unlu oyuncu işini sevdiğini ve uzun yıllar calışağını soylerken samimi itiraflardada bulundu........
'VUCUDUMU UZUN SURE KULLANACAĞIM!'


BENİM ANNEM BİR MELEK DİZİSİNİN ECE’Sİ DOLUNAY SOYSERT: ‘KENDİNİ BIRAKMAYA MUSAİT BİR İŞİM YOK. BU VUCUDU UZUN SURE KULLANACAĞIM. 55 YAŞINDAYKEN DE SOYTARIYI OYNAYABİLMEYİ HEDEFLİYORUM. ONUN İCİN DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIM’
Dolunay Soysert on parmağında on marifet olan sanatcılardan. Sinema, tiyatro, televizyon dizileri, oyunculuk kocluğu, sunuculuğu, dublaj, reklam seslendirmesi ve oyunculuğu, produktorluk... Hepsini iyi yapmaya calışıyor.
Oya Başar ve Ali Sunal, Tarık Unluoğlu ile birlikte Benim Annem Bir Melek’te dokturuyor adeta... Soysert, oyunculuğun bir ego işi olduğunu duşunuyor. ‘Sahnenin uzerinde iki takla atıyorsunuz. Birileri ‘Aferin cocuğum’ diyor ve seviniyorsunuz, dunyanın en mutlu insanı oluyorsunuz’ diyor ve devam ediyor: ‘İnsanları guldurmeye veya ağlatmaya calışmak, doğal olarak beğenisini kazanmak neden bu kadar onemli, neden alkışla mutlu oluyoruz? Bence bunların yanıtı yok!’
Kotu bir hayal ama duşunun... Birileri cıkıp Dolunay Soysert bundan sonra oyunculuk yapmayacak dediğinde ne yaparsınız?
Vaaay.. Ne yapmış olabilirim acaba? Oyle bir şey yapmışım ki onları delirtmişim demek ki. Savaşıma devam ederim galiba. Beni oyunculuktan mahrum eden meselenin savaşını bırakmam sanırım. Onu da sonuna kadar yuruturdum.
Siz oyuncu hala kocluğu yapıyorsunuz değil mi?
Evet yapıyorum. Şu aralar cok da oğrencim yok. Konservatuara hazırlıyorum gencleri.
POPULERLİK GECİCİ
Latife Hanım, Piraye, Marilyn Monroe... Onemli donem kadınlarını tiyatroda canlandırdınız. Bu isimlerden hangisi olmak isterdiniz?
Bunların hepsi ikon kadınlar. Ama o ikonlarının altında hepsinin ortak bir ozelliği var, hepsi de ezilmiş. Latife Hanım secmiş, secilmiş, ustune aldığı o kadın modeli sorumluluğu altında aşkını yaşayamamış. Ayrıldıktan sonra sessizliğiyle kendini ve gecmişini cezalandırmış ve susarak olmuş bir kadın. Marilyn Monroe’yu tanımayan bir adam yok dunyada. Hep akıllılığını ispat etmeye calışan biri. Aptal pozunu oynamış ama iki sıkışmışlık arasında kalmış. Piraye, dunyanın en buyuk şairlerinden birinin ilham kaynağı.. Aşka ilham veren kadın. Oyle ozgurluğu yok edici birşey ki. Hicbiri olmak istemezdim.
Populer olmamak gibi bir kaygınız var mı?
Oyle bir derdim yok. Populer adı ustunde gecici bir şey. Bugun ben populer olurum yarın başkası. Daimi populerliği kimse sağlayabilmiş değil. Tuketilebilen bir şeyin icinde neden ayakta durmaya calışayım ki?
Dizi nasıl gidiyor?
Uzun zamandır hic bu kadar guzel bir sette calışmamıştım. Calışma saatleri normal. İnsanlar huzurlu. Akşam evlerine gidiyorlar. İnsan gibi yaşayıp ve calışabildikleri icin mutlular ve bu sete de yansıyor.
Oya Başar nasıl biri?
Cok ozel ve tatlı biri.
Sanki Oya Başar boşandıktan sonra cok farklı oldu gibi...
Bence evliyken kapalıymış. Şimdi perdeler acıldı, biz onu goruyoruz. Kapalı bir yaşantı suruyorlarmışkanımca. İlk başlarda cekindim. Cunku kafamda Oya Başar efsanesi vardı. Tedirginliğim beş dakika surdu. Beş dakikanın sonunda ‘Yeni bir arkadaş geliyor’ dedim.
Tartışarak gucleniyorum
Dizideki gibi bir kaynanaya sahip olmak istemezdiniz, değil mi?
Kim ister ki? Neriman’ı o kadar cok katı yargılamıyorum da. Her şeyi sevgi uzerinden cıkarak yapıyor. O kadın sevgi uzerinden calışıyor.
Bu diziden ne oğrendiniz?
Birincisi insan ilişkileri cok guzel yazılıyor. Kapıcıyla bir dairede oturan kişi karşılıklı sohbet ediyor, kahve iciyor. Seyirciye de bunu kabul ettiriyor.
Bir roportajınızda ‘Kendime dair sert kurallarım var’ demişsiniz. Ne demek bu?
Kendini bırakmaya musait bir işim yok. Bu vucudu uzun sure kullanacağım. 55 yaşındayken de hala soytarıyı oynayabilmeyi hedefleliyorum. Onun icin dikkatli olmak zorundayım.
Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?
Korkmuyorum artık. 30 yaşına girdiğimde buyuk panik başlamıştı bende. Bir anda her yaptığım işte lezzetli şeyler yakalamaya başladım. Şimdi 40 yaşında birini oynama tecrubesini duşunmek bile heyecanlandırıyor beni.
Evlilik nasıl gidiyor?
Fırtınalı. İki şişik egolu insanın hayatından bahsediyoruz. İkimiz de sanatcıyız ama ben duran bir ilişkiden sıkılırdım zaten. Didin, sakinleş, tartış.... Hic yıpratıcı değil. Ben tartışarak guclenirim. Sessizliğin icinde yaşayacağın bir evlilik yaşamaktansa tartışarak butunleşmeyi tercih ederim. Eşim de oyle biri.