Yeni bir ayakkabı aldığımızda kutunun icinden cıkan minik toplu poşeti hep cope attık. Sos tenceresinde pişirdiğimiz bolonez sosu karıştırırken tahta kaşığı tezgahı kirletmeden koyacak bir yer aradık durduk. Bir de kolanın icine koyduğumuz pipetin yukarı cıkmasını nasıl engelleyceğimizi bir turlu bulamadık.
Hayatımızı kolaylaştıran eşyaları nasıl kullanacağımızı bir turlu bilmeyenlerin sayısı eminim bir hayli fazladır. Halbuki ayakkabı kutusunun icine konulan poşetin de, sos tencelerinin sapında bulunan deliğin de son derece yararlı kullanım amacları var. Bugune kadar gorup ne olduğuna kafa yormadığımız, muhtemelen en başından beri yanlış kullandığımız eşyalar nelermiş, doğru kullanım alanlarıyla birlikte bakalım.
[h=2]Meyve suyu kutuları [/h]
Ebeveynlerin en dert ettiği şeylerden birisi, eline meyve suyu ve cikolata verdikleri cocuklarının tum giysileri her seferinde ozenle mahvetmesidir herhalde. Kimi cocuk meyve suyunu elinden duşurur, kimisi oyun yaptığını sanıp kutuyu sıkar ve en sonunda mutfak hep berbat olur.
Meyve suyu kutularında tam da cocuklar icin tasarlanmış bir şey var aslında. İki yana doğru acılan ucgen kapaklar, cocuklarınızın meyve suyu kutusunu cok daha rahat ve ergonomik bir şekilde tutmasını, dikkatsiz olduğu zamanlarda elinden kayıp gitmesini onlemek icin varlar.
[h=2]Meyve ve sebze soyacağı [/h]
Adından da anlaşılacağı uzere bu soyacaklar, sert meyve ve sebzeleri cok daha kolay bir şekilde soyabilmemiz icin tasarlanmışlar. Kullanım alanı geniş olmasına rağmen biz nedense bu soyacakları genellikle salatalık, kabak ve patlıcan soymakla sınırlı tutuyoruz.
Halbuki meyve ve sebze soyacağı, ağlamaya fırsat tanımadan hızlıca soğan soymanıza olanak sağlayacak en buyuk yardımcılardan birisi. Televizyonlarda usta aşcılardan gorduğunuz soğan doğrama yontemini, meyve ve sebze soyacağını kullanarak rahatlıkla elde edebilirsiniz.
[h=2]Kola tenekelerinde bulunan kapaklar[/h]
Diyelim ki arkadaşınızla bir kafeye gittiniz, birazdan ciddi bir konuşma yapacaksınız. Sipariş ettiğiniz kolaya pipeti koyduktan sonra pipetin cılgınlar gibi dans etmesi hepimizi en sinir eden şeylerden birisi olmuştur. Biz muhabbete odaklanmaya calışırken pipet bu sırada koladan kurtulmaya calışır.
Kolayı coktan bardağa koyduysanız gecmiş olsun ancak hala teneke kutudan iciyorsanız, kapağı kutunun acık olduğu yone cevirin ve pipeti bu kapağın icinden gecirin. Bu sayede hem siz hem de pipetiniz sakin bir şekilde kolanın tadını cıkarabilecektir.
[h=2]Alışveriş arabasının yanında bulunan askılıklar [/h]
Aylık market alışverişine gittiğimiz zaman o alışveriş arabası dolup taşar. Taşmasa bile ezilmesinden cekindiğimiz domatesleri ve kırılmasından korktuğumuz yumurtaları nereye yerleştireceğimizi bir turlu bulamayız.
Alışveriş arabasını tasarlayan insanlar aslında bunu cok onceden duşunmuş ama biz yeni yeni farkına varıyoruz. Arabanın hemen kenarında, poşetleri tek tek asabileceğimiz askılıklar bulunuyor. Bu askılıklar sayesinde kırılmasından korktuğumuz tum urunleri buraya asıp, otobuse ya da arabamıza kadar tum alışverişimizi guvende tutabiliriz.
[h=2]Sos tencerelerinin sapında bulunan delikler[/h]
Hepimiz bu sos tencelerinin sapında bulunan deliklerin asmak icin tasarlandığını duşunmuşuzdur. Aslında doğru, dolabında yeterince yer olmayan ya da estetik acıdan tum tencelerini aynı yere asmak isteyen coğu insan, sapta bulunan bu deliklerden yararlanıyorlar.
