Turk Halkı deyince nedense akla bozuk bir ağız geliyor milletce ağzımız bozuk bi gercek... ve halkımız bunu tiyatro sahnesinde rolu gereği kufur eden Nazan Şoray alkışlarla karşılanıyor....



BEN KUFRETTİKCE SEYİRCİ ALKIŞLIYOR

ABDULLAH ŞAHİN HALK TİYATROSU'NUN SAHNEYE KOYDUĞU 'UVEY KARIM' OYUNUYLA TİYATROYA ADIM ATAN NAZAN ŞORAY, BAŞLARDA CEKİNDİĞİ KUFUR SAHNESİNDE ARTIK RAHAT: HER KUFREDİŞİMDE ALKIŞLANIYORUM, BENDEN BEKLENMEDİĞİ İCİN BELKİ DE!

Abdullah Şahin, iddialı ve eğlenceli oyunlarının yanı sıra tanınmış isimleri tiyatroya kazandırmasıyla da unlu. Aydan Şener, Soner Arıca ve Sinan Ozen; Abdullah Şahin Tiyatrosu sayesinde sahne tozu yutanlardan. Şimdi bu isimlere yeni biri eklendi; Nazan Şoray! Yalcın Kaftanoğlu'nun yazdığı, Abdullah Şahin'in sahneye koyduğu 'Uvey Karım'la ilk kez tiyatro sahnesine adım atacak olan Şoray'a sahnede; Abdullah Şahin'in yanı sıra Soner Arıca, Ferdi Altuner, Fulden Akyurek, Oylum Şahin, Ortans Kıvanc ve Muhlis Asan eşlik ediyor. Profilo Kultur Merkezi'nde sahnelenen 'Uvey Karım'ın konusu eski Turk filmlerinde izlemeye alışık olduğumuz turden. Zengin amca, yeğeninin rahat yaşamasını sağlarken, tek koşulu beşik kertmesi kızla evlenmesi oluyor. Ancak capkın yeğen İstanbullu bir kızla amcasından habersiz evleniyor. Bunun uzerine de beşik kertmesi kalkıp İstanbul'a geliyor. Sonrası ise tam bir kahkaha tufanı... Tiyatro yapacak olmanın heyecanını yaşayan Nazan Şoray ve yonetmeni Abdullah Şahin, 'Uvey Karım'ı anlattı...

SİYASİ HİCİV VAR
* Oyununun konusuna şoyle bir bakınca insan hemen eski Turk filmlerini, ozellikle de Turkan Şoray'ın oynadığı 'Gullu Geliyor Gullu'yu hatırlıyor...
Nazan Şoray: Evet, bir yere kadar oyle ama bir yerden sonra farklı seyrediyor oyun. Abdullah Şahin: Bravo, teşhisiniz cok doğru, oyle bir tadı var. Ama bir vodvil gibi giderek hızlanıyor oyun. Yer yer siyasi hicivler de var icinde.

* Bir tiyatrocu olarak siyasi hiciv yapmayı bir farz gibi mi goruyorsunuz?
A.Ş.: Bir sanatcı; yaşadığı topraklar uzerinde ne oluyor, ne bitiyor takip etmek zorunda. Fırsatı geldiği zaman da ufak ufak gondermeler yapmak, benim tiyatro kulturume uygun geliyor. Bir zamanlar bunu en iyi yapan, ustadımız Muammer Karaca idi. Her oyunda mutlaka siyasi bir gonderme yapardı. Bizimki de biraz o tarz diyebiliriz.
N.Ş.: Zaten sizin icin 'Muammer Karaca'nın tavrını devam ettiriyor' diyorlar.
A.Ş.: Amacım da o. Oyle diyorlarsa ne guzel!

* Oyunda Nazan Hanım'ı oynatmaya nasıl karar verdiniz?
A.Ş.: Biz aşağı yukarı her oyunumuza kamuoyunun yakından tanıdığı, sevdiği isimleri dahil ediyoruz. Bir de o rol Nazan Hanım'ı cağrıştırdı bize...

