mehmet gunsur cocuğu katerina mongio kimdir katerina mongio mehmet gunsur katerine
Bildiğiniz uzere şu aralar Mehmet Gunsur'un " Aşk Tesadufleri Sever " isimli filmi konuşuluyor. Galadan cıkan tum sanatcıların ordak bir paydası var arkadaşlarım. Film harikulade olmuş demekle birlikte gozlerin biraz yaşlı olmasından, filmin ne denli bir tad bıraktığını anlamak mumkun.

Şimdi bu Bay Mehmet GUNSUR, evliymiş Ayşe arman ile gectiğimiz gunlerde yapılan soyleşisinden sadece karısı ve cocukları ile ilgili bolumu veriyorum. Bakalım burada da aşkı tedasufmuymuş



Biz karımla sarılmışız ve birlikte ucuyoruz... Hissettiğim bu... Aşk bu... Butunleşmek bu...


İtalyan eşinizle nasıl tanıştınız?
- Adı Katerina Mongio. Belgesel yonetmeni. Benim gibi pozitif bir insan. En umutsuz yerlerde bile umudu, gulumsemeyi arayan biri. Brezilya ile ilgili cok guzel bir belgeseli var, cocuklar lağımda oynuyorlar ama mutlular. İnsanda iyi bir his bırakan bir film. Biz ikimiz de hayatı olumlu tarafından gormek isteyen tipleriz.


O, hayatınızın en buyuk aşkı mı?
- Evet. Biz birbirimizi yeniden bulmuş gibi hissediyoruz.


Nasıl yani?
- Yeni tanışmış gibi değiliz. Sanki o aşk orada hep vardı. Tanışmamıza gelince, ben bir arkadaşımla kısa film yaptım. Bir suru yere gonderdim, biri de Valencia Film Festivali'ydi. İşte orada Katerina'nıın bir arkadaşıyla tanıştım. İcine doğmuş demek ki, "Benim bir arkadaşım var, onunla mutlaka tanışmalısın" dedi. O kadar ısrar etti ki, hissettim ki bir alt metin var, bana bir şey demeye calışıyor. Sonucta festival bitti, beni Lecce'ye davet etti. Lecce de, İtalya'nın guneyinde, tam cizmenin topuğunda buyulu, barok bir kasaba, 100 bin kişi filan yaşıyor. Bir tren bileti alıp gittim, beni işte o sozunu ettiğim kız ve arkadaşı Katerina karşıladı. Katerina ile tanışmıştık.


Ne oldu tanışınca?
- Dort gun gecirdik, o dort gun, dort milyon yıl gibiydi. Anlatılamaz bir iletişim. Yıllardır arkadaşı olan insanlar etrafında, onlarla aynı dili paylaşıyor ama bizim tarifi olmayan bir komunikasyonumuz var. Sadece bakışarak anlaşıyoruz. Aşk boyle bir şey. Dil, din, ırk, hicbir şeyi tanımıyor. Sonra ben onu mavi yolculuğa davet ettim.


Ne ozelliği var bu mavi yolculuğun?
- Bizim aile geleneğimiz. 40 senedir maaile, mavi yolculuğa cıkıyoruz. Son 20 yıldır aynı tekneyle. Her sene, aile biraz daha buyuyor, coluk cocuk, bazen iki tekne oluyoruz. Katerina'ya da "Gel" dedim, geldi...


Bu bir test miydi?
- Yok canım, daha once başka kız arkadaşlarım da geldi. Ama Katerina, tekneyi ve bu muhabeti ozel olarak sevdi. Evlendiğimizde 7 aylık hamileydi. Ama onun hayatımın aşkı olduğuna ben cok daha once karar vermiştim, iş gucten evlenmeye fırsat olmadı. Sonra Lecce'ye yerleştik. O buyulu barok kasabaya. Oğlumuz Ali'nin oyle bir yerde buyumesini istedik. Bahceler... Kopek... Kendi bostanımız, yetiştirdiğimiz sebzeler... Havuz... Zeytin ağacları... Boyle bir yerde buyudu... Ama şimdi okul cağına geldi, tekrar Roma'ya taşındık. Bir de Maya var tabii, ikinci cocuğumuz...


Katerina'da başka kadınlarda bulmadığınız ne var?
- Tarifi olmayan bir pozitiflik. Ve tabii hayata cok ortak bir noktadan bakıyoruz.


Ona tamamen kendinizi teslim olmuş gibi mi hissediyorsunuz?
- Hayır, hayır! Biz sarılmışız, onunla birlikte ucuyoruz, hissettiğim bu...


Son olarak sizin aklınızı başınızdan bu kadar alan kadın cok guzel bir kadın mı?
- Evet ama... Guzellik olmaz onu tanımlamak icin ilk once kullanacağım sıfatlar. Yine de cok guzel, 1.85 boyunda, incecik, zaten kemik olcumu yaptırdık, Ali de Maya da 1.80'i gececekmiş. Ailenin cucesi ben kalacağım!