Bugun artık telefonlarımız, akıllı cihazlarımız ve internet bağlantımız var. Ancak uzun yıllar boyunca başta iletişim kurmak olmak uzere pek cok konuda en buyuk yardımcımız radyolardı. Bugun bile pek cok onemli kurum radyo dalgalarını kullanıyor. Cunku radyo denilince aklımıza yalnızca haber almak ya da eğlenmek gelse bile aslında radyo dediğimiz cihaz, iletişim kurmak icin geliştirilmiştir.
Koca koca dunya savaşları boyunca asker ve devlet adamları radyo dalgaları aracılığıyla iletişim kurdular. Sivil halk, televizyon olduğu donemde bile her zaman radyonun başındaydı cunku radyo dalgaları coğu zaman daha sağlıklı bir akış sağlıyordu. Radyonun mucidi olarak kabul edilmese bile bu icadın arkasında da boynu bukuk bilim insanımız Nikola Tesla var. Radyoyu kim, ne zaman icat etti gelin biraz daha yakından inceleyelim...
[h=2]Radyonun icadının arkasında onlarca yılın birikimi var:[/h]
1800 ’lu yıllarda insanlar telgraf sistemi sayesinde kablolu iletişimin bir şekilde mumkun olduğunu gormuşlerdi. 1860 ’lı yıllara geldiğimizde İskoc fizikci James Clerk Maxwell, radyo dalgalarının varlığını ongordu. Bunun anlamı, kablosuz iletişimin mumkun olabileceğiydi.
1866 yılına geldiğimizde Alman fizikci Heinrich Rudolph Hertz, kendi adını verdiği radyo dalgalarını resmen keşfetmiş oldu. 1886 yılında Amerikalı mucit Mahlon Loomis, kablosuz telgraf sisteminin mumkun olduğunu ortaya cıkardı. Radyonun icadı an meselesiydi.
[h=2]Tesla ’nın attığı ilk adımı Marconi tamamladı:[/h]
Bugun kullandığımız pek cok teknolojinin temelini atmasına rağmen bir turlu kıymeti bilinmeyen Amerikali mucit Nikola Tesla, Amerika Birleşik Devletleri ’nin Missouri eyaletinin St. Louis bolgesinde 1893 yılında ilk kez tam olarak calışan bir radyo tanıttı.
Tesla ’nın tanıtımdan iki yıl sonra 1895 yılında İtalyan mucit Guglielmo Marconi, ilk radyo sinyallerini İtalya ’ya gonderdi ve oradan sinyal aldı. Marconi 1986 yılında kablosuz telgrafın patentini aldı. Tesla ise 1900 yılında Amerika Birleşik Devletleri ’nde radyonun patentini aldı ancak bu karar 1943 yılında iptal edilerek radyonun mucidi Marconi kabul edildi cunku Atlantik Okyanusu ’nu aşan ilk radyo dalgalarını Marconi gondermişti.
Kablosuz telefon calışmalarıyla tanınan Amerikalı mucit Nathan Stubblefield, 1908 yılında kablosuz bir radyo vericisinin patentini aldı. Kafalar biraz karışmış olabilir. Radyonun resmi mucidi Guglielmo Marconi ’dir. Ancak radyonun tek bir kişi tarafından icat edildiğini duşunmek bir yanılgıdır.
[h=2]Radyonun ilk yılları oldukca hareketli gecti:[/h]
Elektrik akımının ileri hareketi radyo dalgalarını acığa cıkartır. Radyo dalgaları saniyede 300 bin kilometre hızla dağılırlar. Gunumuzde bu dalgalar antenler aracılığıyla iletiliyor. Ancak radyonun ilk yıllarında bu dalgalar bir kıvılcım gibi havaya sıcrayan elektrik akımları ile uretiliyordu.
