Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye gore Altındağ'da ilcesinde doğum sancısı ceken Keziban Celebi'nin evine giden sağlık ekipleri, 3 yaşındaki H.C' nin vucudunda morluk ve yanık izleri olduğunu fark etti. Sağlık ekiplerinin, bu durumu polise bildirmesi uzerine anne Celebi ve Unal gozaltına alındı. Anne mahkemedeki ifadesinde, dini nikahlı kocası Yaşarcan Unal'dan bir cocuğunun olduğunu, onceki eşinden ise iki kız cocuğunun bulunduğunu soyledi. Kızlarına anneannelerinin baktığını, kimi durumlarda ise H.C'nin kendisinde kaldığını belirten Celebi, Yaşarcan Unal'ın kızını bircok kez darbettiğini, karşı cıktığında kendisine de şiddet uyguladığını belirten Celebi, şunları soyledi: "Kızımın kalca ve genital bolgesindeki yanıkları Yaşarcan yaptı. Kızım o gunu ağlamıştı, Yaşarcan da sinirlenerek onu banyoya goturdu. Şofbenin sıcak tarafını acarak kalca kısmına tuttu. Daha sonra cocuğun cığlıklarını duyarak banyoya geldim, elinden aldım. Bu olaydan yaklaşık bir hafta once de enfeksiyon sebebiyle hastanede yattım, eve donduğumde kızımın ayağının uzerindeki yanık izlerini gordum. Diğer yaralanmalarının ne şekilde gercekleştiğini bilmiyorum." Soruşturma kapsamında tutuklanan Unal da eşinin kendisine, cocuğun vucudundaki morluk ve yanık izlerinin kalorifere surtmesinden kaynaklandığını soylediğini iddia etti. Eşinin anlattıklarına inandığını, bunun uzerine yanık kremi alarak cocuğu tedavi etmeye calıştığını one suren Unal, "Annesi kızdığında kızın goğuslerini sıkardı, goğus uclarındaki yaralar bu şekilde olmuş olabilir. H.C'yi severken yanağını ısırırdım. Bunun dışındaki morlukların ne şekilde oluştuğunu bilmiyorum. Hicbir şekilde cocuğu darbetmedim." savunmasını yaptı. İddianamede yer verilen Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Cocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesince hazırlanan raporda cocuğun vucudunda cok sayıda ikinci derece yanık yarası, ezilme ve morlukların olduğu belirtildi. Doktorların ilk mudahalenin ardından hayati tehlikesi bulunduğu gerekcesiyle cocuğu Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edildiği belirtilen iddianamede, yoğun bakım unitesindeki tedavisinin ardından taburcu edilen mağdurun fiziki ve psikolojik yonden konuşabilecek durumda olamaması sebebiyle ifadesinin olaydan bir ay sonra uzmanlar eşliğinde alınabildiği anlatıldı. Cocuğun, kendisini doven ve cakmakla kalcasını yakan kişinin Unal olduğunu soylediği aktarılan iddianamede, mağdurun cinsel istismara uğradığını soylemesinin uzerine ilgili sağlık kuruluşlarına goturulduğu kaydedildi. Uzmanlarca yapılan işlem sonucunda kızın cinsel istismara uğradığının belirlendiği ifade edilen iddianamede, adli goruşme değerlendirme raporuna gore mağdurun anlama, kavrama ve kendisini ifade etme hususlarında normal sınırlar icerisinde olduğunun tespit edildiğine işaret edilerek, şu tespite yer verildi: "Raporda, mağdurun kendisine yoneltilen sorulara anlaşılır ve samimi yanıtlar vermek icin caba sarf ettiği, anlatımları ve bu anlatımları esnasındaki duygu durumunun uyumlu olduğu, yaşı gereği maruz kaldığı eylemleri net anlatamasa da vermiş olduğu detayların bir şekilde cinsel istismara maruz kalmış olduğu duşuncesini doğurduğunun mutalaa edildiği belirtilmiştir. Bunula birlikte ifade tarihinde 3 yaşında olan mağdurun istismara uğradığına dair maddi delillere rastlanıldığı, mağdurun vucudunun genelinde cok sayıda sigara ucu ile uyumlu skarlar ve yeni yaralar, iyileşmeye başlamış ve yeni oluşmuş morluklar, cok sayıda kesi ve kesi izi tespit edilmiştir." Unal'ın mağdura yonelik eylemlerine annesinin de ortak olduğu ifade edilen iddianamede, sanıkların, "cocuğa karşı eziyet" ve "cocuğun nitelikli cinsel istismarı" suclarından toplam 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Ayrıca mağdurun annesinin, Unal'ın "işlediği sucları bildirmediği" gerekcesiyle 1 yıl 6 ay daha hapsi talep edildi. Sanıklar, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına cıkacak.