TUİK, Turkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA) 2021 raporunu acıkladı. TAYA ’nın soru formu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından oluşturuldu ve alan uygulaması, 16 Ağustos-15 Kasım 2021 tarihlerinde TUİK tarafından gercekleştirildi. Buna gore Turkiye'de haneyle ilgili konularda genellikle ortak karar alınırken, bu konular, yuzde 94,7 ile tatil bicimi ve yeri, yuzde 94,2 ile ailece ev dışında yapılan yeme icme ve eğlence gibi etkinlikler ve yuzde 93,3 ile akrabalarla ilişkiler olarak sıralandı. Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; evin badana/boyası haric tum işlerin genellikle bir hanehalkı ferdi tarafından ustlenildiği goruldu. Hanehalkı ferdi tarafından yapılan ev işleri cinsiyete gore incelendiğinde, ev işlerini genellikle kadınların ustlendiği goruldu. Kadınlar en fazla yuzde 94,4 ile cocuk bakımı, yuzde 85,6 ile camaşır ve bulaşık yıkama (makineyle bile olsa), yuzde 85,4 ile yemek yapma ve evin gunluk toplanması ve temizlenmesi işlerini ustlendi. Hanede ortak karar verilen secilmiş konular incelendiğinde, en yuksek oranın sırasıyla yuzde 94,7 ile tatil bicimi ve yeri konusunda, yuzde 94,2 ile ailece ev dışında yapılan yeme icme ve eğlence gibi etkinliklerde ve yuzde 93,3 ile akrabalarla ilişkilerde olduğu goruldu. Hanede secilmiş konularda tek başına karar veren fertler cinsiyete gore incelendiğinde, erkeklerin tek başına kadınlara gore daha fazla oranla karar verdiği konular yuzde 8,2 ile harcamaların onceliklendirilmesinde ve yuzde 2,9 ile tatil bicimi ve yeri konusunda olduğu goruldu. Kadınların erkeklere gore tek başına daha fazla oranla karar verdiği konuların ilk ucunun yuzde 27,7 ile evde ne pişirileceği/yeneceği konusunda, yuzde 14,7 ile gunluk alışveriş konularında ve yuzde 11,7 ile cocukların kılık kıyafet gibi ihtiyacları konusunda olduğu goruldu. Hanehalkı fertlerinin hafta ici ve hafta sonu oğunlerde hangi sıklıkla bir araya geldikleri incelendiğinde, en fazla hafta sonu ve hafta ici akşam yemeklerinde bir araya geldikleri goruldu. Hanehalkı fertlerinin hafta sonu akşam yemeğinde bir araya gelme oranı yuzde 81,9 iken hafta ici akşam yemeğinde bir araya gelme oranı yuzde 77,1 oldu. Evli, eşi olmuş ve boşanmış bireylerin ilk evlenme yaşları incelendiğinde, ilk evliliklerin yuzde 36,9 ’unun 20-24 yaş aralığında, yuzde 23,5 ’inin 25-29 yaş aralığında ve yuzde 16,5 ’inin 18-19 yaş aralığında gercekleştiği goruldu. İlk evlenme yaşı cinsiyete gore incelendiğinde, kadınların erkeklere gore daha erken yaşlarda evlendiği goruldu. Evliliğini 18 yaşından once yapan erkeklerin oranı yuzde 4,4 iken kadınların oranı yuzde 24,2 oldu. İlk evliliğini 18-19 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yuzde 8,9 iken kadınların oranı yuzde 23,0 oldu. İlk evliliğini 20-24 yaş aralığında yapan erkeklerin oranı yuzde 39,6 iken kadınların oranı yuzde 34,6 oldu. Bireylerin kadın ve erkek icin uygun gordukleri ilk evlenme yaşları incelendiğinde, erkekler icin uygun gorulen ilk evlenme yaşı yuzde 51,0 ile, kadınlar icin uygun gorulen ilk evlenme yaşı yuzde 47,8 ile 25-29 yaş aralığı olarak belirtildi. Evliliklerin yuzde 46,1 ’i gorucu usulu ve kendi rızasıyla, yuzde 34,9 ’u kendi kararı ve ailesinin rızasıyla, yuzde 10,7 ’si gorucu usulu ve kendi goruşu sorulmadan aile kararıyla, yuzde 5,3 ’u kacma/kacırılma ve yuzde 2,7 ’si kendi kararı ve ailesinin rızası dışında gercekleştiği goruldu. Bir okul bitirmeyenlerin icinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı yuzde 10,3 iken yuksekokul, fakulte, universite, yuksek lisans/doktora mezunu bireylerin icinde kendi kararı ve ailesinin rızası ile evlenen bireylerin oranı ise yuzde 71,7 oldu. Evlenirken yapılan torenler incelendiğinde, kız isteme