Turk futbolunun tecrubeli calıştırıcısı Yılmaz Vural, Anadolu Ajansı'na dikkat ceken acıklamalarda bulundu. "Low, 20 milyonluk butce istemiş. Bunları sağlarsanız, sistemi duzgun hale getirirseniz bunun başında Yılmaz da olsa Low de olsa aynı başarıyı elde edebilir. Futbol 9 bilinmeyenli denklem değil ki. Bu kadar oğrenilmesi zor bir iş de değil. Bir Turk vatandaşı olarak Almanya'da Low'den daha cok eğitim aldım. Bir de universitesini bitirdim. Low onu bitirmedi sanırım. Bitirdiyse ozur diliyorum kendisinden."
"Senin elinde 36 yıldır aralıksız calışan bir adam var. Bu ulkenin en cok resmi mac yoneten ikinci antrenoruyum. 774 tane. Ben mahalle takımı yonetmedim. Ben de yabancı dil biliyorum. Bazen benim de Alman pasaportum var diye ironi yapıyoruz. Ne olacak yani? İsmimiz Yılmaz diye mi? Popularite ve 'işte bak dunya şampiyonu oldu.' rahatlığıyla sorunsuz bir şekilde hocayı getirme arzusundan kaynaklanıyor."
"Beşiktaş'a Valerien Ismael geldi. Nasıl geldi, kim getirdi? Olduğu yerlerdeki başarısı ne? Turkiye'yi ne kadar tanıyor? Hangi gerekceler ve kriterlere bakılarak buraya getiriliyor bilemiyorum. Peşin peşin konuşmak doğru olmaz, bakacağız. Tanımıyoruz, bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var. Turkiye farklı bir ulke. Turkiye, Avrupalı zihniyetiyle yaşayan bir ulke değil. İnsanı oyle değil."
"Yabancı hoca getirildi de ne oldu? Galatasaray hala duşme potasında. Neymiş, Guardiola'nın yardımcısıymış. Guardiola'nın kendisi değil ki. Cok gec yardımcı hocalıktan birinci hocalığa gecmiş bir arkadaşımız. Galatasaray takımında iceriden duyuyorum. Bize de geliyor, arkadaşlarımız var. Calıştırmasından taktik yorumlara takımın icerisinde bir memnuniyetsizlik yok. Kısa surede buyuk bir camianın sorunlarını cozebilecek ne zamanı, ne de yaptırım gucu var. Dolayısıyla başarılı olması zor."
"Gorulduğu uzere birkac iyi mac oynanınca, 'bak işte fena yapmıyor.' yorumları yapıldı. Yabancıda boyledir. Ufak bir farklılık getirirse cok abartılır. Barcelona maclarında berabere kaldı, kaybetti ve akabinde bir lig macı kaybetti. Hala 38 puanla duşme potasının icinde. Boyle olunca 'getirdin de ne oldu?' olur. Sanki bizim yoneticilerimiz hepsi Fransız, Alman, İspanyol, İtalyan da bizi beğenmiyorlar" "Buyuk takımlara bakın, başarıları hep Turk hocalarla olmuştur. Yabancılarla ortada cok carpıcı başarılar yok. Sanki bizim yoneticilerimiz hepsi Fransız, Alman, İspanyol, İtalyan da bizi beğenmiyorlar. Turkiye bu carpıklık icerisinde nasıl yonetici yetiştiremiyorsa doğru antrenor de oyuncu da yetiştiremiyor. Bu aslında kurumun her parcasının cok bozuk olduğunu ve insanların olması gerektiği yerde olmadığını gosterir. Sahada sizi teknik anlamda başarılı kılan idari başarıdır. Trabzonspor yaptığı doğruların karşılığını aldı"
"Trabzonspor şampiyon oldu tabii. Futbolda top yuvarlaklığını gostermezse acık ara şampiyon oldular. Tebrik ediyorum kendilerini. İyi oldu, zamanlı oldu. Trabzonspor'un, Anadolu ve Turk futbolunun ihtiyacı vardı. İnşallah bu Turk futboluna başka bir bakış getirir. Profesyonel futbolda bu işi uzun zaman once planlayıp o planlarınızı yerine getirebiliyorsanız gorulduğu gibi başarılı olma şansınız diğerlerinden fazla oluyor. Trabzonspor yaptığı doğruların karşılığını aldı. Ahmet Ağaoğlu'na, sevgili Abdullah Avcı'ya, takıma, taraftarlara, oyunculara şampiyonluk 'hayırlı olsun' diyorum." "Mali konulardaki sıkıntılar takım oluşturmakta zorluk cıkardı. Eski rahatlıkları, denetimsiz bir şekilde para harcamaları engellendi. Dolayısıyla bu kadar borcla bu kadar takım kuruluyor. Anadolu takımları daha araştırıcı. Daha iyi oyuncuları daha ucuza buluyorlar. Trabzonspor gibi doğru şeyler yapıyorlar. Bu, buyuk kuluplere 'boyle yaparsanız başarılı olma şansınız artar.' mesajını vermiştir. Onlar da artık eski tas eski hamam olamaz. Bazen donem donem boyle oluyor ama ilk defa uc takımın birden dışarıda kaldığı bir lig seyrettik. Daha 8 hafta var ama yapacak bir şey yok, Trabzonspor bizi erken konuşturdu."
"8 mac kala duşmeye veya cıkmaya adaysan, seni bu başarıya goturecek ekip olarak goruyorsan, 'peki niye başında gelmiyor bu adam?' diye sorulabilir. Bazı şeyleri pratiğin icindekiler olarak izah edemiyorsunuz. Aslında 8 mac kala şampiyon yapıyorsanız, gelsin bakalım bunu yapabilecek kac kişi varsa yapsın. Bir garip ulkeyiz. Bir goreve talip oluyorsunuz, eleştiriliyorsunuz. Talip olmak yurek ve birikim ister. Başka bir bakış ve duşunce var. Bunları acıkladığınızda cok insanı rahatsız ediyorsunuz. Duzen kurmuşlar. Siz comak sokuyor durumuna duşuyorsunuz. Turk gencimin dunya genciyle yarışırken bu yarışı onde bitirmesini istiyorum. Bu tarzla bu yarışı bizim gencliğimiz onde bitiremeyecek. Toplum psikolojisini dengeleyen bir iş yapıyoruz. Toplumun kendine oz guvenini sağlayan bir iş yapıyoruz. Bunu spor gibi gormeyelim, spor değil bu, başka bir şey. Bunu idare etmek o kadar kolay değil. Birikim sahibi, eğitim gormuş insanların yapacağı iş bu. Yoksa bir oyun oynanıyor. Uc ihtimali var. Yeniyorsun, berabere kalıyorsun veya yeniliyorsun ve cok yenen başarılı hoca oluyor. Boyle bir şey değil."