Coğumuz okullarda maddenin en kucuk yapı taşının atom olduğunu oğreniriz; ancak gercekte işler bundan biraz daha farklı. Maddenin yapısında atomu da oluşturan, Marvel severlerin Ant-Man'den de aşina olabileceği atomdan cok daha kucuk olan ‘atom altı parcacıklar ’ bulunuyor. Henuz tam olarak anlaşılamayan bu kucuk parcacıklar, bir bakıma aslında butun parcacık fiziği biliminin en onemli modeli olan 'Standart Model'in temelini oluşturuyor.
Yeni yapılan araştırmalara goreyse W bozonu adı verilen bir atom altı parcacığın sanılandan daha ağır olması mumkun olabilir gibi gozukuyor. Bu keşfin, fiziğin mikro olcekte nasıl işlediği anlayışının kokten sarsılmasına yol acabileceği ifade ediliyor. Aslında Standart Model'in sunduğu verilerde bulunan bazı tutarsızlıklar uzun zamandır bilim dunyasının gundeminde ve bu yeni araştırma da var olan soruna bir 'cozum' sunuyor.
[h=2]Fizik kanunları baştan yazılabilir[/h]
Radyoaktif bozunmada rol oynayan Higgs Bozonu'nun daha az bilinen bir "kardeş parcacığı" olan W bozonunun kutle olcumlerini analiz etmek amacıyla 10 yıldır calışmalar yuruten ABD Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı ’ndan bilim insanları, bilimde cığır acabilecek yeni bir bulguya ulaştılar. Buna gore bilim insanları, W bozonunun fizik teorilerinin şimdiye kadar varsaydığından biraz daha ağır olabileceğini buldular.
Peki bu ne anlama geliyor? Aslına bakacak olursanız bu, dunyanın mikro olcekte nasıl uyum icerisinde olduğunu acıklayan temel bir fizik teorisi olan Standart Model olarak adlandırılan modelle celişmesi bakımından,fiziğin kurallarının baştan yazılabileceği anlamına geliyor. Cunku soz konusu W bozonu bu modelin ana bileşenlerinden biri olarak kullanılıyor. Haliyle bu bozonun daha ağır olmasıi, hesaplamaların sil baştan yapılacak olması anlamına geliyor.
Projenin bir uyesi olan Texas A&M Universitesi'nden fizikci David Toback konuya dair yaptığı acıklamada, "Artık bunu takip etmek ve bu gizeme ışık tutmak teorik fizik topluluğuna ve diğer deneylere kalmış durumda" ifadelerini kullanıyor ve "Deneysel ve beklenen değer arasındaki fark, olasılıklardan biri olan bir tur yeni parcacık veya atom altı etkileşimden kaynaklanıyorsa, bunun gelecekteki deneylerde keşfedilebilecek bir şey olma ihtimali yuksektir." diye de sozlerine ekliyor.
[h=2]W bozonuna ait 4,2 milyon gozlem incelendi[/h]
Ote yandan bazı eleştirmenler, parcacık fiziği kurallarını sorgulamanın son derece curetkar bir hareket olduğunu ve bu sonucların doğrulanması icin daha fazla araştırmanın gerektiğini belirtse de, araştırmanın arkasındaki ekip, elde ettikleri sonuclardan oldukca emin olduklarını kaydediyor. Bununla ilgili "Sonuclarımız uzerinde yapılan geliştirmeler ve ekstra kontrollerin sayısı cok buyuk" şeklinde belirten Duke Universitesi ’nden araştırmanın lideri Asutosh V. Kotwal, "W bozonunun diğer parcacıklarla etkileşimlerinin teorik ve deneysel anlayışındaki ilerlemelerin yanı sıra parcacık detektorumuze ilişkin gelişmiş anlayışımızı da hesaba kattık." ifadelerini kullanıyor.
