1643-1727 yılları arasında yaşayan unlu bilim insanı Isaac Newton, bu surecteki yaşamına onemli keşifleri sığdırdı. Bunlardan biri ise, bilimsel terimi ile “Kutle cekimi kuvveti”; kulağa yabancı gelmeyen aşina olduğumuz kullanımı ise “Yer cekimi”dir.
Bu keşfin Newton ’un elma ağacının altında kafasına elma duşmesiyle aniden bulunması hikÂyesi kadar basit olmadığını Arkeolog William Stukeley ’in kaleme aldığı “Memoirs of Sir Isaac Newton ’s Life” eserinde acıkca gorebiliriz.
[h=2]Peki hic duşundunuz mu elma neden dik olarak yere iniyor? [/h]
Nedeni, kesinlikle dunyanın onu cekiyor olması, maddede cekme gucu olmalı! Dunyadaki cekim gucunun toplamı, Dunya ’nın herhangi bir tarafında değil; Dunya ’nın merkezinde olmalı. Bu sebeple, elma her zaman dikey olarak merkeze duşuyor; elma Dunya ’yı, Dunya da elmayı cekiyor. Elmanın yere duşmesi Newton ’un zaten uzerinde duşunduğu hipotezini geliştirmesinde bir arac oldu ve sonrasında “Evrensel Kutle Cekimi Yasası” olarak kabul edildi.
[h=2]Nedir bu kutle cekimi yasası? [/h]
Newton ile beraber anılmaya başlayan kutle cekimi kuvveti, toplum icerisinde bilinen bir diğer adı ile yer cekimi kuvveti o kadar buyuk bir onem taşır ki, diğer tum gezegenlerin ve Dunya ’nın, Guneş'e yaklaşmadan belirli bir yorungede gezinmelerini sağlar. Kutle cekimi kuvveti, samanyolundaki tum gezegenleri ve kutleye sahip tum objeleri birbirine doğru ceken goz ile gorulemeyen bir kuvvettir.
Unutmamalıyız ki, kutlesi olan her şeyin cekim kuvveti vardır ve hacmi buyuyen her objenin etrafına uyguladığı cekim gucu de aynı doğrultuda artar. Burada atlanmaması gereken en onemli noktalardan birisi, maddelerin birbirine olan mesafesidir. İki madde birbirine ne kadar yakınsa, birbirlerine uyguladıkları kutle cekimi kuvveti o kadar yuksek olur.
[h=2]Ya yer cekimi kuvvetinde bir azalma olsaydı? [/h]
Evrende bulunan galaksilerin ve yıldızların daima birbirlerinin yorungelerinde kaldığını hatırlarsınız ki bunu daha ilkokul kitaplarımızdan oğrenmeye başlamıştık. Yer cekimi kuvvetindemeydana gelebilecek herhangi bir değişim akabinde tum duzenin değişmesine ve bozulmasına sebep olur. Yer cekimi kuvvetinde bir azalma olursa; Dunya yorungesinden cıkar, yıldızlar kayar ve tabii ki tum canlılar uzay boşluğunda suzulmeye başlardı.Kulağa eğlenceli geliyor değil mi, aslında işler hic de oyle değil.
[h=2]Evet, yer cekimi kuvvetinde azalma olursa dunyanın sonu gelir ama yer cekimi kuvveti artarsa? [/h]
Tam aksine yer cekimi kuvvetinde bir artış soz konusu olursa; birbirlerine itici kuvvet uygulayamayan Dunya, Guneş ’e yaklaşır; yıldızlar birbirlerine carpabilir ve canlılar icin hazin son kacınılmaz olurdu.
[h=2]İkizler Projesi [/h]
Bilim insanları, Dunya'nın otesinde bir yerlerde yaşam olup olmadığını araştırmaya devam ederken, NASA ’da gorev yapan astronot Mark ve Scott Kelly ikiz kardeşler uzerinde insanlık tarihine ışık tutacak İkizler Projesi uzerinde bir deney başlattı. Bunun sebebi, Dunya ’da yaşamına devam eden ikizi Mark ile vucutlarının yaşamsal fonksiyonlarındaki değişimini saptamak ve bilime yon vermeyi sağlamaktı. Scott Kelly, uzayda gecirdiği 340 gunun sonunda 2 Mart 2016 tarihinde Dunya ’ya geri donmuştur.
Astronot Scott Kelly ’nin uzayda maruz kaldığı uzun uzay yolculuğu sebebiyle yaşadığı stres ile beraber radyasyon ve yer cekimsiz ortamın metabolizmasında ciddi bir değişikliğe sebep olduğu gozlemlenmiştir. Uzayda gecirdiği sure zarfında vucudunda iltihaplanma, yaraların daha gec surede iyileşmesi, kemik ve kas kutlesinde kayıp, denge duyusunda ve uyku duzeninde bozulma, mikrobiyomunda yaşanan değişiklikler, bağışıklık sistemindeki zayıflama, kırmızı kan hucre sayısındaki azalma (uzay kansızlığı), goz şeklinde değişiklikler ve vucudunda 5 cm civarında uzamanın gercekleştiği saptanmıştır.