yuzde 89,9, soz kesme yuzde 86,1, nişan yuzde 81,8, kına gecesi yuzde 84,4, gelin alma yuzde 84,0, gelin/damat hamamı yuzde 8,4, başlık parası verme/alma yuzde 13,3, duğun yuzde 87,7, bekarlığa veda partisi yuzde 3,0, ceyiz serme yuzde 60,3 ve bohca hazırlama yuzde 64,5 oranında yapıldı. Evlilik sozleşmesi oranı ise yuzde 1,4 oldu. Evli bireylerin bazı belirlenmiş konularda eşleri ile sorun yaşayıp yaşamadıkları incelendiğinde, eşler arasında en fazla sorun yaşanan konu yuzde 5,6 harcamalar oldu. En fazla sorun yaşanan diğer konular sırasıyla yuzde 5,5 ile ailece birlikte vakit gecirmeme, yuzde 4,9 ile gelirinin yeterli olmaması, yuzde 3,7 ile ev ile ilgili sorumluluklar ve yuzde 3,6 ile sigara alışkanlığı olarak sıralandı. En az bir kez boşanmış bireylerin boşanma nedenleri bakıldığında, Turkiye genelinde en fazla boşanma nedeni yuzde 32,2 ile "sorumsuz ve ilgisiz davranma" olarak belirlendi. Bunu yuzde 14,1 ile aldatma, yuzde 9,8 ile evin ekonomik olarak gecimini sağlayamama ve yuzde 8,1 ile dayak/kotu muamele takip etti. Cinsiyete gore incelendiğinde ise en onemli boşanma nedenin her iki cinsiyette de eşlerinin sorumsuz ve ilgisiz davranması olduğu goruldu. Bu oran, erkekler icin yuzde 41,2, kadınlar icin 24,2 olarak tespit edildi. Erkeklere gore sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en onemli boşanma nedenleri yuzde 11 ile aile buyuklerinin aile ici ilişkilere karışması ve yuzde 9,7 ile evin ekonomik olarak gecimini sağlayamama oldu. Kadınlara gore sorumsuz ve ilgisiz davranmadan sonra en onemli boşanma nedenleri ise yuzde 19,3 ile aldatma ve yuzde 14,6 ile dayak/kotu muamele diğer nedenler olarak sıralandı. Eğitime devam etmek istemesine rağmen (universite dahil) eğitimini yarıda bırakan bireylerin oranı yuzde 11,6 oldu. Erkeklerde bu oranın yuzde 12,7, kadınlarda ise yuzde 10,6 olduğu goruldu. Eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimi yarıda bırakma nedenleri cinsiyete gore incelendiğinde, erkeklerin yuzde 61,8'i ve kadınların yuzde 36,4'u ekonomik nedenlerle eğitimini yarıda bıraktı. Erkeklerin yuzde 20,3'u eğitimde başarısızlık, kadınların ise yuzde 28,8'i ailenin izin vermemesi nedeni ile eğitimini yarıda bıraktı. Kadınların calışması ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, kadının calışması ve sosyal hayata katkı sağlamasının değerli olduğunu duşunenlerin oranı yuzde 82,6 iken kadının asli gorevinin cocuk bakımı ve ev işleri olduğunu duşunenlerin oranı ise yuzde 35,8 oldu. Cocuk ile ilgili bireylerin algıları incelendiğinde, bireylerin yuzde 83,1'i cocukların anne ve babasına yaşlılıklarında bakması gerektiğini duşundu. Cocuğun anne ve babanın itibarını artırdığını duşunen bireylerin oranı yuzde 80,4, cocuğun bir işi olduğunda anne ve babasına maddi katkı sağlaması gerektiğini duşunen bireylerin oranı yuzde 66,9 ve neslin (soyun) devamının sadece erkek cocuk ile sağlandığını duşunen bireylerin oranı ise yuzde 28,8 olarak belirlendi. Bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yuzde 30,7'si evde bakım hizmeti almayı, yuzde 27,5'i cocuklarının yanında kalmayı, yuzde 15'i ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini belirtti. Yaşlı bireylerin (65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin) kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında nasıl yaşamayı tercih ettikleri incelendiğinde, yuzde 46'sı cocuklarının yanında kalmayı, yuzde 31,6'sı evde bakım hizmeti almayı, yuzde 10,3'u ise huzurevi/bakımevine gitmeyi istediğini bildirdi. Cocukları ile aynı evde yaşamayan 60 ve daha yukarı yaştaki bireylerin cocukları tarafından ziyaret edilme sıklığı incelendiğinde, haftada birkac kez ziyaret edilme oranı yuzde 56,7 iken hicbir zaman ziyaret edilmeme oranı yuzde 1,4 oldu.