Yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilen ve kalorisiz tat olduğu belirtilen yapay gıdalardır. Toplumda obezite, kalp hastalığı, diyabet sorunu yaşayanların sayısının artması ile birlikte bu koşulların iyileştirilmesi icin yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilmiştir. Faydalarının olası zararlarından daha fazla olduğu yonundeki kararlardan sonra uzmanlar tarafından onerilen bu tatlandırıcıların yıllar gectikce zararları yonundeki araştırmaların da atmasıyla […]
Yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilen ve kalorisiz tat olduğu belirtilen yapay gıdalardır. Toplumda obezite, kalp hastalığı, diyabet sorunu yaşayanların sayısının artması ile birlikte bu koşulların iyileştirilmesi icin yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilmiştir. Faydalarının olası zararlarından daha fazla olduğu yonundeki kararlardan sonra uzmanlar tarafından onerilen bu tatlandırıcıların yıllar gectikce zararları yonundeki araştırmaların da atmasıyla birlikte şeker ile yapay tatlandırıcın kıyaslaması daha ciddi olarak ele alınmaya başlanmıştır.
Her ne kadar gercek şeker ve suni tatlandırıcılar her ikisi de tatlı olsalar ve birbirleriyle ceşitli şekillerde ikame edilebilseler de aralarında farklılıklar vardır. Araştırmacılar yapay tatlandırıcılar ve gercek şeker arasındaki altı farklılığı ortaya koymaktadır.
[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Nelerdir?[/h] Yapay tatlandırıcılar, şeker ikameleri kategorisine girer. Segen’in Medikal Sozluğune gore, yapay tatlandırıcılar, normal diyet şekeri, glikoz ve sakaroza benzer bir tadı olan, tamamıyla metabolize edilmeyen ve hic kalorisi olmayan en az miktarda kalorifer maddesi olarak kabul edilir. Tum şeker ikameleri yapay tatlandırıcılar değildir. Bal, mısır şurubu, stevia yaprağı (Truvia, Pure Via) veya agave doğal şeker ikameleri olarak kabul edilir. Aspartam (Eşit, Nutrasweet), neotam, sakarin ve sukraloz (Splenda), genellikle yapay tatlandırıcılar olarak bilinen sentetik maddelerdir. Şeker veya sukroz, şeker kamışı veya şeker pancarından yapılır.
[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Nasıl Keşfedilmiştir?[/h] Yapay tatlandırıcılar, oldukca tehlikeli bir keşif yontemine sahiptir.
[h=3]Sakarin[/h]
Sakarin, 1897 yılında John Hopkins Universitesi’ndeki komur katranı turevlerinin yeni kullanımlarını araştıran bir bilim adamı tarafından keşfedilmiştir. Bu bilim adamı oğle yemeğinden once ellerini yıkamayı ihmal ederek, yanlışlıkla ellerinde tatlı bir şey tatmıştır. Bu tat laboratuvarda ki her şeyi ornekledikten sonra, kaynağı daraltılmış benzoik sulfidde daraltarak keşfedilmiştir. Benzoik sulfimid, şekerden 300 kat daha tatlı cıkabilen bir komur katranı turevidir. 1912 yılında yasaklanmış, ancak 2. Dunya Savaşı sırasında yeni bir karar ile şeker rasyonunun bir yedek bulmayı gerekli kıldığı zaman geri getirilmiştir.
[h=3]Siklamat[/h] Bu yapay tatlandırıcı en cok İsvec Low’un eski pembe paketleri tarafından bilinir. 1937 yılında Illinois Universitesi’nden mezun bir oğrenci olarak ateş duşurucu ilac tedavisi uzerinde calıştığı tespit edilmiş ve tesadufen, aynı zamanda parmaklarında tatlı bir şey fark etmiştir. Siklamat şekerden yaklaşık 30-50 kat daha tatlıdır. Tab ve Diyet Pepsi’nin cılgınlığı olduğu 1950 yıllarında en parlak donemini yaşamıştır. Bu aynı zamanda Sweet n Low’un uretime gectiği zamandır. Siklamatı Amerikalılar 1968 yılında yılda 17 milyon pound tuketiyorlardı. Daha sonra siklamatın farelerde mesane kanserine neden olduğu ve FDA’nın hemen yasakladığı ortaya cıkmıştır. Bu noktada, Sweet n Low sakarin bazlı bir urundur.
