Buyuk bir hevesle elinize alıp belki ilk birkac satırda belki daha ilk sayfalarda “Bu ne boyle?” deyip bir kenara bıraktığınız kitaplar oldu mu? İngiltere ’den bir grup araştırmacı, 3 bin 205 kitapseverle yaptığı goruşmeler sonucunda tum zamanların en kafa karıştırıcı 10 kitabını listeledi.
Listede yer alan kitaplardan Turkce basımı da olanları sizin icin derledik. Eğer bir şeyler okurken duşunmeyi, okuduklarınızı irdelemeyi, notlar almayı seviyorsanız bu liste tam size gore.
[h=2]İşte okuyanların (ya da okumaya calışanların) kafasını en cok karıştıran 10 kitap:[/h] Madde 22 - Joseph Heller Hayvan Ciftliği - George Orwell Sineklerin Tanrısı - William Golding Uğultulu Tepeler - Emily Brontë Jane Eyre - Charlotte Brontë Sefiller - Victor Hugo Don Kişot - Miguel de Cervantes Ulysses - James Joyce Moby Dick - Herman Melville Pi ’nin Yaşamı - Yann Martel [h=2]Madde 22 (Catch 22)[/h]
Yazarı: Joseph Heller Turu: Kara komedi, absurd kurgu, tarihsel roman Yayınlandığı yıl: 1961 Dilimize Niran Elci tarafından kazandırılan Madde 22, Amerikan edebiyatının mihenk taşlarından biri olarak değerlendiriliyor. Yazar Joseph Heller ’ın II. Dunya Savaşı sırasında bombardıman ucağı pilotu olarak calışırken edindiği tecrubelerden yola cıkarak kaleme aldığı Madde 22, hicivli bir savaş romanı. Kitabı okumayı zor kılan şey; olay orgusunun cizgisel ilerlememesi ve farklı anlatıcıların birbirine karışması.
[h=2]Hayvan Ciftliği (Animal Farm)[/h]
Yazarı: George Orwell Turu: Siyasi hiciv Yayınlandığı yıl: 1945 Turkce ’ye ilk kez Halide Edip Adıvar tarafından cevrilen Hayvan Ciftliği, alegorik bir eser. İlk bakışta bir ciftlik ve icinde yaşayan hayvanları konu ediniyor gibi gorunen bu roman aslında ciddi bir Stalinizm eleştirisi. Hayvan Ciftliği ’nin kafa karıştırıcı bulunmasının sebebi, satır aralarında ne denmek istendiğini anlamaya calışmak icin kafa yormak gerekmesi olabilir.
[h=2]Sineklerin Tanrısı (Lord of the Flies)[/h]
Yazarı: William Golding Turu: Alegorik roman Yayınlandığı yıl: 1954 Genelde İngiliz edebiyatı duayeni Mina Urgan cevirisiyle okuduğumuz Sineklerin Tanrısı, elinize ilk aldığınızda “Aa ıssız adaya duşmuş bir grup cocuk, eğlenceli bir şeye benziyor” hissi verebilir. Ancak durum pek oyle değil. Nobel edebiyat odullu William Golding, insanların liderlik uğruna ne kadar vahşileşebildiğini carpıcı şekilde gozler onune seriyor. Sineklerin Tanrısı ’nı okumayı zorlaştıran şeyler arasında kitabın metaforlarla dolu olması ve yazarın bolca sembol kullanması gibi sebepler var.
[h=2]Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights)[/h]
Yazarı: Emily Brontë Turu: Trajedi, gotik Yayınlandığı yıl: 1847 Kadın yazarlar o donemde pek ciddiye alınmadığı icin Emily Brontë Uğultulu Tepeler ’i Ellis Bell takma adıyla yazmış. Gunumuzde İngiliz edebiyatının klasikleri arasında değerlendirilen kitap, yazarın ilk ve son kitabı. Uğultulu Tepeler ilk bakışta aşk romanı gibi gorunse de Victoria Donemi ’nin baskıcılığını ve bastırılmışlığın olumsuz yansımalarını hissettiren oldukca başarılı bir roman. Kitabı okumayı zorlaştıran şeyler; dilinin biraz eski olması, olay orgusunun yavaş ilerlemesi ve karakterlerle duygusal olarak bağ kurmanın zor olması.
[h=2]Jane Eyre[/h]
Yazarı: Charlotte Brontë Turu: Bildungsroman (Oluşum romanı) Yayınlandığı yıl: 1847 Kız kardeşi Emily Brontë gibi takma isim kullanmak zorunda kalan Charlotte Brontë ’nin Currer Bell adıyla yazdığı Jane Eyre, bir bildungsroman. Yani bir karakterin gecmişten gunumuze yaşadığı gelişimi anlatıyor. Kitapta kucuk yaşta oksuz kalan ve yatılı okuldan cıkıp oğretmen olarak bir malikanede calışmaya başlayan Jane Eyre ’ın yaşamına tanıklık ediyoruz.
