Dumlupınar denizaltısı, 69 yıl once bu gun, 81 denizcimize mezar oldu. 4 Nisan 1953'te İsvec bandıralı geminin 'Motor' sanarak carptığı Dumlupınar denizaltısının, denizin karanlık sularına saplanarak, icindeki 81 denizciye mezar olduğu facia, 69'uncu yıl donumunde rahmet ve minnetle anılıyor. NATO Blue Sea Tatbikatı'na katılmak uzere, 1 Nisan 1953'te yola cıkan Dumlupınar denizaltısı, 3 Nisan gecesi su uzerine cıkarak, Golcuk'e donuşe gecti. Yolculuk Canakkale'nin Nara Burnu acıklarına kadar sorunsuz şekilde ilerlemekteyken, 3 Nisan'ı 4 Nisan'a bağlayan gecede, İsvec bandıralı geminin Oscar Lorenzon isimli kaptanının, motor zannettiği Dumlupınar denizaltısına doğru hızla ilerlediği goruldu. Dumlupınar 9, Naboland 21 mil hızla birbirine yaklaşırken, murettebat yon değiştirmek ve kurtulmak icin buyuk caba sarf etse de, Naboland gemisi, baş torpidonun sancak tarafından Dumlupınar'a carptı. Eceabat Sahili'nden duyulan carpışmada, denizaltının guvertesinden denize duşen 8 kişiden 2 'si Naboland pervanesinde parcalanarak şehit olurken,1'i boğularak 5'i ise kurtulmanın yollarını arıyordu. Mucadelelerin sonuc vermemesiyle, 87 metre derinliğe batan Dumlupınar denizaltısı, 81 denizciye mezar oldu. 69 yıl once bu gun, Turkiye'nin acısını iliklerinde yaşadığı Dumlupınar olayı, Turk Deniz Kuvvetleri'nin Ertuğrul faciasından sonra en cok kayıp verdiği kaza olarak tarihe gecti. Bir umutla kurtulmayı bekleyen murettebatın, Deniz Kuvvetleriyle gercekleştirdiği, yurekleri dağlayan son telsiz konuşması sonsuz bi hatıra olarak kayıtlara gecti: -Alo Selami. -Evet Dumlu. -Selami nasılsınız. -Efendim hava biraz fenalaştı. -Moralinizi bozmayın. O hava size iki gun yeter. Sen cocukları yatır. Sigara icmeyin. -Yok efendim hepsi yatıyor. Sigara da icmiyoruz. Işık da yok, karanlıktayız. -İhtiyac lambalarını kullanmayın, lazım olacak. -Kullanmıyoruz, zaten birinin ışığı cok zayıfladı. Son mesajı veren Astsubay Selami artık her şeyin bittiğini fark etse de sesinde en ufak titreme bile yoktu. -Vatan sağ olsun...