meryem uzerli nereli
Muhteşem Yuzyıl dizisinin muhteşem Hurrem Sultan'ı yani Meryem Uzerli hakkında merak edilen o kadar cok soru var ki bunlardan biri de Meryem Uzerli'nin turk mu yabancı mı olmasına dair. Biz de Meryem Uzerli ile yapılan bir roportajı sizlerle paylaşmak istedik. Cunku bu roportajla Meryem Uzerli hakkında ki sorularınız yanıt bulacak Melek'ler.


Yıllardır ‘guzel’ dediğimiz 45 kilo kadınlara hic benzemiyorsunuz.
- Turk kadınları neden zayıf olmak istiyor? Sizin yapınıza hic uymuyor ki bu. Surekli bir kilo verme derdi var. Modeller gibi olmayı istemek yorucu. Nasılsak oyleyiz. Turkler şehvetli ve tutkuludur; zayıf ve sağlıksız değil.
Erkekler, zayıf kadınları daha fazla istemez mi? Adriana Lima gibi.
Hic de değil. Sarıldığı zaman daha yumuşak, daha tutabileceği bir kadın ister asıl.
Şimdi siz de beğenildiğiniz icin kadınlardaki stres azalır belki.
- Beğeniyorlar mı beni? Neden ben yalnız hissediyorum o zaman? (Guluyor)
Evet. “Cok guzel” diyorlar.
- Sevindim o zaman. Belki bu sayede kadınların kendilerine guveni tekrar yerine gelir. Kilo takıntılarını bıraksınlar ve kendilerine oldukları gibi guvensinler. Zaten o zaman daha ‘kadın’ gibi hissedecekler. En onemlisi guven. İdeal olduğu soylenen olculerin ne guzellikle, ne de ic huzurla bir bağlantısı var.
Ama siz de ağır bir diyet yapmıyor musunuz?
- Dokuz ay once sigarayı bıraktım ve her ay bir kilo aldım. Eski kıyafetlerime sığabilirsem sevinirim tabii, ama sağlıksız bir diyet yapmıyorum. Mutluluk veren yemekler yiyorum.
YUKSEKTEN ATLADIM
Dort gunde resmen hayatınız değişti. Nasıl bir duygu?
- Cok, cok garip… Yuksek bir yerden denize atlamak gibi. Duşunursen yapamazsın. Cok duşunursen hic yapamazsın. Sonra kenardaki kayalıklardan sahile inersin ve atlayamamış olursun. Ben atladım. Arkamda ne bıraktığımla değil, buradan ne alacağımla ilgilendim. Bazen insan risk almalı. Bu da o risklerden biriydi. Sezgilerin doğruyu soyleyeceğine inanırım, onları dinledim ve geldim.
Gelirken, en baskın duygunuz heyecan mıydı, korku mu?
- Korku.
Durup duşunduğunuzde…
- Bir dakika! Durmaya zamanım yok ki. Hayatım nereye gidiyor diye duşunemiyorum bile. Geldiğimden beri cok az uyudum. Olanların yansımalarını gorecek zamanım olmadı. Şimdi yavaş yavaş ne olup bittiğinin farkına varıyorum; hÂl tam vakıf değilim duruma. Ama cok mutluyum bugunlerde. Yaptığın işten tatmin olmak cok iyi. Hurrem gibi ilginc bir karakteri oynadığım icin de mutluyum.
Geldikten sonra nasıl gelişti olaylar?
- Bir anda, “Bugun Turkiye’ye taşınıyorum” dedim. Sonrası cok hızlı; her şey apar topar oldu. O noktadan sonra yapacak tonla şey vardı. Taşınmak, Turkce oğrenmek, senaryo ezberlemek, kilo vermek, Hurrem’i anlamak, icselleştirmek, değişmek, tarihi oğrenmek…
Turkiye ve Osmanlı tarihi hakkında hic bilginiz var mıydı?
- Babamdan bildiğim kadar. Okulda hic oğrenmedik tabii.
Tum bu tartışmaların ortasına duşeceğinizden habersiz miydiniz?
- Dinle ve tarihle ilgili hassasiyeti ve tehlikeyi bilmiyordum. Burada yaşamadığım icin bu normal, değil mi? Tepkiler, eleştiriler gelmeye başlayınca biraz tedirgin oldum, hatta korktum.
Sete korumayla gidildiği doğru mu?