Hesaplamalarını 1985 ve 2011 yılları arasında Fermilab'ın Tevatron carpıştırıcısından alınan olcumlere dayandıran araştırmacılar, bundan sonraki 10 yıl boyunca bu verileri analiz ettiklerini kaydediyor. W bozonu aday parcacıklarına ait toplam 4,2 milyon gozlemi analize dahil eden araştırmacılar, elde ettikleri sonucları Science dergisinde yayınladı.
Yeni yapılan araştırmalara goreyse W bozonu adı verilen bir atom altı parcacığın sanılandan daha ağır olması mumkun olabilir gibi gozukuyor. Bu keşfin, fiziğin mikro olcekte nasıl işlediği anlayışının kokten sarsılmasına yol acabileceği ifade ediliyor. Aslında Standart Model'in sunduğu verilerde bulunan bazı tutarsızlıklar uzun zamandır bilim dunyasının gundeminde ve bu yeni araştırma da var olan soruna bir 'cozum' sunuyor.
[h=2]Fizik kanunları baştan yazılabilir[/h]

Radyoaktif bozunmada rol oynayan Higgs Bozonu'nun daha az bilinen bir "kardeş parcacığı" olan W bozonunun kutle olcumlerini analiz etmek amacıyla 10 yıldır calışmalar yuruten ABD Fermi Ulusal Hızlandırıcı Laboratuvarı ’ndan bilim insanları, bilimde cığır acabilecek yeni bir bulguya ulaştılar. Buna gore bilim insanları, W bozonunun fizik teorilerinin şimdiye kadar varsaydığından biraz daha ağır olabileceğini buldular.
Peki bu ne anlama geliyor? Aslına bakacak olursanız bu, dunyanın mikro olcekte nasıl uyum icerisinde olduğunu acıklayan temel bir fizik teorisi olan Standart Model olarak adlandırılan modelle celişmesi bakımından,fiziğin kurallarının baştan yazılabileceği anlamına geliyor. Cunku soz konusu W bozonu bu modelin ana bileşenlerinden biri olarak kullanılıyor. Haliyle bu bozonun daha ağır olmasıi, hesaplamaların sil baştan yapılacak olması anlamına geliyor.
Projenin bir uyesi olan Texas A&M Universitesi'nden fizikci David Toback konuya dair yaptığı acıklamada, "Artık bunu takip etmek ve bu gizeme ışık tutmak teorik fizik topluluğuna ve diğer deneylere kalmış durumda" ifadelerini kullanıyor ve "Deneysel ve beklenen değer arasındaki fark, olasılıklardan biri olan bir tur yeni parcacık veya atom altı etkileşimden kaynaklanıyorsa, bunun gelecekteki deneylerde keşfedilebilecek bir şey olma ihtimali yuksektir." diye de sozlerine ekliyor.
[h=2]W bozonuna ait 4,2 milyon gozlem incelendi[/h]

Ote yandan bazı eleştirmenler, parcacık fiziği kurallarını sorgulamanın son derece curetkar bir hareket olduğunu ve bu sonucların doğrulanması icin daha fazla araştırmanın gerektiğini belirtse de, araştırmanın arkasındaki ekip, elde ettikleri sonuclardan oldukca emin olduklarını kaydediyor. Bununla ilgili "Sonuclarımız uzerinde yapılan geliştirmeler ve ekstra kontrollerin sayısı cok buyuk" şeklinde belirten Duke Universitesi ’nden araştırmanın lideri Asutosh V. Kotwal, "W bozonunun diğer parcacıklarla etkileşimlerinin teorik ve deneysel anlayışındaki ilerlemelerin yanı sıra parcacık detektorumuze ilişkin gelişmiş anlayışımızı da hesaba kattık." ifadelerini kullanıyor.
Hesaplamalarını 1985 ve 2011 yılları arasında Fermilab'ın Tevatron carpıştırıcısından alınan olcumlere dayandıran araştırmacılar, bundan sonraki 10 yıl boyunca bu verileri analiz ettiklerini kaydediyor. W bozonu aday parcacıklarına ait toplam 4,2 milyon gozlemi analize dahil eden araştırmacılar, elde ettikleri sonucları Science dergisinde yayınladı.