NASA araştırma grubu, Dunya ’daki yer cekimine bağlı olarak gelişen vucut fonksiyonlarının, uzay istasyonu gibi yer cekiminin farklı olduğu başka bir ortamda değişikliğe uğrayacağını bu proje sayesinde gozler onune sererek, 1 Nisan 2016 tarihinde NASA ’daki gorevinden emekliliğe ayrılan Scott Kelly uzerindeki kalıcı etkilerini hÂl izlemeye devam etmektedir.
İlerleyen zamanlarda, başka gezegenlerde yaşam izi aramaya devam ederken, yer cekimi duzensizliğinde meydana gelebilecek olumsuz etkileri saptamak ve bunlara karşı cozum onerileri uretmek bilim insanlarının ve esasen tum insanlığın odevi olmaya devam edecek. Bu endişelere cozum bulunacağı gunu iple cekip, belki de başka bir gezegende geldiğimiz noktanın başarısını yeniden konuşabiliriz!
Bu keşfin Newton ’un elma ağacının altında kafasına elma duşmesiyle aniden bulunması hikÂyesi kadar basit olmadığını Arkeolog William Stukeley ’in kaleme aldığı “Memoirs of Sir Isaac Newton ’s Life” eserinde acıkca gorebiliriz.
[h=2]Peki hic duşundunuz mu elma neden dik olarak yere iniyor? [/h]

Nedeni, kesinlikle dunyanın onu cekiyor olması, maddede cekme gucu olmalı! Dunyadaki cekim gucunun toplamı, Dunya ’nın herhangi bir tarafında değil; Dunya ’nın merkezinde olmalı. Bu sebeple, elma her zaman dikey olarak merkeze duşuyor; elma Dunya ’yı, Dunya da elmayı cekiyor. Elmanın yere duşmesi Newton ’un zaten uzerinde duşunduğu hipotezini geliştirmesinde bir arac oldu ve sonrasında “Evrensel Kutle Cekimi Yasası” olarak kabul edildi.
[h=2]Nedir bu kutle cekimi yasası? [/h]

Newton ile beraber anılmaya başlayan kutle cekimi kuvveti, toplum icerisinde bilinen bir diğer adı ile yer cekimi kuvveti o kadar buyuk bir onem taşır ki, diğer tum gezegenlerin ve Dunya ’nın, Guneş'e yaklaşmadan belirli bir yorungede gezinmelerini sağlar. Kutle cekimi kuvveti, samanyolundaki tum gezegenleri ve kutleye sahip tum objeleri birbirine doğru ceken goz ile gorulemeyen bir kuvvettir.
Unutmamalıyız ki, kutlesi olan her şeyin cekim kuvveti vardır ve hacmi buyuyen her objenin etrafına uyguladığı cekim gucu de aynı doğrultuda artar. Burada atlanmaması gereken en onemli noktalardan birisi, maddelerin birbirine olan mesafesidir. İki madde birbirine ne kadar yakınsa, birbirlerine uyguladıkları kutle cekimi kuvveti o kadar yuksek olur.
[h=2]Ya yer cekimi kuvvetinde bir azalma olsaydı? [/h]

