gokce bahadır haberleri
gokce bahadır ali sunal
Sevgili melekler, cifte duğunle evlenen ve kısa sure sonra da boşanan Gokce Bahadır Ali Sunal cifti uzun sure magazin basınını meşgul etmişti. Son olarak Gokce Bahadır Tempo dergisine bazı acıklamalarda bulundu. İşte o roportaj, işte Gokce Bahadır haberleri...


Kuşağının en yetenekli oyuncularından. ‘Hayat Bilgisi’yle başladı, ‘Yaprak Dokumu’yle tanındı. Kendi deyimiyle, bu aralar ‘en goz onunde olduğu donem’i yaşıyor. Nedeni malum; Ali Sunal’la yaptığı ve sadece altı ay suren evlilik. Ayrılık sebebi, magazin basınının cozemediği bir gizem. Gokce Bahadır, hissettiklerini Tempo dergisine anlattı...
Hayranlarınızın merakını gidermek icin hemen soralım; yeni sezonda ekranda mısınız?
İki dizi arasında karar verme aşamasındayım. Ancak son nokta konulmadığı icin detay veremiyorum.
Akıl hocanız var mı?
Annem ve babam.
Kac yaşından beri ekrandasınız?
20 yaşından beri. Sunuculukla başladım.
Hayatınızın donum noktası ne zamandı?
Ay Yapım’ın kapısından girdiğim an! Ama ‘Yaprak Dokumu’ icin değil. O donem Ay Yapım, uc yeni kanal acıyor ve Mujdat Hoca’yı (Gezen) arayıp, “Genc sunucular arıyoruz. Onerebileceğin birileri var mı?” diye soruyor. Mujdat Hoca, beni gonderdi. Bu sayede o kapıdan girip, cocuk programı sunmaya başladım. Bu sırada, ‘Yaprak Dokumu’nun hazırlıkları başlamıştı. Bana, “Seni bu işte gormek istiyoruz” dediler. Kırılma noktası buydu.
‘Yaprak Dokumu’yle tam anlamıyla tanındınız.
Hayatımın işi. Beni herkese tanıtan, oyunculuk anlamında kendimi ispatlamamı sağlayan iş. Sadece benim değil, bircok kişinin parlamasını sağladı.
Surekli ağlayan, kederli ‘Leyla’ karakterinin uzerinize yapıştığı soylendi.
Dizi bitince gelen tekliflere bakarak, bunun doğru olmadığını soyleyebilirim. Sit-com teklifi de geldi, vamp kadın da...
İki uzun soluklu dizinin ardından, rol aldığınız ‘Sensiz Olmaz’ dizisi yayından kaldırıldı. Bu durum, oyuncuda başarısızlık hissi yaratıyor mu?
Kendi adıma rahatsızlık duyduğum bir şey yok. İyi işin icinde sen de iyisin, kotu işin icinde sen de kotusun.
‘Dedemin İnsanları’nda Cağan Irmak’la calıştınız. “Oyuncuların calışmak icin can attığı bir yonetmen” desek yanlış olmaz. ‘Annesi’ rolu icin neden sizi sectiğine dair bir konuşma gecti mi aranızda?
Neden beni sectiğini, onunla calışınca anladım. Biliyorsunuz, hikÂye kendisine ait ve konuya hÂkim. Butun karakterleri kafasında belirlemiş. Benimle goruşme bile yapmadı. ‘Annesi’ rolu icin beni, ‘babası’ rolu icin de Yiğit’i (Ozşener) duşunmuş. Yani, ‘secmedi’ bile!
“Gayet vurucu cumlelerdi”
Boşandıktan sonra uzun sure konuşmadınız. Bu sessizlik, medyanın merakını artırdı. Boşanmanız polemik konusu oldu. Bu sureci yaşamak daha yıpratıcı değil mi?
