Teknolojik cihazlar, kişilerin pratik olarak istedikleri bilgiye ulaşmalarını sağlamaktadır. Ancak, sınırsız teknoloji kullanımının olumsuz etkileri vardır. En ciddi olanı, teknolojinin insan beynine olan olumsuz etkileridir ve bu etkilerden korunmak icin teknolojinin zararları konusunda bilincli olmak gerekir. Ekran Bağımlılığı Kişiler şeker, alkol, uyuşturucu, diğer bircok maddeye veya davranışa bağımlı olduğu gibi teknolojiye de kolayca bağımlı hale […]
Teknolojik cihazlar, kişilerin pratik olarak istedikleri bilgiye ulaşmalarını sağlamaktadır. Ancak, sınırsız teknoloji kullanımının olumsuz etkileri vardır. En ciddi olanı, teknolojinin insan beynine olan olumsuz etkileridir ve bu etkilerden korunmak icin teknolojinin zararları konusunda bilincli olmak gerekir.
[h=3]Ekran Bağımlılığı[/h] Kişiler şeker, alkol, uyuşturucu, diğer bircok maddeye veya davranışa bağımlı olduğu gibi teknolojiye de kolayca bağımlı hale gelebilirler.
[h=3]Odul Geri Bildirim Dongusu[/h] Dopamin kişileri yeni bilgiler ve zevkli deneyimler aramaya motive eder ve doğada bu onemli bir fonksiyondur. Yiyecek, su, barınma, arkadaşlık ve yaşamın diğer gerekliliklerini aramak insanları hayatta tutan bir bağ oluşturur. Bir odul beklentisinde, odul kendisinden daha motive edicidir. Bir araştırma, farelerin beyninde dopaminin tahrip edilmesinin yiyeceklerin ic kısımlarında aclıktan olmelerine neden olduğunu bulunmuştur. Bu sistemin bir diğer kısmı opioid sistemde meydana gelen haz deneyimleme faktorudur. Dopamin kişiyi aramaya motive eder; opioid sistemi ise memnuniyete neden olmaktadır. Bu odul aynı zamanda daha fazla arayışı teşvik eder ve yaşam suresi boyunca bu dongu devam eder.
[h=3]Biyoloji Kısa Devreler Bağımlılığa Nasıl Giriyor?[/h] Teknolojide ozellikle akıllı telefonlar bu geri bildirim dongusune cok bağlıdır. İnsanlar bilgi ararlar, onları alırlar, gecici olarak tatmin olurlar ve sonra daha fazla bilgi aramaya motive olurlar. Yine de gıdalardan farklı olarak, teknolojiden doymuşluk hissi yoktur. Kişiler yemek yedikten sonra doyduklarında tekrar yiyecek aramak icin motive olmazlar, tekrar aramayı ancak acıktıklarında başlarlar. Teknoloji ile memnuniyet daha az tatmin edici ve aranma arzusu guclendirmektedir.
Burada bilinmesi gereken nokta; gıdalar hayatta kalmak icin onemli olduğu icin bu nedenle doyana ve sağlığı iyileştirene kadar gıdaya bağımlı olmak olması gereken bir durumdur. Ancak sosyal medya, e-postalar, kısa mesajlar, vb. bağımlı olacak kadar meşgul olunacak ihtiyaclar değildir.
[h=3]Telefon Bağımlısı Olup Olunmadığı Nasıl Anlaşılır?[/h] Kimse telefon bağımlısı olduğunu duşunmek ve kabul etmek istemez. Akıllı telefonuna bakmasının sebebinin işi, dersi, kişisel gelişimi ya da sağlığı icin onemli olan bir bilgiye ulaşmaya calıştığını soyler. Bu acıklamalar bazı zamanlar icin gecerli olabilir ancak telefon kullanımını kontrol altında tutmak gerekir. Teknoloji bağımlılığı belirtilerinin bazıları şu şekildedir:
• Bildirimlerin ve yazılı mesajların zorunlu kontrolu
• Sosyal medya hesaplarının surekli guncellenmesi
• Teknoloji kullanırken ofori hissi
• Teknoloji icermeyen şeylere ilgisizlik
• Sosyal geri cekilme
• Teknoloji kullanılamıyorsa endişe veya huzursuzluk
[h=3]Bellek[/h] Yaşamda teknolojiyi ne kadar cok kullanılırsa bellek o kadar az bilgiyi saklamaktadır. Mesela akıllı telefonlar gelişmeden once coğu insan telefon numaralarını ezbere bilirdi ve GPRS teknolojisi gelişmeden once bircok kişi yıllarca gideceği adresi kendisi bulurdu. Gunumuzde ise teknoloji yuzunden beyin bilgi depolamak zorunda kalmıyor ve sadece bu bilgiyi nerede bulacağını hatırlamak zorunda kalıyor. 2017 yılında akıllı telefonlar ve biliş uzerine yapılan bir araştırmada teknolojinin gercekten de bu bellek dışsallaştırmasına neden olduğunu bulunmuştur.
