Teknoloji hakkında fazla bir şey bilmiyorsanız, HDR kulağa işe yaramaz bir boondoggle gibi gelebilir, soyut olarak “daha iyi görüntü kalitesi” vaat edebilir, tıpkı 3D TV'lerin sürükleyici olmaya söz verdiği gibi. HDR aslında görsel olarak muhteşem şeyler başarabilen inanılmaz bir teknolojidir, ancak olması gerekenden çok daha karmaşık olabilir. HDR için bir dizi kafa karıştırıcı sertifika ve daha fazla bilgiye kolayca erişilemeyen HDR'yi bir özellik olarak listeleyen daha birçok ürün var.

Sadece harika bir teknoloji parçasını anlamak için değil, aynı zamanda HDR desteğinin gerçekte ne anlama geldiğini anlamayı kolaylaştırmayan ürünleri bilinçli bir şekilde satın alabilmeniz için HDR hakkında bilmeniz gerekenleri size anlatmak için buradayız.

HDR Nedir?
HDR veya yüksek dinamik aralık, SD'den HD'ye geçişten bu yana video kalitesinde büyük olasılıkla en önemli gelişmedir. Teknolojinin yaptığı şey, hem video hem de hareketsiz görüntülerin çok daha yüksek parlaklık, kontrast ve renk doğruluğuna sahip olmasını sağlamaktır. HDR içeriğine baktığınızda, iç kontrast göze çarpıyor: ekrandaki beyazın siyaha oranları. Gerçekte: Bir görüntünün daha koyu kısımları inanılmaz derecede loş görünürken, daha parlak alanlar parlak bir şekilde aydınlatılmış görünecektir.

Beklediğiniz gibi, HDR büyük ölçüde parlaklık, kontrast ve renk derinliğinin bir işlevidir, ancak teknoloji karartma bölgeleri ve OLED panellerle daha karmaşık hale gelir.

HDR10, HDR10+ veya Dolby Vision gibi HDR spesifikasyonları tek başına fazla bir şey ifade etmez, büyük ölçüde maksimum parlaklığa karşılık gelir, kaliteli bir deneyim için minimum engelleri belirtmez ve her zaman sağlanmaz.

HDR 10 ve HDR 10+ ve Dolby Vision
Şu anda çoğu TV setinde bulunan birincil HDR sürümü, HDR 10 olarak adlandırılıyor ve 10, HDR'nin görüntüleyebildiği 10 bit rengi ifade ediyor. Ancak VHS'ye karşı Betamax'a veya Blu-Ray'e HD-DVD'ye karşı çıktığı günlerden beri süregelen format savaşları gibi, bu sefer eğlence dolarınızı kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yapan rekabet eden teknolojiler var.

Şu anda ana rakip, HDR 10'un aynı avantajlarının çoğuna ulaşan ve aynı zamanda dinamik sahne sahne renk şekillendirme bonusunu da içeren Dolby Vision. İki teknoloji özünde aynı olsa da (rengi geliştirirken aydınlık ve karanlık arasında daha iyi kontrast sağlar), Dolby Vision film endüstrisindeki görüntü yönetmenlerinin ve renk uzmanlarının tek bir renk özelliğinin tutarlı olması yerine her sahneye uygulanan HDR seviyesini dinamik olarak değiştirmesine olanak tanır. tüm gösteri veya film boyunca.

Bir diğer önemli ayrım, Dolby Vision ile donatılmış setlerin HDR 10 ile geriye dönük uyumlu olmasına (ve dolayısıyla her iki içerik türünü de gösterebilmesine) rağmen, HDR 10 setlerinin yalnızca HDR 10'u işleyebilmesidir.

Bununla birlikte, şu anda, Dolby Vision (dinamik sahne renklendirme) ile elde ettiğiniz tüm faydaları sağlayan ve aynı zamanda TV üreticilerinin setlerine eklemeleri için daha ucuz bir teknoloji olan HDR 10+ adlı çalışmalarda yeni bir açık standart var.

HDR'yi Nasıl Görüyorsunuz?
Şu anda, HDR özellikli içeriği izlemenin iki ana yolu, ya bir UHD 4K Blu-Ray oynatıcı (tüm 4K Blu-Ray'lerde varsayılan olarak etkinleştirilmiş olmalıdır) ya da uyumlu bir platformda Netflix, Amazon ve Vudu gibi akış hizmetleri aracılığıyladır. cihaz.

Netflix, Glow (kendi başına çok renkli bir başlık) gibi popüler şovların yalnızca Dolby Vision setleriyle çalıştığı, diğer Netflix orijinalleri ise yalnızca HDR 10'da görüntülendiği format savaşının ortasında zaten kendini bulmuştur.

HDR Desteğinde Nelere Bakmalı?
Bir monitör veya TV düşünüldüğünde, pek çok ürün basitçe kendilerini HDR'yi destekliyor olarak tanıtacak veya belki HDR10'dan bahsedecek, ancak HDR'nin belirli bir ekranda nasıl çalıştığını anlamak için biraz araştırma yapmanız gerekecek.

Bir monitör HDRi'yi, biri HDR10'u ve biri DisplayHDR 400'ü destekliyor. Bu özellikler ne anlama geliyor?

• HDRi destekli monitör maksimum 350 nit parlaklığa sahip
• HDR10 destekli monitör, daha kötü dinamik kontrastla maksimum 300 nit parlaklığa sahip
• ve DisplayHDR 400'lü monitör, HDRi monitörle aynı dinamik kontrastla maksimum 400 nit parlaklığa sahiptir.

Gördüğünüz gibi, bir üreticinin ürününü desteklediğine karar verdiği HDR özelliği çok önemli değil ve daha yüksek HDR özelliklerine sahip monitörler aslında çok daha iyi HDR performansı sunmuyor.

Bir ekranın size iyi bir HDR deneyimi verip vermeyeceğini belirleme konusunda iyi bir kural parlaklıktır: maksimum parlaklık olarak 1.000 nit arayın.


1.000 nit ile ekranınız, HDR efektini gerçekten çekecek kadar parlaklaşabilir, derin, koyu siyahları ve olağanüstü parlak beyazları simüle edebilir. HDR ekranla köşeleri kesmenin en kolay yolu, panelin maksimum parlaklığını sınırlamaktır ve bu nedenle 1.000 nite ulaşmayı başaran paneller genellikle HDR10+ veya Dolby Vision gibi uygun özelliklerle gelir.

HDR'nin nasıl pazarlandığı konusunda hayal kırıklığına uğradınız mı? HDR vaat eden ancak gözle görülür bir gelişme sağlamayan ekranlar sizi şaşırttı mı? Aşağıdaki yorumlarda bize bildirin!