BİR KOYLULUK VAR YANİ!
* Hal hal şarkısındaki o tavrını, kıyafetlerini duşununce, rolune cuk oturmuş Nazan Hanım...
N.Ş.: Bir koyluluk var diyorsunuz yani (guluşmeler). Bu beni rahatsız etmiyor, daha cok hoşuma gidiyor. Yine de, oyunda rol gereği kufretmem gerekiyor ama zor kufrediyorum.
A.Ş.: Ama kufurden alkış alıyorsun, oyle deme! N.Ş.: Gercekten her kufredişimde alkış alıyorum. Belki de benden boyle bir şey beklemedikleri icin...

* Evet sizden daha ağır, oturaklı bir kadını oynamanız bekleniyor.
N.Ş.: Evet, yapım oyle aslında.
A.Ş.: Ama doğrusu da bu değil mi? Sonucta rol yapıyoruz, hicbirimiz sahnede gercek hayatımızdaki gibi değiliz.

* Teksti ilk okuduğunuzda, kufur bolumunu gorunce ne duşundunuz? Tereddutunuz olmadı mı?
N.Ş.: Oldu tabii. Hatta bir kufur vardı, 'Cıkarırlar' diye duşundum. Ama işin icine girdikce, 'Nasıl olsa o ben değilim, o Cemile, gerekiyorsa yaparım' dedim. Şimdi en başarılı olduğum sahne oldu o bolum.

* Tiyatro icin 'er meydanı' derler. Neden bir dizide değil de, tiyatroda karşımıza cıkmayı tercih ettiniz?
N.Ş.: Bu daha cok rolden kaynaklanıyor. Denk duşmesi de cok onemli. Her ne kadar oyuncu her rolu oynarsa da, bir de insanın kişiliğiyle, yaradılışıyla uyuşan roller bulması cok onemli. Bir de tiyatro bana cok enteresan geldi. Uzun zamandır mesleki kariyerimde boyle bir şey olsun istiyordum. Bu konuda cok iddialı değilim ama rolumun hakkını vermek isterim tabii ki.

* Peki Abdullah Bey, oyunun yonetmeni olarak tiyatro oyuncusu Nazan Şoray'ı nasıl değerlendirirsiniz?
A.Ş.: Nazan Hanım cok guzel soyledi; 'Daha yeniyim, hakkını vermek isterim' dedi. Hakkını vermek icin de elinden geleni yapıyor. Ki başlangıcta 'Ay ben nasıl kufredeceğim' dedi ama oyunun icine girince bu repliği kullanmasının cok doğal olduğunu anladı. Şimdi gerekeni yapıyor yani.

* Cemile karakterini cıkarırken, 'Gullu Geliyor Gullu'de ablanızı izleyip rolunuze bir şeyler kattınız mı?
N.Ş.: Yok, boyle bir şey yapmadım cunku insan ister istemez etki altında kalır. Bu benim yorumladığım, bana ait bir şey olsun istedim. Zaten oyunda, filmle birebir benzerlik yok, sadece bir hatırlatma var diyelim.

* Yonetmenin karşısında, onunla oynamak nasıl oluyor?
N.Ş.: O biraz zor oluyor. Oyunumu kontrol ediyor herhalde, ben onu anlıyorum cunku bakışlarından. Yani bir yandan kendi rolunu oynuyor, bir yandan benim oyunumu izliyor, bir yandan da biraz sonra gelecek sahneyi duşunuyor. Zor iş tabii, zeka gerektiren bir şey.

* Bu da insanda stres uyandırır herhalde...
N.Ş.: Tabii, guzel bir şey yapınca 'Burayı beğenmiştir herhalde' diye duşunuyorum icimden. Yani o duşunuyor, ben de onun ne duşunduğunu duşunuyorum.