- Orada korunuyoruz. Set guvenli.
Almanya’da durum nasıl? Orada da tarihle ilgili işlere boyle tepkiler geliyor mu?
- Mesela Hitler hakkındakilere mi?
Mesela…
- Tarihi bir konu soz konusu olduğunda, insanlar cıkıp doğruluk payını tartışıyorlar; bu kadar hararetli değil ama. “Muhteşem Yuzyıl”da tarihin yanında din de konuya dÂhil olduğundan iki kat tartışma yaratılıyor.
YA SEN OLECEKSİN, YA BEN
Hurrem’i seviyor musunuz?
- Sevdiğim tarafları var. Bircok kişi onun kotu şeyler yaptığını duşunebilir. Her zaman doğru yolu secmeyebiliyor; buna ben de katılıyorum. Ama şunu da dikkate almak gerek; 500 yıl once kural bu: “Ya sen oleceksin, ya ben.” O da, bu kurala gore oynuyor. Ayrıca ben onun kotu taraflarını da sevmek zorundayım ki iyi canlandırabileyim.
Sizi en cok etkileyen uc ozelliği…
- İyi bir satranc oyuncusu gibi strateji belirliyor, asla durmuyor ve kiminle nasıl konuşması gerektiğini biliyor.
Duşunun ki, siz Meryem Uzerli olarak hareme girdiniz. Cariyesiniz. Kim olurdunuz?
- Cok zor bir soru. Bilmiyorum… O donemde, sarayda benim karakterimde biri yaşayamazdı bence. Karışım olurdum.
Sarayda birbirine zıt iki aşk var: İbrahim ve Hatice’nin masum aşkı karşısında Kanuni ve Hurrem’in tutkusu. Hangisi daha gercek?
- Bence ikisi de cok gercekci değil. Hayatta karşılığı yok. Mukemmel aşk, ikisinin karışımından cıkar. Yemek gibi… Yemeğe bir suru şey katarsın, cok leziz bir şey cıkar. Aynen oyle.
Erkeğin iktidarı, kadının ona daha kolay Âşık olmasını sağlar mı?
- Hurrem icin oyle, ama benim icin aşk oyle işlemez. Adamın ne yaptığına ya da yaptığı şeyde ne kadar başarılı olduğuna bakmam. Mutlu adamları severim, mutluluk ceker beni. İktidar sahibi olsa da, bundan etkilenmeyebilirim.
EVDE DOLMA YİYORDUK
Babanız Turk, anneniz Alman. Nasıl tanışmışlar?
- Universitenin koridorunda. Birbirlerini gormuşler ve… Aşk.
Babanız neden Almanya’daydı?
- Dedem Almanya’da cok uzun sure calıştı. Babam da orada doğdu.
Evde az mı Turkce konuşuluyordu?
- Biz cocukken babam Turkce konuşuyordu; oğretmeye calışıyordu. “Meryem bak, bu lampe yani lamba” derdi. Ama ben hep Almanca cevap verirdim. O yuzden sizi iyi anlıyorum, fakat konuşmam yeterli değil.
Oradayken Turkiye’yi takip ediyor muydunuz?
- Cocukluğumdan beri yalnızca Alman olmadığımın farkındaydım. Ev dışında cok Turkler’e ozgu bir hayatım yoktu. Ama evde kofte, dolma, muhallebi yiyorduk. Annem babamdan oğrenip Turk yemekleri yapardı. Yılda bir kere de buraya gelirdik; buyukannem, halam ve kuzenlerim burada. Yazın Buyukada’ya giderdik. Burada kendimi Turk, orada Alman gibi hissediyordum. Ama buyudukten sonra zamansızlıktan gelememeye başladım.
GAZETEDEKİLERİN COĞU GERCEK DEĞİL
Halit Ergenc’in eşi Berguzar Korel’in, dizideki opuşme sahnelerinden rahatsız olduğuna dair bircok haber yapıldı. Sonra bunların doğru olmadığı acıklandı. Alman basınında da boyle şeyler sık oluyor mu?
- Turkiye’de daha fazla. Anladım ki gazetede cıkanların coğu gercek değil. Turkcem iyi olmadığı icin bircok şeyi anlamıyorum, ama ozellikle bu olayda hic soylenmemiş şeyleri de okuyabileceğimi anladım. Alışmam gerekiyor sanırım.