Jane Eyre ’ın malikanenin gizemli efendisine aşık olmasıyla işler sarpa sarıyor. Kitap, temelinde guclu bir Hıristiyan ahlakıyla sosyal eleştiri barındırması sebebiyle onem taşıyor. Jane Eyre ’ı okumayı zorlaştıran şey ise karakterler arasındaki değişen ilişkileri anlamanın zor olması.
[h=2]Sefiller (Les Misérables)[/h]
Yazarı: Victor Hugo Turu: Epik, kurgusal tarih Yayınlandığı yıl: 1862 19. yuzyılın en onemli eserlerinden biri olarak gorulen Sefiller, Fransız Devrimi'ne kadar uzanan hikayesi ile aslında birkac karakterin hayatını ve birbirleriyle alakalarını ele alıyor. En uzun romanlardan biri olan Sefiller ’i okumayı zorlaştıran şeylerden biri de tam olarak bu. Cok uzun olması…
[h=2]Don Kişot (Don Quijote)[/h]
Yazarı: Miguel de Cervantes Saavedra Turu: mizah, psikoloji, satirik Yayınlandığı yıl: 1605, 1615 Tarihteki ilk roman olarak değerlendirilen Don Kişot, kitapla aynı isme sahip bir karakteri konu alıyor. Don Kişot, La Mancha'da yaşayan 50'li yaşlardaki eski bir toprak ağasıdır. Şovalyeleri anlatan kitaplara bayılan ve hepsinin gercek olduğunu sanan Don Kişot, her şeyi ardında bırakarak yollara duşer. Don Kişot ’u kafa karıştırıcı yapan şeylerin başında: Don Kişot ’un şovalyelikle ilgili yaptığı uzuuuuuuun konuşmalar ve kitabın cok uzun olması geliyor.
[h=2]Ulysses[/h]
Yazarı: James Joyce Turu: modern roman Yayınlandığı yıl: 1922 Yazarın 1918-1920 yılları arasında bir dergide yayımladığı yazılardan oluşan 656 sayfalık Ulysses, dalga gecermişcesine 24 saatlik bir zaman dilimini anlatıyor. Ulysses ’i okunması en zor, en kafa karıştırıcı kitaplardan biri yapan şeylerden biri, kitapta bilinc akışı tekniği kullanmış olması. Yani yazar o an konuşuyor gibi yazıyor. Bir de yazarın noktalama işareti konusundaki cimriliği var tabii… Mesela kitabın son derece uzun olan son bolumunde sadece iki tane nokta kullanmış! Kitaptaki kinayeler ve kelime oyunları da kafa karışıklığını artıran unsurlar arasında.
[h=2]Moby Dick[/h]
Yazarı: Herman Melville Turu: Epik, macera, deniz oykusu Yayınlandığı yıl: 1851 Moby Dick adlı balinanın peşinde yaşanan maceraları konu alan bu kitap, yayınlandığı ilk donemlerde pek ilgi gormemişti. Daha sonra yirminci yuzyılda yeniden unlendi. Moby Dick ’i okumanın zor olma sebepleri şoyle sıralanabilir: Kitap cok uzun (822 sayfa), formatı biraz garip (geleneksel hikayeden balinalar hakkında yazılmış makalelere ve felsefeye kadar geniş bir yelpazeden bahsediyoruz), okuyan kişinin Batı medeniyetini iyi bilmesi lazım, 21. yuzyıl gozuyle bakarken o donemin şartlarını anlamanın zor olması...
[h=2]Pi ’nin Yaşamı (Life of Pi)[/h]
Yazarı: Yann Martel Turu: Felsefi kurgu Yayınlandığı yıl: 2001 Pi ’nin Yaşamı filmini seyretmiş olabilirsiniz. Genelde film versiyonu kitabından daha iyi biliniyor. Dunya genelinde on milyondan fazla satılan kitap, bir sandalda Bengal kaplanıyla başbaşa kalan bir cocuğun 227 gunluk yaşam mucadelesini konu alıyor. Baş karakterin detaylı anlatımlarının kitabı okumayı zorlaştırdığını soyleyenler var.
Okurların kafasını karıştıran şeylerden biri de buyulu gercekcilik ogeleri. Yani gercekci bir dunyada fantastik unsurlar goruyoruz. Yoksa ac bir kaplanla 227 gun aynı ortamda hayatta kalmak mumkun olur muydu? Kapanışı yapmadan Pi ’nin Yaşamı filmiyle alakalı kucuk bir detay verelim. Filmi daha gercekci kılmak icin cekimlerde Atlantik Okyanusu ’nda 76 gun yaşam mucadelesi vermiş denizci Steven Callahan ’dan fikir alınmış.
Yapılan araştırmada yok ancak Turk edebiyatı ozelinde konuşmak gerekirse, Oğuz Atay ’ın 1972 yılında yayımladığı Tutunamayanlar kitabı edebiyatımızın en zor okunan eserlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bol miktarda hiciv, ruhsal cozumleme, cağrışım, izlenim iceren Tutunamayanlar, edebiyatımızın ilk postmodern romanı olma ozelliği taşıyor.