Bundan yaklaşık 30 yıl once galaksimiz dışındaki gezegenleri keşfetmeye başlayan gokbilimciler, 1990'ların başından beri otegezegenlere yoğunlaşmış durumda. Bugune kadar bircok yeni gezegen, galaksi, yıldız ve uydu keşfedilirken, bazılarının kendine has ozellikleri bizleri bir hayli şaşırtmıştı. Bunlara ornek olaraksa erimiş demir yağmurlarının boy gosterdiği WASP-76b ve cam sağanaklarının yaşandığı HD 189733b gezegenlerini sayabiliriz.
Bu ilginc gezegenlerin arasına elbette surekli yenileri katılıyor. NASA'nın Hubble teleskobu ile keşfedilen gezegen de tam olarak boyle. Aslına 2017 yılına keşfedilen ve KELT-20b adını alan gezegen, yeni keşfedilen kaya yağmurları sebebiyle yeniden gundem olu. Bircok insanın dunyadaki kotuluklere karşı "Başımıza taş yağacak taş!" sitemlerinin adeta gercek olduğunu keşfeden gokbilimciler şimdi, yalnızca kaya sağanaklarının yaşandığı WASP-187b ve KELT-20b'nin meteorolojik yapısını inceliyorlar.
[h=2]Gezegen, kayayı eritebilecek kadar sıcak[/h]
Ozellikle WASP-187b ve KELT-20b gezegenlerine odaklanan NASA, carşamba gunu yaptığı acıklamada soz konusu iki gezegenin "bugune kadar gorulen en sıcak gezegen atmosfelerine sahip olduklarını" soyledi. İki gezegende de benzer hava olayları yaşanırken, WASP-187b'de yaşanan kaya yağmurlarının oluşumu da anlatıldı. NASA'ya gore her iki gezegenin de aydınlık tarafı aşırı sıcak, karanlık tarafı ise tam tersi aşırı soğuk.
Gezegenlerin yuzeyindeki kayalar, yıldızın fazlasıyla yakın olması sebebiyle aydınlık tarafta erimeye başlıyor. Eriyen kayalar ortaya gaz ve toz bulutu cıkartıyor. Bu gaz ve toz bulutu ise saatte 3200 kilometreden daha yuksek hızlara ulaşarak karanlık tarafa yolculuk ediyor.
[h=2]Karanlık taraf, kaya katı hale getirebilecek kadar soğuk[/h]
Buyuk bir hızla karanlık tarafa yolculuk eden gaz ve toz bulutları buraya geldiğinde bir başka şaşırtıcı olay bizleri karşılıyor. Oyle ki yıldıza bakan tarafta eriyip ucuşan kaya parcaları, buraya geldiğinde soğuyup yere duşmeye başlıyor. Bu da arka tarafta kalan yarımkurede kaya yağmurlarının gercekleşmesini sağlıyor. Her iki gezegende de birbirine cok benzer durumlar gozlemleniyor. Yapısal anlamda da super sıcak Jupiter'ler olarak anılan bu iki gezen, muhtemelen insanoğlunun bulunmak isteyeceği gezegenler arasında en sonda yer alıyor.
Son olarak NASA, gezegenler ile ilgili verdiği bilgilerin yanında sistemdeki yıldızın gezegen atmosferi uzerinde ne kadar etkin bir rol oynadığının da altını ciziyor.
Bu ilginc gezegenlerin arasına elbette surekli yenileri katılıyor. NASA'nın Hubble teleskobu ile keşfedilen gezegen de tam olarak boyle. Aslına 2017 yılına keşfedilen ve KELT-20b adını alan gezegen, yeni keşfedilen kaya yağmurları sebebiyle yeniden gundem olu. Bircok insanın dunyadaki kotuluklere karşı "Başımıza taş yağacak taş!" sitemlerinin adeta gercek olduğunu keşfeden gokbilimciler şimdi, yalnızca kaya sağanaklarının yaşandığı WASP-187b ve KELT-20b'nin meteorolojik yapısını inceliyorlar.
[h=2]Gezegen, kayayı eritebilecek kadar sıcak[/h]

Ozellikle WASP-187b ve KELT-20b gezegenlerine odaklanan NASA, carşamba gunu yaptığı acıklamada soz konusu iki gezegenin "bugune kadar gorulen en sıcak gezegen atmosfelerine sahip olduklarını" soyledi. İki gezegende de benzer hava olayları yaşanırken, WASP-187b'de yaşanan kaya yağmurlarının oluşumu da anlatıldı. NASA'ya gore her iki gezegenin de aydınlık tarafı aşırı sıcak, karanlık tarafı ise tam tersi aşırı soğuk.
Gezegenlerin yuzeyindeki kayalar, yıldızın fazlasıyla yakın olması sebebiyle aydınlık tarafta erimeye başlıyor. Eriyen kayalar ortaya gaz ve toz bulutu cıkartıyor. Bu gaz ve toz bulutu ise saatte 3200 kilometreden daha yuksek hızlara ulaşarak karanlık tarafa yolculuk ediyor.
[h=2]Karanlık taraf, kaya katı hale getirebilecek kadar soğuk[/h]

Buyuk bir hızla karanlık tarafa yolculuk eden gaz ve toz bulutları buraya geldiğinde bir başka şaşırtıcı olay bizleri karşılıyor. Oyle ki yıldıza bakan tarafta eriyip ucuşan kaya parcaları, buraya geldiğinde soğuyup yere duşmeye başlıyor. Bu da arka tarafta kalan yarımkurede kaya yağmurlarının gercekleşmesini sağlıyor. Her iki gezegende de birbirine cok benzer durumlar gozlemleniyor. Yapısal anlamda da super sıcak Jupiter'ler olarak anılan bu iki gezen, muhtemelen insanoğlunun bulunmak isteyeceği gezegenler arasında en sonda yer alıyor.
Son olarak NASA, gezegenler ile ilgili verdiği bilgilerin yanında sistemdeki yıldızın gezegen atmosferi uzerinde ne kadar etkin bir rol oynadığının da altını ciziyor.