[h=3]Aspartam[/h] Aspartam, siklamattan on yıl oncesine kadar bilinmemekteydi. Bu tatlandırıcı da beklenmedik bir şekilde parmağını yalayan bir kimyager tarafından keşfedilmiştir. 1965 yılında yeni bir ulser ilacı geliştirirken, bir araştırma kimyager olan James Schlatter parmaklarını yalamış ve tatlı bir şeylerin tadı almıştır. Aspartik asit ve fenilalanin bir amino bileşiği olarak izole edilmiş ve şekerden 200 kat daha tatlı bir tatlandırıcıdır. Beyin tumorlerine neden olduğu şupheleri nedeniyle 1981 yılına kadar piyasaya cıkamayan bu tatlandırıcı ancak 1980’li yıllarda Amerikan diyetinde bir milyar liradan fazla şekerin yerini almıştır.
[h=3]Sukraloz[/h] Splenda, daha yaygın olarak bilindiği gibi, kazara keşif olmuştur. Bilim adamları, sukroz molekullerini klorin ile molekuler olarak bağlayacak bir yol uzerinde calışıyorlardı. Bilim adamlarından biri maddeyi test etmek icin bir yon bulmuş, fakat bunun yerine, tadına bakmıştır. Neyse ki, bu hareketi herhangi bir zarara neden olmadan sukraloz oluşumuna neden olmuştur. Sukraloz, diğer yapay tatlandırıcılardan biraz farklıdır, cunku vucut tarafından kısmen metabolize edilir ve bu nedenle birkac kaloriye sahiptir. Bunun bir başka yararı da pişirilebilmesidir.
[h=3]Neotam[/h]
Bu 2002 yılında piyasaya cıkan en yeni tatlandırıcıdır ve aspartamın bir turevidir. Neotam, şekerden 7.000 ile 13.000 kat daha tatlı olduğu iddia edilmektedir. İnsan metabolizmasının doğal sureci sayesinde hızlı bir şekilde metabolize ve elimine edilmektedir. Bu kasten keşfedilen tatlandırıcılardan sadece bir tanesidir.
[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Şekerden Nasıl Farklıdır?[/h] Yapay tatlandırıcılar ve şeker arasındaki fark yukarıda tarif edildiği gibi, yapay tatlandırıcılar, tatlı bir tat oluşturan sentezlenmiş bileşenlerdir. Şeker ise şeker kamışı ve şeker pancarı doğal bitkilerinden oluşmaktadır. Ek olarak, yapay tatlandırıcı şekere gore yuzlerce ila binlerce kez tadı daha tatlıdır.Her yapay tatlandırıcı vucudun farklı bolgelerini etkiler.
Tarihsel olarak, sanki yapay tatlandırıcıların hepsi vucut uzerinde aynı etkide bulunuyormuş şekilde araştırma yapılmıştır. Başka bir deyişle, yapay tatlandırıcıların obezite uzerindeki etkilerini test etmek icin, tatlandırıcılardan sadece bir tanesinde calışmalar yapılmış ve sonucun diğerleri icin aynı olacağı varsayılmıştır. The Atlantic dergisinde Gastropod.com’dan yayınlanan bir videoda , bilim adamları bunun olmayabileceğini keşfetmişlerdir. Araştırmalar her tatlandırıcının beynin farklı alanlarını etkilediğini bulmuşlar ve ek olarak, vucudun, dil uzerindeki tat alma tomurcukları dışında farklı tatlı reseptorlere sahip olduğundan dolayı her tatlandırıcı, vucut boyunca farklı reseptorleri etkilemiştir.
