2. Dunya Savaşı sonrasında başlayan ve dunya lideri olmak amacıyla ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan Soğuk Savaş donemi, sonrasında pek cok garip olaya ve anlaşmaya sahne olmuştur. Ozellikle o donem ve sonrasında tam bir kapalı kutu olan Sovyetler Birliği, batılı ulkelerle cok icli dışlı olmayıp kendi kendine yeten bir ulke olmaya calışıyordu.
Bugun sizlere yine bu garip anlaşmalar sonucu ortaya cıkmış bir olaydan bahsedeceğiz. ABD'li icecek firması Pepsi'nin Sovyetler Birliği pazarına girip nasıl dunyanın en buyuk 6. Denizaltı filosu ve donanmaya sahip olduğuna birlikte bakalım. Sonrasında Pepsi'nin bu donanmayla ne yaptığına da bakacağız. Merak etmeyin, cevap "Coca-Cola'ya savaş actı" şeklinde ilerlemeyecek.
[h=2]Sovyetler Birliği'ne Pepsi'nin gelmesi[/h]
1959 yılında Sovyetlerin Amerikan kulturunu yakından tanıması icin bir fuar duzenlendi. "Amerika Tanıtım Fuarı" ismiyle duzenlenen Moskova'daki etkinliğe ABD Başkan Yardımcısı Richard Nixon da katıldı. Bu fuarda pek cok ABD urunu Sovyet halkına tanıtıldı. Bu urunlerden biri de Pepsi'ydi. Donemin Sovyet lideri Nikita Khrushchev, Pepsi'nin tadına baktı ve cok beğenmedi. Her ne kadar o an cok beğenmemiş olsa da Pepsi birkac yıl sonrasında Sovyet topraklarına girecek ve yerini sağlamlaştıracaktı.
Tarihler 1972'yi gosterdiğinde Pepsi'nin başında bulunan Donald Kendall, ABD Başkanı olan Nixon'la bir araya gelerek Sovyetler Birliği'ne Pepsi satmanın yollarını aramaya başladı. Nixon da yaptığı goruşmelerin ardından Sovyetler Birliği'ni ikna etti. Bu devasa ulke her ne kadar ikna edilmiş olsa da hala kapalı bir pazardı. Bu sebeple de rublenin dışarı cıkması; kısaca dolara cevrilmesi yasaktı. İlk donemde cozum, Sovyetler Birliği devletinin kontrolunde uretilen Stolichnaya votkasını takas etmekle cozuldu. Pepsi, Sovyetlere ihrac ettiği iceceklere karşılık votka alıyor ve bunu ABD pazarında satıyordu. Pepsi'nin yaptığı bu anlaşma, Sovyet pazarında satılan ilk ABD urunu olmalarını sağladı.
[h=2]Pepsi'nin kolasına karşılık donanma takası[/h]
Yıllar 1989'a geldiğinde işler ilgincleşmeye başladı. Bu surecte Pepsi'nin Sovyetler Birliği'nde bulunan fabrika sayısı 20'ye cıkmış ve şirketin bu ulkedeki yeni anlaşmasının hacmi 3 milyar dolara ulaşmıştı. Odemenin bu kadar yukselmesi bazı odeme sorunları oluşturuyordu. Başlıca sorun, bu odemenin votkayla yapılamaz olmasıydı. Sovyetler Birliği, bu noktada yeni bir odeme yontemine gecti. Soğuk savaş doneminde Sovyetler Birliği tarafından uretilen cok sayıda askeri arac vardı. Bu noktada donanmaya da cok ciddi olcude yatırımlar yapılmıştı. Soğuk savaş sonrası bunları elinde tutmakta zorlanan Sovyetler Birliği de Pepsi'ye olan borcunu odemek icin donanmayı kullanmaya karar verdi. Tam bir savaş filosu olarak nitelendirebileceğimiz bu odemeye gore Sovyetler Birliği, Pepsi'ye 17 denizaltı, 1 kruvazor, 1 fırkateyn ve 1 muhrip verdi.

Esasında bir icecek firması olan Pepsi ise bu donanmayı İsvec'te bulunan bir geri donuşum firmasına satarak paraya donuşturdu. Bu anlaşmanın yapıldığı donemde Pepsi'nin başındaki isim olan Donald Kendall, bu takasla ilgili acıklamada ABD'yi hedef gostererek "Sovyetlerin silahsızlandırılmasını sizden daha hızlı yapıyoruz!" demişti.

Bu garip olay sayesinde bir sureliğine Pepsi, o donem icin dunyanın en buyuk 6. denizaltı filosuna sahip olmuştu. Bugun sizlere Pepsi'nin Sovyetler Bİrliği macerasını anlattık. Peki sizler bu tarz iceriklerin daha fazla gelmesini istiyor musunuz? Duşuncelerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: 1, 2, 3, 4