Ramazan ayında değişen beslenme duzeniyle, mide rahatsızlığı yaşayanların da sayısı arttı. Uzun suren aclık ve ardından kontrolsuzce yenilen yemekler midede ağrı, yanma, gaz, şişlik, hazımsızlık, kramplar ve refluyu tetikledi. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Murat Keskin, sağlıklı ve duzenli yeme alışkanlığının Ramazan ’da daha onemli olduğunu belirtti. Keskin, mide problemlerinden korunma yollarına yonelik şu ifadeleri kullandı: “Ramazan'da reflu ve mide problemlerinden korunmanın 10 etkili yolu vardır. Birincisi, uzun sureli aclıktan korunmak icin, mutlaka sahur yapılmalı, ağır yağlı, baharatlı, acılı gıdalar yerine daha hafif olan corba, sut urunleri, sebze ve zeytinyağlı yemekler tercih edilmelidir. İkincisi, sahur ve iftarda alınan gıda miktarı azaltılmalı, iftardan sonra yaklaşık bir bucuk saat aralıklarla iki ara oğun alarak yeme duzeni oluşturulmalıdır. 
Ucuncusu, iftar ve sahurda gıdalar iyice ciğnenerek ve yavaş yavaş yenilmeli, hızlı yemekten kacınılmalıdır. Dorduncusu, iftar ve sahurda ağır yağlı ve şerbetli tatlılar yerine, sutlu ve meyve tatlıları tercih edilmelidir. Beşincisi, sindirim problemine yol acmamak icin kızartılmış, kavrulmuş besinler yerine haşlanmış, fırında ve ızgarada yapılmış yemekler tuketilmelidir. Altıncısı, iftara hafif yemeklerle başlanmalı, ardından az yağlı sebze ve et yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Yedincisi, oğunlerde alınan sıvı miktarı artırılmalı, gunde en az 2-2,5 litre su ile beraber taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, ayran gibi icecekler tuketerek vucudun sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Sekizincisi, sahur ve iftarda buyuk porsiyonlar yerine, kucuk porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. Az az, sık sık yeme şekli tercih edilmelidir. Dokuzuncusu, hareketsizlikten ozellikle kacınılmalı, oğunlerden sonra kısa sureli yuruyuşler, hafif egzersizler yapılmalıdır. Ozellikle refluden kacınmak icin, sahurda yemekten en az yarım saat sonra yatılmalıdır. Son olarak onuncusu, mide ve karındaki gaz ve şişkinliği, aynı zamanda kabızlığı engellemek icin sebze, meyve, kepekli ekmek, kuru baklagiller gibi yuksek lifli gıdaların alınmasına ozen gosterilmelidir.”

Ucuncusu, iftar ve sahurda gıdalar iyice ciğnenerek ve yavaş yavaş yenilmeli, hızlı yemekten kacınılmalıdır. Dorduncusu, iftar ve sahurda ağır yağlı ve şerbetli tatlılar yerine, sutlu ve meyve tatlıları tercih edilmelidir. Beşincisi, sindirim problemine yol acmamak icin kızartılmış, kavrulmuş besinler yerine haşlanmış, fırında ve ızgarada yapılmış yemekler tuketilmelidir. Altıncısı, iftara hafif yemeklerle başlanmalı, ardından az yağlı sebze ve et yemeği veya salatayla devam edilmelidir. Yedincisi, oğunlerde alınan sıvı miktarı artırılmalı, gunde en az 2-2,5 litre su ile beraber taze sıkılmış meyve suları, sebze suları, ayran gibi icecekler tuketerek vucudun sıvı ihtiyacı karşılanmalıdır. Sekizincisi, sahur ve iftarda buyuk porsiyonlar yerine, kucuk porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir. Az az, sık sık yeme şekli tercih edilmelidir. Dokuzuncusu, hareketsizlikten ozellikle kacınılmalı, oğunlerden sonra kısa sureli yuruyuşler, hafif egzersizler yapılmalıdır. Ozellikle refluden kacınmak icin, sahurda yemekten en az yarım saat sonra yatılmalıdır. Son olarak onuncusu, mide ve karındaki gaz ve şişkinliği, aynı zamanda kabızlığı engellemek icin sebze, meyve, kepekli ekmek, kuru baklagiller gibi yuksek lifli gıdaların alınmasına ozen gosterilmelidir.”