Aslı Tandoğan Haberi
Aslı Tandoğanın Aşk İtirafı




Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam dizisinin guzel oyuncusu Aslı Tandoğandan bir aşk itirafı...İlk goruşte aşk yaşadığını itiraf eden oyuncu onu cok seviyorum ve bir gun ayrılsam bile ailemin bir ferdi olarak kalacak şekilde acıklama yaptı...








İlk Goruşte Aşk!



Guzel oyuncu Aslı Tandoğan'dan aşk itirafı: Teoman'ı (Kumbaracıbaşı) gorduğumde ilk goruşte aşkı yaşadım.

TRT'nin iddialı dizilerinden 'Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam'da 'Canseza' karakterini canlandıran Aslı Tandoğan, kendisiyle ilgili merak edilenleri GQ dergisinden Ali Tufan Koc'a anlattı:

Annem eski devlet memuru, babam bale sanatcısı... Annemle babam 30 yıllık evliliğin sonunda yollarını ayırınca, annem Urla'ya, babam Antalya'da dağ başında bir koye yerleşiyor. Sebzesini meyvesini eken, sabah-akşam resim yapan biri oldu babam. Şimdi herkes hayatından memnun.

Konservatuvarın arp bolumunde okurken, kaynağı belirsiz bir fotoğraf karesi hayatımı değiştirdi. Bir şekilde İstanbul'daki bir ajansın eline gecen o fotoğraf sonrası, İstanbul'a gelmem icin ısrarlı telefon trafiği başladı. Her seferinde cevabım aynı oldu: "Ne alaka, işim olmaz!"

CİHANGİRLİ OLAMADIM

Antalya Devlet Korosu'na girdim, bir yıl da Antalya'da yaşadım. Gunun birinde, arkadaşımla sokakta bisiklete biniyorum. Tek bisiklette iki kişiyiz, ben onde demirde oturuyorum. Bir anda pantolonumun pacası tekerleğe sıkıştı ve biz kafa ustu uctuk. Ertesi gun, tek gozum şiş, yaratık gibi konsere cıktım. O an fark ettim ki, hazır birileri beni guzel buluyorken, en azından şansımı denemeliyim.

Oyunculuk yapmak icin geldiğimde Cihangir'e taşındım, oyuncu arkadaşlarımla Firuzağa'da kahvaltı eder, Smyrna'da icki icerdik. Ama nedense Cihangir insanı olmadım.

AŞKIN ENERJİSİ BAŞKA!

İstanbul'a taşındıktan uc yıl sonra, 'Aşka Surgun' dizisinin setinde Teoman'ı (Kumbaracıbaşı) gordum. Bildiğin, ilk goruşte aşktı. Nasıl aşık olunur bilmiyordum, hic oyle bir şey yaşamadım. Sonradan bir insanı sevmeye başlayabilirsin ama sonradan aşık olmazsın. Cunku aşk, başka turlu enerjisi olan bir şey. O kadar cok seviyorum ve o kadar hayatımın tam orta yerinde ki, olur da bir gun ayrılırsak bile ailemin bir ferdi olarak kalacak.

Bir proje oncesi mutlaka Teoman'ın fikrini alırım, evde uzun uzun provalar yaparız. Tanıştığımızda Teoman'ın iki yaşında olan oğlu Deniz, bugun yedi yaşında ve cok iyi anlaşıyoruz.

UCAKTAN KORKARIM!

Bir donem Erciyes'e gidip geldim. Erciyes, ucakların cok zor iniş yaptığı bir yer. Her iniş bir korku filmi gibiydi. Hicbir yere gidemez oldum.

Ucak korkumun ustesinden gelmeye calışıyorum. Son durum şu: Tuhaf bir ağlama isteği geliyor. İnince ilk alkışlayan ben oluyorum, her seferinde kokpite koşup pilota sarılasım geliyor.

DİZİYE KATILMAM TAMAMEN ŞANS ESERİ DİYEBİLİRİM

'Bir Zamanlar Osmanlı-Kıyam'a dahil olmak benim icin biraz şans, biraz tesaduf. Dizinin kadrosu tamamlanmış, ilk beş bolum cekilmiş, tanıtımları donmeye, posterleri asılmaya başlamışken, ben başka bir dizide başroldeydim ama afişleri gordukce ic gecirip, 'Her şey o kadar guzel ve kusursuz gorunuyor ki... Tuh, nasıl kacırmışım, keşke ben de oynasaydım' diye duşundum. Sonra dizi beşinci bolumde erken final yaptı, ilk beş bolum fazla ruhsuz olduğu gerekcesiyle cope gitti ve ben kendimi sette buldum.

'Bir Zamanlar Osmanlı- Kıyam'ın neden ısrarla 'Muhteşem Yuzyıl'la kıyaslandığını anlayabilmiş değilim. İkisinde de saray, padişah ve harem var, kabul. Fakat anlatılan hikaye, odaklanılan kısım cok farklı...