat 29’undakinde yuzde 100 bitecek diye duşunuyorum. Bu kadar uzaması kariyerimi, muzikalitemi de olumsuz etkiliyor. Ben hÂl evli bir adamım sonucta.

Deniz Seki size “Evet sen evlisin, ama seninle olacağım” dedi mi?

- Bu işlerin hesabı kitabı olmuyor. Bilemiyorsun... Bu kadar ortada yaşayıp da bunu kabul etmek, herkesin harcı da değil. Kimse boyle bir şeyi kabul etmemeli... Benim de bir kızım var cunku...

Yaşananlara rağmen Nazire Hanım’a sevgiyle bakıyorsunuz...

- Nazire Hanım, benim icin cok değerli... Onun yerini kimse dolduramaz. Birinin yerini doldurmak icin değil zaten bu secim... Onun yeri farklı. Yaşanmışlık var, 16 yıllık bir beraberlik... Kolay değil...

Deniz Seki’ye duyduğunuz aşkla, Nazire Hanım’a duyduğunuz aşk arasındaki farkı anlatabilir misiniz?

- Valla bilemiyorum ki. Cok guzel şeyler yaşadım ama uzun zamandır bu konularda konuşmuyorum, yorum yapmıyorum.

Boynunuzda kelepce şeklinde bir kolye var...

- Seviyorum bu kolyeyi ve bugun ilk defa takıyorum.

Deniz Hanım da size sacının telini gondermiş...

- Oyle bir şey yazmışlardı. Bilmiyorum.

Bilmiyorum dediğinize gore gonderdi...

- Bilmiyorum... ınsanlar ya eve dondu, ya buraya dondu diye yazdılar hep. Oyle bir şey yok arkadaşlar. Ben iki tarafta da yokum! Once kendi hayatımı toparlamam lazım. Muzikal olarak yapacağım o kadar cok şey var ki. Doyuma ulaşmadım... Bunlara odaklanmış vaziyetteyim.

NAZİRE BANA AZ BİLE YAPTI

Nazire Hanım, şu boşanma surecinde başkasına aşık olsaydı ne yapardınız?

- Olmaz oyle şey... Bu soylediğinin mumkunatı yok. Nazire’den bahsediyoruz, herhangi birinden değil. Nazire oyle şey yapmaz. Benden dolayı değil ama, yetişme tarzından, kendi ruhundan dolayı yapmaz.

Nazire Hanım’ın nikah yuzuğunu gostermesi, tapusu bende gibi algılandı. Kendinizi kotu hissetmediniz mi?

- Nazire ne yapsa yeridir... Hatta yaptığı az bile!

İkisinin de pijamalarını giyip studyoya geldikleri doğru mu?

- Doğru... Buna benzer bir durum oldu.

İki kadını bir anda karşınızda gorunce ne yaptınız?

- Oradan koşarak uzaklaşmak istedim.

İki kadın ve siz... Ne konuştunuz o gun?

- Bir kelimesini bile hatırlamıyorum. Heyecandan ve korkudan! Kendimden korkarım, onlardan değil... Onlara karşı hissettiğim sevgiden, onları uzmekten, kırmaktan korkarım, yoksa bana bir şey yapacaklarından değil...

DENİZ’İ OZLUYORUM

İkisini de cok seviyorsunuz...

- Tabii ki seviyorum.

Buradan Deniz Seki’ye sahip cıksanız, “Seni seviyorum” deseniz...

- Burada ne soylesem yalan olur, yanlış olur... Zaten ben hep diyorum, ekime kadar hicbir şey soylememeye karar verdim.

Tarihler de ilginc... 29 Eylul’de sizin boşanma davanız var, 1 Ekim’de ise Deniz Hanım mahkemeye cıkacak...

- Evet, oyle denk gelmiş. Kısmet...

Deniz Hanım gecen gun yaptığı bir soyleşide sizden hic soz etmemiş...

- En guzelini yapmış...

Deniz Seki’yi ozluyor musunuz?

- Acıkcası o kadar yaşanmışlığın ardından ozlememek mumkun değil. Aşkı bir yana koy, icinde bulunduğu durum hic hoş değil, o yuzden insanın aklına takılıyor. Keşke olmasaydı, ama oldu. Bundan sonrası hayırlı olsun.

Deniz Hanım’ın erkek kardeşi sizinle goruşmesini istemiyor.

- Olabilir... Ben de zamanında eniştemle tartışmıştım. insanların arasında boyle şeyler olur.