[h=3]Şeker ve Tatlandırıcıların Kilo Uzerindeki Etkileri Nelerdir?[/h] Purdue Universitesi’nden bir bilim adamı olan Rick Mattes ve arkadaşları yaptıkları kucuk bir calışmada, bir grup insana şekerli tatlandırılmış icecekler vermişlerdir. Diğer kontrol grupları sırasıyla aspartam, sakarin, stevya ve sukraloz ile tatlandırılmış icecekler tuketmişlerdir. Şekerli tatlandırılmış icecekler icen grup beklendiği gibi kilo almıştır ve ilginc olan sakarinin kalorisi olmadığı sakarin takviyeli icecekler icenler de aynı şekilde kilo almışlardır. Splenda iceceklerini icenler en fazla kilo kaybeder olurken, aspartam veya stevia kullananların kiloları aynı kalmışlardır. Bazı yapay tatlandırıcılar bağırsak mikrobiyatını değiştirir.
İsrail’deki Weizmann Enstitusunde Eran Elinav ’ın yaptığı başka bir calışmada, kan şekerinin yapay tatlandırıcılar tarafından nasıl etkilendiği araştırılmıştır. İlk calışmaları, bazı insanların diyet sodası ictikten sonra bir şeker artışı yaşadığı gibi gorunduğunu gostermiştir. Fareler kullanılarak daha fazla calışma ile bu sonuc garantilenmiştir. Fareler bazı yapay tatlandırıcılar tukettikten sonra bağırsak mikrobisi sayısının değiştiği gozlemlenmiştir. Etkilenen mikrop tipi, yiyeceklerden vucuda giderken daha fazla kalori tuketip tuketmedikleri ile belirlenmiştir.
Yapay tatlandırıcılar tatlı reseptorlerini aşırı uyarır. Tatlı reseptorleri, tatlı urunlerin tadına bakma yeteneğini değiştirmeden şekerin tatlılığına uyum sağlamıştır. Yapay tatlandırıcılar, reseptorlerden şekerden birkac kat daha tatlıdır. Bu, alıcıların almayı beklediği tatlılık seviyesini değiştirir. Bu nedenle, yapay tatlandırıcılara alışıldığında sadece şekerle tatlandırılmış diğer yiyecekler ve hatta meyveler tatlı olarak algılanmaz.
[h=3]Daha Fazla Bağımlılık Sebebi[/h] Bir calışmada, farelere kokain verilmiş, daha sonra kokain ve sakarin arasında secim yapılmıştır Ve fareler sakarini secmişlerdir. Diğer calışmalar şeker ve yapay tatlandırıcılar arasında benzerlikler gostermiştir. İronik olarak, yapay tatlandırıcıların korunmasına yardımcı olması gereken hastalıklar artık katkıda bulunanlar listesine eklenen maddelerdir. Şekerli yapay tatlandırıcılar uzerine yapılan bir araştırmada Tip II diyabetine katkı da bulunan gunde sadece bir tane şekerli soda ictiğinde her iki grubun da risk altında olduğunu gostermiştir. Tatlandırıcının yapay tatlandırıcı veya gercek şeker olması acısından hicbir fark yaratmamıştır.
Başka bir calışma, 50 yaşın uzerindeki kadınların gunde iki yapay şekerli icecek veya şekerli
iki icecekten fazla tuketmeleri durumunda koroner kalp hastalığı acısından onemli risk altında olduğunu gostermiştir. Konserve yiyecekler, sut urunleri, toz icecek karışımları ve corbalar gibi şeker icermeyen bircok urune yapay tatlandırıcılar eklenmiştir. Şeker eklenmemiş veya lite olduğu iddia edilen herhangi bir urunde muhtemelen yapay şeker eklenmiştir. Bir tuketicinin, hangi urunlerin kendilerini icerdiğini tespit etmek icin yapay tatlandırıcıların etiketlenebileceği farklı isimlerle kendilerini eğitmeleri gerekecektir.
Yapay tatlandırıcılar kansere neden olduğu konusunda bir une sahip olsalar da, şu anda bu iddiaya dair somut bir kanıt yoktur. Kansere neden olduğu kanıtlanmış olan bir tatlandırıcı, siklamat, raflardan cıkarılmış ve artık satılmamıştır. 1970’li yıllarda aspartam ile ilgili bir korku oluşmuş, ancak hatalı olduğu ispatlanmıştır. Piyasadaki mevcut yapay tatlandırıcılar, ceşitli testlerden sonra FDA onaylı olarak satılmaktadır.