Belki de bellek dışsallaştırma her zaman kotu bir şey değildir, ancak teknolojiye guvenmek insanı cevresinden ve deneyimlerinden oğrenmek, hatırlamaktan alıkoymaktadır ve işte bu bir sorun olabilir. Orneğin, gezinmeyi oğrenmek yerine GPRS’e guvenmek, GPRS calışmadığında ciddi sonuclara yol acabilir.
[h=3]Hızlı ve Yoğun Bilgi Temini[/h] Bilgi yuklemesi aynı zamanda uzun sureli anılar oluşturmayı zorlaştırır ve bu beyne gunluk olarak girecek cok fazla bilgiye sahip olmaya sebep olur. Genelde beyin onemsiz bilgileri filtreler ve onemli bilgileri guvenli tutmak icin uzun sureli belleğine atar. Bu uzun surede anılar, duşunceler ve sırayla deneyimleri şekillendirir. Oysa gunumuzde beyin akıllı telefonlar, dizustu bilgisayarlar vb. gibi kaynaklardan beyne hızlı bir şekilde giren bilgilerde, artık neyin onemli olduğunu cozemez. Tum bu bilgiler beynin icine girer ve dışına cıkar, hicbiri uzun sureli depolamaya girmez.
Bu durum dikkat dağıtıcı faktorlerde eklendiğinde daha da kotuye gider. Araştırmalar, beynin okuduklarına veya oğrendiklerine aktif olarak dikkat ettiğinde, uzun sureli anılar oluşturmak icin daha iyi calıştığını gostermektedir. Başka bir deyişle, eğer cok gorevli veya hızlı olarak bilgiler alındığından beyin zayıflar bellekte tutamaz.
[h=3]Konsantrasyon ve Bilişsel İşlev[/h] Uzmanlar genel olarak dikkatin azaldığını duşunmektedir. Dikkatin gercekte azalıp azalmadığını tartışıldığında kişilerin bir şeye konsantre olmak cok daha zorlandığını duşunmek bu varsayımın doğru olduğunun bir ispatıdır. Ustelik konsantrasyonu azaltan sadece teknolojiyi kullanmak değildir aynı zamanda teknolojinin kendisi de dikkat dağıtıcı bir faktordur. Yapılan bir calışmada, bir akıllı telefonun kapalıyken bile varlığının bilişsel işlevi bozduğunu bulunmuştur. Teksas Universitesindeki araştırmacılar, beyin akıllı telefonu almak icin aktif olarak calıştığı icin katılımcıların gorevlerinden rahatsız oldukları sonucuna varmışlardır.
[h=3]Kaygı[/h] Akıllı telefonlar ve diğer teknolojiler sadece duşunceyi etkilemekle kalmaz aynı zamanda endişe gibi zihinsel sağlık sorunlarına da neden olabilmektedir. Kişiler bildirimleri kontrol etmek ve kendisini guncellemek icin zorlama stres altına girerler. Ayrıca kişiler teknolojiye, akıllı telefonlarında kendini guncellemedikleri takdirde kaybolma korkusu yaşarlar ve bu endişeye neden olan bir duygu durumdur.
Bu durum sadece duşunce bazında kalan bir kaygı durumu yaratmaz. Kore Universitesinden yapılan acıklayıcı bir calışmaya gore, GABA’nın (anti-anksiyete onleyici bir amino asit) kreatin ve glutamat oranının, bağımlılığın insanların internete ve telefonlarına ne kadar bağımlı olduklarının yanı sıra, depresyon ve kaygı ile de ilişkili olduğunu bulmuştur. GABA bir anti-anksiyete amino asidi olduğundan, bu bir problemdir. Tabii ki bu doğrudan bir sebep olduğu anlamına gelmez, ama bu calışmayı goz ardı etmemek lazımdır.
[h=3]Sosyal Hayat[/h] Teknolojinin insan beynini nasıl etkilediğini cevreleyen bilimsel araştırmalar hala oldukca yenidir ve yapılan calışma sayısı azdır. Michigan Universitesi’nden yapılan bir araştırmaya gore, sosyal medya kullanımı ile narsisizm arasında bir bağlantı olduğu ortaya cıkmıştır. Bununla birlikte, sosyal medya narsisistik davranış korukluyor da olabilir. Bazı uzmanlar 5 yaşından kucuk cocukların yoğun olarak her yerde akıllı telefon tablet kullanmalarının başkalarının duygularını tanımalarını ve okumalarını engellediğine inanmaktadır. Bu durumda cocukların ileriki donemde daha az empatik olmalarına neden olabilir.
