Otomasyon geliyor, otomasyon yaygınlaşıyor, otomasyon sayesinde her şey super olacak gibi sozleri ozellikle 2000 ’li yıllardan sonra sıkca duymaya başladık. Bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişme ile otomasyon surecinin daha cok bu alanda kullanılacağı duşunuldu. Ancak gecmişe baktığımız zaman otomasyon nedir sorusunun yanıtının yuzlerce yıl oncesinden geldiğini gorebiliriz.
Otomasyon nedir sorusunun yanıtı olarak gunumuz sistemlerini duşunerek basit bir yanıt verebiliriz. Ancak daha derin bir inceleme yapıldığı zaman otomasyon teknolojisinin, insanın uretim sureci ile neredeyse aynı yaşta olduğunu soylemek mumkun. Gecmişten aldığımız ışıkla otomasyon nedir sorusuna yakından bakalım ve gecmişten bugune dunyamızı nasıl değiştirdiğini orneklerle gorelim.

[h=2]Otomasyon nedir?[/h] En basit tanımıyla otomasyon; ceşitli mal ve hizmetlerin uretimini ve uretim sonrası surecini kontrol etmek ve takip etmek amacıyla ozel teknolojilerin geliştirilmesi ve bu teknolojilerin kullanılmasıdır. Yani otomasyon, insanın bir mal ya da hizmet urettiği her donemde ve sektorde uygulanabilir bir teknolojidir. Elbette uygulanan teknoloji, donemin şartları dahilinde geliştirilmektedir.
Gunumuzde otomasyon kavramını yapay zekalar, makine oğrenimine sahip cihazlar hatta robotlar uzerinden değerlendiriyoruz. Cunku yaşadığımız donemin şartları bu tur ihtiyaclar doğuruyor. Ancak gecmiş donemde otomasyon, kucuk atolyelerde ve bugun komik gorunecek kadar sınırlı uretim yapan fabrikalarda bile kullanılıyordu.
[h=2]Bugun bildiğimiz anlamdaki otomasyonun ilk izlerine Antik Yunan doneminde karşılaşıyoruz:[/h]
Antik Yunan şiirinin usta ismi Homeros tarafından kaleme alınan ve kimilerine gore şiir, kimilerine gore de bir destan olarak nitelendirilen İlyada eserinde anlatılan bir hikayede otomasyona dair tarihinin ilk izlerini bulmak mumkun. Otomasyon, milattan once 762 yılında gecen ve Homeros ’un ateş ve zanaat tanrısı Hephaestus'tan sık sık bahsettiği bir hikayede goruluyor.
Hikayede Hephaestus'un Yunan tanrıları icin guclu silahlar hazırladığı bir atolye anlatılıyor. Bu atolyede Hephaestus'a yardım etmesi icin geliştirilmiş, otomatlar olarak isimlendirebileceğimiz bazı robotlar bulunuyor. Hephaestus, bu otomatları onun istediğini yapmaları icin tasarlamış olsa da kendi zekaları olduğundan ve bu nedenle Hephaestus ile sık sık tartıştıklarından bahsediliyor.
Kayıp kıta Mu ya da Atlantis ile bile ilişkilendirilebilen bu hikayedeki atolyenin gercekten var olduğuna dair elimizde yeterli kanıt yok. Sonuc olarak İlyada, kurmaca bir eser. Ancak yuzlerce yıl once kaleme alınmış kurmaca bir eserde bile insanların işlerini kolaylaştıracak makineler hayal edilmesi, otomasyon teknolojisinin ilk adımları olarak gorulebilir.
[h=2]Asıl cıkışını Sanayi Devrimi ile birlikte yapan otomasyon, yavaş yavaş sadece bir bolgedeki toplumu dunyayı değiştirmeye başlıyor:[/h]
Otomasyonun gecmişi ile ilgili bilinenler yalnızca Homeros ’un İlyada efsanesine dayanmıyor. 11. yuzyılda madenciler icin ve 17. yuzyılda işciler icin geliştirildiği bilinen ve calışanların ustundeki yuku azaltma amacı ile uretilmiş pek cok farklı otomasyon teknolojisi olduğu biliniyor. Hatta araştırmacıların elinde konu ile ilgili pek cok kanıt da bulunuyor. Ancak kelimenin tam anlamıyla otomasyonun Sanayi Devrimi ile birlikte başladığını soyleyebiliriz.
Endustri Devrimi olarak da isimlendirilen Sanayi Devrimi; 18. yuzyılda İngiltere merkezli olarak tum Avrupa ’da başlayan, insan gucunun yerini buhar gucu ile calışan makinelerin aldığı uretim surecinin başlangıcıdır. İnsan gucunun yerini makinelerin alması demek, otomasyonun ortaya cıkışı icin bulunmaz bir fırsattır.