Marconi ilk kez 1899 yılında İngiliz Kanalı boyunca, 1901 yılında ise İngiltere ’den Newfoundland ’a kablosuz sinyal gonderdi. 1903 yılında ABD Başkanı Theodore Roosevelt ile İngiltere Kralı VII. Edward arasında Marconi ’nin icat ettiği bir istasyon uzerinden kablosuz sohbet gercekleşti.
Birinci Dunya Savaşı ’nın başlaması ile birlikte radyo sinyalleri denizciler arasında mors alfabesi aktarmanın en hızlı yolu olarak kullanıldı. Radyo sinyalleri yalnızca denizciler arasında kullanılmadı. Tum askeri birlikler arasında sağlanan iletişimin temeli radyo sinyalleriydi. Savaş filmlerinde sırtında buyuk bir verici taşıyan askeri haberciyi hepimiz hatırlıyoruz.
[h=2]Radyo evlere girmeye başlıyor:[/h]
Birinci Dunya Savaşı ’nın kanlı ortamı bitip de sivil hayat yeniden başlayınca askeri urunler halk tarafından kullanılmaya başladı. Bunlardan en onemlisi elbette radyoydu. Ancak evlere giren radyo iletişim amacıyla değil, haber almak ve eğlenmek amacıyla kullanıldı. Bu amacla kurulan ilk radyo kanalı BBC oldu.
BBC ’den sonra 1922 yılında CBS ve NBC yayın hayatına başladı. Cok gecmeden 1923 yılında ilk radyo reklamı yayınlandı. 1933 yılında ise radyo icin devrim niteliğinde olan FM calışmaları başlatıldı. Boylece yayınlardaki parazit minimuma indirilerek ses kalitesi arttırıldı.
İkinci Dunya Savaşı sırasında televizyon yaygınlaşmış olmasına rağmen halk hala en onemli haberleri radyodan alıyordu. Televizyon yayınlarının kasten ya da arıza nedeniyle sık sık kesiliyor olması, radyoyu her zaman populer tutuyordu. Ancak hepimizin bildiği gibi savaş bulutları dağıldıktan ve televizyon yayınları gelişmeye başladıktan sonra radyo giderek kayboldu.
[h=2]Gunumuzde radyo:[/h]
Artık zannetmiyoruz ki kimse evindeki eski pilli radyoyu dinliyor olsun. Ancak yalnızca sese dayalı icerik tuketmenin modası asla gecmiyor. Ozellikle araba kullanırken suruculerin buyuk bolumu FM radyo dinliyor. İnternet uzerinden yayın yapan radyoların sayısı da hic az değil. Podcastler icin bile radyonun torunlarıdır demek yanlış olmaz.
Radyonun haber alma ve eğlendirme gorevi biraz geri plana atılmış olsa bile biliyoruz ki pek cok teknolojik urun hala temel iletişim sistemlerini radyo dalgaları uzerinden yurutuyor. NASA ’nın kullandığı pek cok uzay aracı bile hala temel iletişimini radyo dalgaları uzerinden sağlıyor.
[h=2]Turkiye ’de radyo:[/h] Turkiye Cumhuriyeti ’nin ilk yıllarında pek cok kişi radyoya karşı olsa da kurucumuz Mustafa Kemal Ataturk bunun bir zorunluluk olduğunu soyleyerek calışmaları başlattı. Tarihler 6 Mayıs 1927 ’yi gosterdiğinde ilk Turkce radyo yayını TRT İstanbul Radyoevi ’nde yapıldı. Ankara ’daki ilk yayın ise aynı yılın Kasım ayında yapıldı. Tum Turkiye ’de radyonun dinlenebilir olması ancak 1970 ’li yıllarda gercekleşti.
Artık modası gecmiş olsa bile bugunun teknolojisinin temeli olan radyoyu kim, ne zaman icat etti sorularını yanıtladık ve bu benzersiz icadın tarihsel yolculuğundan bahsettik. Radyo ile aranız nasıl? Duşuncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.