Dolayısıyla teknolojiye bağlı olmak kişiye kendini her zamankinden daha yalnız hissettirebilir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, otuz beşin altındaki genclerin, yuzde 48’inin guvenebileceği tek bir kişi olduğunu hissettiğini tespit etmiştir. Benzer bir calışmada da, yirmi beş yıl once, katılımcılar uc sırdaş olduğunu belirtmişlerdir. Bu cağın getirdiği yeni yalnızlık duygusu genclerin tipik olarak en sosyal grup olduğu duşunulduğunde şaşırtıcıdır, ancak cevrim ici sosyalleşmenin gercek hayatla aynı olmadığı anlamına gelir. Kişiler cevrim ici olarak en iyi fotoğrafları, durum guncellemelerini ve hashtagleri secerek imajını duzenleyebilir ve karşısındakinin istediği goruntuyu sergileyebilir. Oysa gercek hayatta, sahip oldukları tuhaflıklar, kusurlar ve acıklıklarla birlikte başka kişilerle sosyal bir bağlantı kurarlar. Hangisinin daha sağlıklı olduğu kıyaslandığında akıllı telefonların sosyal hayata olan etkilerini gormek zor olmaz.
[h=3]Nasıl Denge Nasıl Kurulur?[/h] Ozellikle bircok insan teknolojiden uzak kaldığında duygusal olarak eksiklik yaşar ve hep elinin altında olsun ister. Her gun milyonlarca insan kendi ya da cocuklarının fotoğraflarını ceker, sosyal medyada paylaşır. Ve bu durumu bir gorev olarak hayatına adapte eder. Fakat bu durumu bir denge cercevesinde yapmaları hem fiziki, hem ruhsal hem de sosyal acıdan sağlıklı olmayı sağlar. Aynı zamanda teknoloji yakın zamanda bir yere gidecek bir koşul değildir ve kacmadığının da akıl da tutularak cep telefonunun kişilerin aileleri ile gecirecekleri keyifli zamanı golgelemesine izin verilmemelidir. Teknolojinin avantajlarından, dezavantajlarını minimumda tutularak da faydalanmak mumkundur. Teknoloji yonetimi becerilerini geliştirirken, uygulanabilecek bazı yontemler şunlardır:
Dijital olmayan bir gun gecirmek: Yapılan calışmalara gore teknolojiden sadece birkac gun uzakta kalmak bile beyin gucunun iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Kişiler bu dijital cihazlardan uzak kaldığı gunu ilk başladığında huzursuzlanır ve telefonunu kontrol etme durtusu yaşarlar. Bunun yerine cocuklarıyla ya da sevdikleriyle kitap okumak, oyun oynamak ya da farklı bir aktiviteye yapmaya başlayabilirler. Haftada bir gun cocuklarla ya da sevdikleriyle, kesintisiz olarak zaman gecirmek hem aileye hem de bireye iyi gelecek bir ortam oluşturulmasını sağlar.
Bildirimleri kapatmak: Beyin, odul beklentisinden zevk almak zorunda kaldığından dolayı bu bildirimler onları gormezden gelmeyi imkÂnsız hale getirebilir. Bir akıllı telefondan gelen bildirimler de kişinin duşunce sureclerini kesintiye uğratabilir ve ilgisiz şeyler hakkında duşunmesine neden olabilir. Bildirimleri kapatmak, metinleri ve diğer guncellemeleri kesintiye uğratmadan başka şeylere odaklanmayı kolaylaştırabilir.
Ekran rengini kapatmak: Akıllı telefonunun cocuğun tabletinin ekranını gri tonlamaya getirmek teknolojiden uzaklaşmak icin biraz daha sert bir adım atılmasını sağlar. Araştırmacılar bunun telefonu kontrol etmenin odul dongusunu azaltmaya yardımcı olduğunu soylemektedirler.
Kampa gitmek: Evde iken teknoloji ile ilgili detokslama cok zor olduğunda, kampa gitme alternatif bir cozum yolu sunabilir. Doğada dijital olarak detoks yapmak, arkadaşlarla ve aileyle birlikte olmak kişiye ve ailesine iyi gelecek bir zaman dilimi yaratabilir. Dijital cihazları evde bırakmak detoksu kolaylaştırır ve telefon kullanımını dengelemeyi sağlar.
Teknolojiyi kısıtlamada ısrarcı olmak: Cok fazla teknoloji kullanımı mantıklı bir durum değildir ve bu konuda ısrarla caba gosterilmesi gerekir. Her gun teknolojinin ne zaman kullanacağı secilerek e-postaları gunde yalnızca bir veya iki kez kontrol etmek veya ekranları her akşam saat 20: 00’ye kadar acık tutarak sonrasında kapatmak dengeli bir kullanım icin onemli adımlar atabilir. Ayrıca, gece yatarken telefonunu yatağın uzağında bırakmak kullanım suresini azaltabilir ve bu radyosyon icinde iyi bir onlem olacaktır.
Akıllı telefonlar, kişiler uzerinde bellek, konsantrasyon, bilişsel işlev ve hatta sosyal yaşam uzerinde kalıcı etkiler yaratabilir. Fakat aynı zamanda eğitim, aile ve arkadaşlarla bağlantıda kalmak icin inanılmaz bir arac olarak kullanılmaktadırlar. Her şeyin aşırısı zarardır mantığı ile duşunerek ara ara mola vermek, evde teknolojinin nasıl kullanıldığı konusunda sınırlar koymak dezavantajlarından korunmak icin etkili olabilir.