Guneş sistemi icinde beşinci en buyuk, Dunya ’nın da tek doğal uydusu olan Ay, bircok gizemi icinde bulunduruyor. Geceleri gokyuzune baktığımızda Ay ’ın yalnızca bir tarafını goruyoruz, diğer tarafını ise Dunya etrafındaki donme suresinin kendi etrafındaki donme suresi ile cakışması nedeniyle hicbir zaman gormuyoruz.
Durum boyle olsa da uzay araştırmaları sebebiyle uydunun diğer tarafına ulaşmayı başardık. Ay ’ın diğer yuzu ilk olarak Sovyet uzay sondası Luna 3 ile gozlemlenmişti. Bunun sonucunda da uydunun diğer yarım kuresinin kraterler ile kaplı olduğu, bildiğimiz gri desenlerden yoksun olduğu; yani iki tarafın birbirinden cok farklı olduğu anlaşılmıştı. Bilim insanları da bu yuzden iki tarafın neden birbirinden bu kadar farklı olduğunu araştırıyordu. Şimdi ise bu konuda onemli bir gelişme yaşandı.
[h=2]Ay ’ın diğer tarafında neden volkanik etkiler sebebiyle oluşan bolgeler yok?[/h]
Cuma gunu Science Advances ’ta yayımlanan bir calışma, Ay ’ın iki tarafındaki farklılıklar ile ilgili bir acıklama sundu. Oncelikle uydumuzun gorunen tarafındaki buyuk, karanlık girdapımsı bolgelerin eski zamanlarda yuzeyde yaşanan volkanik aktivitelerden oluştuğunu soyleyelim. Ancak diğer yarım kurede bu tarz bolgelere rastlanmıyor. İşte bilim insanları da bu farkın neden oluştuğunu sorguluyor.
Araştırmada yer alan bilim insanları, volkanik aktiviteler oluşmadan once Ay ’da neler olduğunu anlamak icin bilgisayar simulasyonları kullandı. Bunu daha da acacak olursak uzmanlar, milyarlarca yıl once uydunun goremediğimiz kısmında yaşanan bir carpma ile Ay ’ın yuzeyini değiştiren ve dev bir krater oluşturan Guney Kutbu-Aitken havzasını yeniden oluşturdu. Bu kraterin Guneş Sistemi ’ndeki bilinen en buyuk carpma kraterlerinden biri olduğunu da belirtelim.
Bu carpmanın Ay ’ın ic dinamiklerini nasıl etkilediğini bulmaya calışan araştırmacılar, bu devasa olayın uydunun uzak tarafına değil de gorduğumuz tarafına kimyasal elementlerden oluşan ve manto erimesine katkıda bulunarak lav akıntıları ureten bir ısı bulutu goturduğunu keşfetti. Bu da belirtilen elementlerin Ay ’ın bize bakan bir tarafında volkanik bir cağın yaşanmasına neden olarak gorduğumuz taraftaki bolgelerin ortaya cıkmasını sağlamış olabileceğini ve diğer tarafın bu durumdan etkilenmediğini ortaya koyuyor.
Ayrıca, Ay ’ın bize gorunen tarafının diğer tarafın aksine potasyum, fosfor ve ısı ureten toryum vb. nadir elementer icermesinin de bu hipotezle uyumlu olduğu belirtiliyor. Keşifleri oldukca heyecan verici olsa da araştırmacılar, konu hakkında daha fazla calışma yurutulmesi gerektiğinin de altını ciziyor.
Durum boyle olsa da uzay araştırmaları sebebiyle uydunun diğer tarafına ulaşmayı başardık. Ay ’ın diğer yuzu ilk olarak Sovyet uzay sondası Luna 3 ile gozlemlenmişti. Bunun sonucunda da uydunun diğer yarım kuresinin kraterler ile kaplı olduğu, bildiğimiz gri desenlerden yoksun olduğu; yani iki tarafın birbirinden cok farklı olduğu anlaşılmıştı. Bilim insanları da bu yuzden iki tarafın neden birbirinden bu kadar farklı olduğunu araştırıyordu. Şimdi ise bu konuda onemli bir gelişme yaşandı.
[h=2]Ay ’ın diğer tarafında neden volkanik etkiler sebebiyle oluşan bolgeler yok?[/h]

Cuma gunu Science Advances ’ta yayımlanan bir calışma, Ay ’ın iki tarafındaki farklılıklar ile ilgili bir acıklama sundu. Oncelikle uydumuzun gorunen tarafındaki buyuk, karanlık girdapımsı bolgelerin eski zamanlarda yuzeyde yaşanan volkanik aktivitelerden oluştuğunu soyleyelim. Ancak diğer yarım kurede bu tarz bolgelere rastlanmıyor. İşte bilim insanları da bu farkın neden oluştuğunu sorguluyor.
Araştırmada yer alan bilim insanları, volkanik aktiviteler oluşmadan once Ay ’da neler olduğunu anlamak icin bilgisayar simulasyonları kullandı. Bunu daha da acacak olursak uzmanlar, milyarlarca yıl once uydunun goremediğimiz kısmında yaşanan bir carpma ile Ay ’ın yuzeyini değiştiren ve dev bir krater oluşturan Guney Kutbu-Aitken havzasını yeniden oluşturdu. Bu kraterin Guneş Sistemi ’ndeki bilinen en buyuk carpma kraterlerinden biri olduğunu da belirtelim.
Bu carpmanın Ay ’ın ic dinamiklerini nasıl etkilediğini bulmaya calışan araştırmacılar, bu devasa olayın uydunun uzak tarafına değil de gorduğumuz tarafına kimyasal elementlerden oluşan ve manto erimesine katkıda bulunarak lav akıntıları ureten bir ısı bulutu goturduğunu keşfetti. Bu da belirtilen elementlerin Ay ’ın bize bakan bir tarafında volkanik bir cağın yaşanmasına neden olarak gorduğumuz taraftaki bolgelerin ortaya cıkmasını sağlamış olabileceğini ve diğer tarafın bu durumdan etkilenmediğini ortaya koyuyor.
Ayrıca, Ay ’ın bize gorunen tarafının diğer tarafın aksine potasyum, fosfor ve ısı ureten toryum vb. nadir elementer icermesinin de bu hipotezle uyumlu olduğu belirtiliyor. Keşifleri oldukca heyecan verici olsa da araştırmacılar, konu hakkında daha fazla calışma yurutulmesi gerektiğinin de altını ciziyor.