Sanayi Devrimi ile birlikte kağıt, pamuk ve benzeri urunlere artan talebi karşılamak ve uretim surecini daha verimli hale getirmek icin bazı ozel makineler geliştirildi. Bugun bile pamuk endustrisinin olmazsa olmaz araclarından biri olan cırcır makinesinin icadı Sanayi Devrimi ’ne dayanmaktadır. Tıpkı cırcır makinesi gibi ozel kağıt tabakaları ile kağıt uretimini hızlandıran Fourdrinier isimli makine de aynı donem icat edilmiş otomasyon urunleri arasındadır.
Otomasyon urunleri, talebi artan bir urunun uretim surecini hızlandırmak amacıyla geliştirilirler. Pamuklu kumaşa olan ihtiyacın artması ile cırcır makinesi, kağıda duyulan ihtiyacın artması ile de kağıt tabaka makinesi geliştirilmiştir. Geliştirilme surecinde bu makineler; buhar, su ve komur gucu ile calıştırılarak cok daha verimli hale getirildiler.
[h=2]Ford'un bir muhendisi otomasyonu kavramlaştıran ilk kişi oluyor:[/h]
Antik Yunanlılar ya da fabrika işcileri gunluk sohbet arasında otomasyon urunlerinin geliştirilmesinden bahsetmiyorlardı elbette. Otomasyon kavramı ve bugun bildiğimiz anlamda kullanılması, kimseyi şaşırtmayacaktır, bir Ford Motor Company muhendisi ile başlamıştır.
1940 ’lı yıllarda ulaşım ve iletişim alanında buyuk gelişmeler yaşanması ile otomobil olarak isimlendirilen bireysel aracların da yaygınlaşması gerekiyordu. Gunumuz otomobil endustrisinin temellerini atan mucitlerinin calıştığı Ford Motor Company muhendislerinden D.S Harder; 1946 yılında otomasyon kavramını ortaya koymuş ve bugun bildiğimiz anlamdaki otomasyonun ilk adımlarını atmıştır. Kelimenin kokeni de bu donemde yaşanan gelişmelere dayanmaktadır.
[h=2]Gunumuz dunyasında otomasyon nedir, robotlar gelecek mi?[/h]
Ozellikle İkinci Dunya Savaşı sonrası tum dunyada otomasyon sistemlerinin en azından ağır endustri alanında oturmuş teknolojilere sahip olduklarını soyleyebiliriz. Eskiden şeytan işi bu deyip korkacağımız makineler, artık en ufak uretim atolyesinde bile kullanılır oldu. Elbette, bu sektorlerdeki gelişmeler de devam ediyor ancak insanlık gozunu artık bilgi teknolojilerine cevirmiş durumda.
Bildiğimiz anlamdaki tum sektorler artık bilgi teknolojileri ile harmanlanarak ve otomasyon urunleri kullanılarak insansız bir hale getirilmek isteniyor. Gunumuz dunyasında otomasyon teknolojileri artık minimum insan gucu ile maksimum verimi almayı hedefliyor. Yani evet, robotlar gelecek ve endustriyel otomasyon teknolojilerinin tam odak noktasında olacaklar. Belki binlerce insanın beden gucu ile uretilen urunler, yapay zekaya sahip bir otomasyon teknolojisi ile kolayca yapılabilecek.
[h=2]Otomasyon ile birlikte gelecek işsizlik artışı:[/h]
Otomasyonun en temel amacı, calışanların uzerindeki iş yukunu azaltmaktır. Ancak otomasyon ile birlikte calışanların uzerindeki iş yuku o kadar azalacak ki artık bir insan calışana ihtiyac duyulmayacak. Bu durum tum dunyada, ozellikle mavi yaka olarak isimlendirilen beden gucu ile calışan kesim uzerinde buyuk bir baskı unsurudur.
Otomasyonun yaygınlaşması ile birlikte işsizlik oranının da artması bekleniyor. Ancak yeniden şekillenen dunyada iş kolları da şekillenecek. Orneğin; artık işciler makine uretiminde calışmayacak ama teslimat surecinde calışacaklar. Yine de bu durumun beden gucu ile hayatını kazanan işciler uzerinde olumsuz etki yapacağı ve pek cok insanın işinden olacağı ongorulen bir gercektir.
Sizin icin otomasyon nedir sorusunu yanıtladık ve dunden bugune gelen yuzlerce yıllık macerasından bazı ornekler verdik. Dunya hic olmadığı kadar hızlı bir şekilde değişiyor ve gelişiyor. Bu surece bir şekilde ayak uyduramayan kesimlerin de mağdur olmaması icin konu uzerinde daha planlı calışmalar yapılması gerekiyor. Yoksa robotlar dunyayı ele gecirebilir.