Cok konuşmak istemedim. Ne de olsa bir zamanlar evli olduğum biri. Başlarda sessizliği tercih ettim, cunku ben bir şey soyluyorum, gazeteciler başka bir şey. Abartılıyor, carpıtılıyor. Bir taraftan da, karşı taraf cevap veriyor. Sonunda, “Ben bu işten sıyrılamam” dedim ve hic konuşmamaya karar verdim. Bu olayı başka turlu geride bırakamazdım. Ne yaşadığımı biliyorum, yakınlarım biliyor. Kimseye acıklama yapmak, ikna etmek ve inandırmak mecburiyetinde hissetmiyorum.
Kısa sure once bir acıklama yaptınız ve ihanet iddiaları icin “Araştırılmalı” dediniz.
Salim kafayla duşundum ve cıkıp 1-2 şey soyledim. Gayet vurucu cumlelerdi. Anlayan anladı.
“İhanete uğradım” anlamına geldi.
Yok, oyle acık acık bir şey soylemedim. Gazetecilere dedim ki; “Sizler bu işi cok iyi biliyorsunuz. Ben sizden cok şey duydum, oğrendim. Sizler bunu bana sorup duruyorsunuz, bilmiyorum ki. Araştırın ve ortaya cıkarın.” “İhanete uğradım” diye bir şey yok. Her zaman soyledim: Ucuncu kişi yok. Tamamen hislerime dayanarak bu işi bitirmek istedim.
Ama “Araştırılsın” deyince, ibre tekrar ihanet noktasına kaydı.
Bildiğim, tanık olduğum, gorduğum herhangi bir şey yok. “Araştırın, cıkarın” dedim.
“Herkes ektiğini bicer”
Anladığım kadarıyla, boşanma kararınızı hislerinize dayanarak aldınız.
Sırf ihanete bağlamamak gerekiyor. İnsanlarda şoyle bir algı oluşuyor: “Evlendim, altı ay sonra bitti; bu kadar ani bittiğine gore kesin ihanet var.” Bununla uğraşmak istemiyorum, cunku ne soylersem soyleyeyim, herkes istediğini duşunecek. Ama oyle bir ihanete tanık olmadım. Ayrıca, ayrılmam icin ihanet olması gerekmiyor. İlişkide 1-2 ay sonrasını goremezsem, bitiririm. İhanete, başka bir kadına, buyuk nedenlere gerek yok. Tamamen, evlendiğim andan itibaren ve sonrasında bir şeylerin istediğim, hayal ettiğim gibi olmadığını, yaşamak istediğim hayatın bu olmadığını fark edip, kendimi devamında goremediğim icin bitirmek istedim. Cok net. Başka hic kimseye gerek yok.
Butun bunlardan sonra, dedikodular aldı yurudu. Ali Sunal aleyhine pek cok haber cıktı. Onu ‘bastığınız’ vb. soylendi ki az once yalanladınız. Bu haberler cıkınca, onun icin uzulmediniz mi?
Tek bir cumle: Herkes ektiğini bicer.
Cok kızgınsınız ve tek kalemde sildiniz sanırım.
Evet.
“ŞU ARA EVLiLiĞE SICAK BAKACAK HALiM YOK”
Ayrıldıktan kısa bir sure sonra, Ali Sunal, Ayşe Arman’a roportaj verdi ve “Bana gore aşılacak şeylerdi” dedi. Roportajı okuyunca ne hissettiniz?
Sadece guluyorum. Okuyunca gulumsedim, başka da bir şey hissetmedim.
Bir ilişkide ezilmiş bir kadın gibi konuşuyorsunuz.
Esasında daha fazla ayrıntıya gerek yok. Karşı tarafa sormak lazım.
Bundan sonra sizi evliliğe ikna edecek kişinin işi zor olmalı?
Artık zor! Şu donem elbette evliliğe sıcak bakacak halim yok, ama ilerleyen yıllarda neden olmasın? İlla evleneceğim gibi bir durum yok, ama cocuk istiyorum.