Evrende bulunan galaksilerin ve yıldızların daima birbirlerinin yorungelerinde kaldığını hatırlarsınız ki bunu daha ilkokul kitaplarımızdan oğrenmeye başlamıştık. Yer cekimi kuvvetindemeydana gelebilecek herhangi bir değişim akabinde tum duzenin değişmesine ve bozulmasına sebep olur. Yer cekimi kuvvetinde bir azalma olursa; Dunya yorungesinden cıkar, yıldızlar kayar ve tabii ki tum canlılar uzay boşluğunda suzulmeye başlardı.Kulağa eğlenceli geliyor değil mi, aslında işler hic de oyle değil.
[h=2]Evet, yer cekimi kuvvetinde azalma olursa dunyanın sonu gelir ama yer cekimi kuvveti artarsa? [/h]

Tam aksine yer cekimi kuvvetinde bir artış soz konusu olursa; birbirlerine itici kuvvet uygulayamayan Dunya, Guneş ’e yaklaşır; yıldızlar birbirlerine carpabilir ve canlılar icin hazin son kacınılmaz olurdu.
[h=2]İkizler Projesi [/h]

Bilim insanları, Dunya'nın otesinde bir yerlerde yaşam olup olmadığını araştırmaya devam ederken, NASA ’da gorev yapan astronot Mark ve Scott Kelly ikiz kardeşler uzerinde insanlık tarihine ışık tutacak İkizler Projesi uzerinde bir deney başlattı. Bunun sebebi, Dunya ’da yaşamına devam eden ikizi Mark ile vucutlarının yaşamsal fonksiyonlarındaki değişimini saptamak ve bilime yon vermeyi sağlamaktı. Scott Kelly, uzayda gecirdiği 340 gunun sonunda 2 Mart 2016 tarihinde Dunya ’ya geri donmuştur.
Astronot Scott Kelly ’nin uzayda maruz kaldığı uzun uzay yolculuğu sebebiyle yaşadığı stres ile beraber radyasyon ve yer cekimsiz ortamın metabolizmasında ciddi bir değişikliğe sebep olduğu gozlemlenmiştir. Uzayda gecirdiği sure zarfında vucudunda iltihaplanma, yaraların daha gec surede iyileşmesi, kemik ve kas kutlesinde kayıp, denge duyusunda ve uyku duzeninde bozulma, mikrobiyomunda yaşanan değişiklikler, bağışıklık sistemindeki zayıflama, kırmızı kan hucre sayısındaki azalma (uzay kansızlığı), goz şeklinde değişiklikler ve vucudunda 5 cm civarında uzamanın gercekleştiği saptanmıştır.

NASA araştırma grubu, Dunya ’daki yer cekimine bağlı olarak gelişen vucut fonksiyonlarının, uzay istasyonu gibi yer cekiminin farklı olduğu başka bir ortamda değişikliğe uğrayacağını bu proje sayesinde gozler onune sererek, 1 Nisan 2016 tarihinde NASA ’daki gorevinden emekliliğe ayrılan Scott Kelly uzerindeki kalıcı etkilerini hÂl izlemeye devam etmektedir.
İlerleyen zamanlarda, başka gezegenlerde yaşam izi aramaya devam ederken, yer cekimi duzensizliğinde meydana gelebilecek olumsuz etkileri saptamak ve bunlara karşı cozum onerileri uretmek bilim insanlarının ve esasen tum insanlığın odevi olmaya devam edecek. Bu endişelere cozum bulunacağı gunu iple cekip, belki de başka bir gezegende geldiğimiz noktanın başarısını yeniden konuşabiliriz!