Sevgili meleklerim tv programlarında neler neler donuyor neler oluyor pek bilinmesede bazen bunlar gun yuzune cıkıyor işte size reyting sahteciliği ile ilgili bir haber.....

KİM BU GUNDUZ GUZELİ?

ESKİ REYTİNG DENEĞİNDEN TRT'YE ŞOK İTİRAFLAR...

Eski reyting deneğinden TRT’ye şok itiraflar: Gunduz kuşağında program yapan bir kadın sunucu evime geldi. Programını seyretmemi istedi; karşılığında da eşya vereceğini soyledi!

Onceki gecce TRT 1 ekranlarında inanılması guc bir roportaj yayınlandı. Tayfun Talipoğlu'nun sunduğu 'Nasılsınız?' programının başında, isim ve adres listeleri elden ele dolaşan eski reyting denekleri ile yapılan soyleşiler ekrana getirildi.

Evindeki peoplemeter (olcum cihazı) bir sure once sokulen kadın, muthiş iddialarda bulundu. Bazı yapımcıların ve kanal yetkililerinin surekli telefonla aradığını, kendi programlarını izlemesi icin teklifte bulunduğunu bu tacizler nedeniyle telefon numaralarını değiştirdiğini anlattı. Ama daha da ciddi bir iddiası vardı. Bir televizyon sunucusunun bizzat evine geldiğini, kendisine imzalı fotoğrafını verip, iltifatlarda bulunduğunu, ona hediyeler gondermeyi vaat ettiğini belirterek, 'Benden kendi programını izlememi istedi' dedi.

TRT, konuşmada adı gecen televizyon programı sunucusunun ve kanalın ismini 'bip'leyerek, sansurledi. Kadın, bazı yapımcıların kendisine ayda 500 lira maaş teklif ettiğini, bu parayı almadığını ancak dışarı cıktığında bile televizyonunda o programı acık bıraktığını itiraf etti. Kadın, yapımcıların kendisine bir vazo hediye ettiğini, cocuk odası takımı vaatlerini ise yerine getirmediklerini soyledi. Ben yayın bandının sansurlenmemiş halini izledim. Kadının orada ismini telaffuz ettiği sunucu hanımın ve kanalın adını biliyorum.

Ancak bir tek deneğin 'iddiasına' dayanarak bu ismi deşifre etmeyi doğru bulmuyorum. Ancak buradan Cumhuriyet savcılarına cağrıda bulunuyorum. Bu bandın ham halini alıp, izlesinler. İddianın doğruluğunu araştırsınlar. Zira reyting sahtekarlığı iddiaları artık programcıların, sanatcıların, televizyon eleştirmenlerinin diline dolanan bir 'tartışma konusu' olmaktan cıkıp, hukukun kapsamına girmiştir. Bu nedenle İbrahim Tatlıses, Can Tanrıyar, Osman Sınav, Levent İnanır ve akademisyenlerin konuk olup, saatlerce konuştukları 'Nasılsınız?' programının detaylarına girmeyi 'abesle iştigal' addediyorum.

Zira sozun bittiği yere coktan gelinmiştir. Bundan sonrasının adalet terazisinde tartılması gerektiğine inanıyorum. 'Burada konuşacak bir şey yok. Bu iş artık hukukcuların' deyip, programı terk eden Sinan Cetin'in goruş ve tavrına ise aynen katılıyorum. Roportajda adı gecen gunduz programı sunucusu hanımefendinin ise diğer meslektaşlarını zan altında bırakmamak icin kamuoyu onunde hemen bir acıklama yapmasını bekliyorum.