Bu deliklerin farklı bir kullanım amacı daha olduğunu soyleyelim. Salcalı kaşıkla tezgahı kirletmek istemiyorsunuz ancak koyacak bir yer de bulamadınız diyelim. Tencerenin icine bırakmak da bir secenek tabii ama eğer kullandığınız kaşık plastikse, boyle bir şey yapmanızı kesinlikle onermiyoruz. Bunun yerine kaşığın sapını, tencerede bulunan delikten gecirin ve kaşığınız icin yer arama derdinden kurtulun. Kaşığın ucu tam olarak tencereye denk geldiği icin aman aktı mı, ocağım kirlendi mi diye de bir derdiniz olmayacaktır.
[h=2]Dikiz aynasında bulunan mandal[/h]
Bunu bilmeyen de yoktur demeyin, yıllar boyu araba surmuş ancak 28 yaşına geldiğinde bunun ne olduğunu yeni oğrenen bir insan tanıyorum. Dikiz aynasının hemen altında bulunan mandalı coğu insan aynayı aşağı yukarı daha rahat hareket ettirelim diye var sanıyorlar ancak o mandalın son derece hayati bir onemi var.
Eğer dikiz aynanızı biraz kurcalarsanız mandalı hareket ettirdiğiniz zaman aynadaki goruntunun akşam karanlığında tamamen değiştiğini goreceksiniz. Bu mandal, akşam saatlerinde arkadan gelen arabanın farlarıyla ondeki surucunun gozunu almasın diye tasarlanmış. Siz bu mandalı aşağı doğru hareket ettirdiğiniz zaman ayna ışığı kendi icerisine absorbe ediyor ve goruntuyu surucuye goz yormayacak şekilde iletiyor.
[h=2]Lolipop cubuklarındaki duduk sandığımız delik [/h]
Cocukluğumuzun en guzel abur cuburlarından biri, sonunda bizi bir duduk bekleyen lolipoplardır elbet. Biz o duduğu lolipopun bir parcası, ureten kişilerin cocuklara bir hediyesi olarak gorsek de o deliğin uretim amacı tam olarak bu değil.
Cubuğun hemen ustunde yer alan o delik, lolipopun boğazımıza kacmasını ve doğal olarak boğulmamızı engellemek icin tasarlanmış. Uretim sırasında şeker ilk once bu deliğin icerisine dokuluyor ve cubuğun etrafını saran şekeri sıkı bir şekilde tutmasına olanak sağlıyor. Boyleylikle biz lolipopu ne kadar sert bir şekilde tuketmeye calışırsak calışalım şeker her zaman olduğu yerde kalıyor ve soluk borumuz icin bir tehlike oluşturmuyor.
[h=2]Noodle kutuları [/h]
Dışarıdan noodle sipariş ettik, bize verilen uzun cubuklarla birlikte film izlerken yemeye başladık diyelim. Ozenle hazırlanmış noodle ’a ulaşmak kolay da tavuk ve sebze parcaları hep kutunun altında kalıyor ve filmi bırakıp resmen kutunun dibindekilerle ilgilenmek zorunda kalmıyoruz.
Noodle kutuları aslında film keyfimizi bozmamamız icin ozenle tasarlanmış. Eklenti yerlerinden kutuyu ayırırsanız, dikey olan kutunun plastik tabağa donuşumunu kendi gozlerinizle gorebilirsiniz.
[h=2]Ayakkabı kutusunun icine konan minik poşetler[/h]
Yazımızın ilk başlarında ayakkabı kutularının ve cantaların icine konan minik poşetlerden bahsetmiştik. Coğumuz icinde minik toplar olan ve ustunde “yutmayınız” yazan bu poşetleri doğrudan cope atarız. Halbuki bu minik toplar, ayakkabı gibi bircok tekstil urununun uzun omurlu olmasına olanak sağlıyor.
Silika jel malzemesinden oluşan bu minik toplar, bulunduğu ortamdaki nem oranını azaltmaya yardımcı oluyor. Yani bu topu kıyafetlerinizin, ayakkabılarınızın ya da cantalarınızın yanına koyarsanız, rutubeti engellemiş oluyorsunuz.
[h=2]Fırının hemen altındaki cekmece[/h]
Fırınların altında genellikle başka şeyler icin kullandığımız bir saklama alanı bulunuyor. Biz burayı genellikle cekmece niyetine, ust raflara sığmayan şeyleri saklamak icin kullanıyoruz ancak bu yerin kullanım alanı, fırında pişirdiğimiz yemekle doğrudan orantılı.
Yemek yapmayı seven coğu kişinin bildiği uzere yemekleri piştikten sonra fırında tutmaya devam edersek bu yemekler kurur. Yemek saatine kadar dışarıda bekletirsek de soğur ve tekrar ısıtmak zorunda kalırız. Fırının altında yer alan cekmece tam olarak burada devreye giriyor. Yemekleri fırından gelen sıcaklıkla ısınan bu cekmeceye koyduğumuz zaman hem yemeklerin soğumasını, hem de kurumasını engellemiş oluyoruz.