Yapay tatlandırıcılar uzerinde bircok calışma yapılmıştır ve sonuclar kesin bir sonuca ulaşmamıştır. Gecici olarak, araştırmacılar şeker ve yapay tatlandırıcılar arasında altı fark bulmuşlardır. Bir gercek hem şeker hem de yapay tatlandırıcılar icin gecerlidir: Her ikisi de yalnızca olculu olarak kullanılmalıdır.
Yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilen ve kalorisiz tat olduğu belirtilen yapay gıdalardır. Toplumda obezite, kalp hastalığı, diyabet sorunu yaşayanların sayısının artması ile birlikte bu koşulların iyileştirilmesi icin yapay tatlandırıcılar şekere alternatif olarak uretilmiştir. Faydalarının olası zararlarından daha fazla olduğu yonundeki kararlardan sonra uzmanlar tarafından onerilen bu tatlandırıcıların yıllar gectikce zararları yonundeki araştırmaların da atmasıyla birlikte şeker ile yapay tatlandırıcın kıyaslaması daha ciddi olarak ele alınmaya başlanmıştır.
Her ne kadar gercek şeker ve suni tatlandırıcılar her ikisi de tatlı olsalar ve birbirleriyle ceşitli şekillerde ikame edilebilseler de aralarında farklılıklar vardır. Araştırmacılar yapay tatlandırıcılar ve gercek şeker arasındaki altı farklılığı ortaya koymaktadır.
[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Nelerdir?[/h] Yapay tatlandırıcılar, şeker ikameleri kategorisine girer. Segen’in Medikal Sozluğune gore, yapay tatlandırıcılar, normal diyet şekeri, glikoz ve sakaroza benzer bir tadı olan, tamamıyla metabolize edilmeyen ve hic kalorisi olmayan en az miktarda kalorifer maddesi olarak kabul edilir. Tum şeker ikameleri yapay tatlandırıcılar değildir. Bal, mısır şurubu, stevia yaprağı (Truvia, Pure Via) veya agave doğal şeker ikameleri olarak kabul edilir. Aspartam (Eşit, Nutrasweet), neotam, sakarin ve sukraloz (Splenda), genellikle yapay tatlandırıcılar olarak bilinen sentetik maddelerdir. Şeker veya sukroz, şeker kamışı veya şeker pancarından yapılır.
[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Nasıl Keşfedilmiştir?[/h] Yapay tatlandırıcılar, oldukca tehlikeli bir keşif yontemine sahiptir.
[h=3]Sakarin[/h]

[h=3]Siklamat[/h] Bu yapay tatlandırıcı en cok İsvec Low’un eski pembe paketleri tarafından bilinir. 1937 yılında Illinois Universitesi’nden mezun bir oğrenci olarak ateş duşurucu ilac tedavisi uzerinde calıştığı tespit edilmiş ve tesadufen, aynı zamanda parmaklarında tatlı bir şey fark etmiştir. Siklamat şekerden yaklaşık 30-50 kat daha tatlıdır. Tab ve Diyet Pepsi’nin cılgınlığı olduğu 1950 yıllarında en parlak donemini yaşamıştır. Bu aynı zamanda Sweet n Low’un uretime gectiği zamandır. Siklamatı Amerikalılar 1968 yılında yılda 17 milyon pound tuketiyorlardı. Daha sonra siklamatın farelerde mesane kanserine neden olduğu ve FDA’nın hemen yasakladığı ortaya cıkmıştır. Bu noktada, Sweet n Low sakarin bazlı bir urundur.
[h=3]Aspartam[/h] Aspartam, siklamattan on yıl oncesine kadar bilinmemekteydi. Bu tatlandırıcı da beklenmedik bir şekilde parmağını yalayan bir kimyager tarafından keşfedilmiştir. 1965 yılında yeni bir ulser ilacı geliştirirken, bir araştırma kimyager olan James Schlatter parmaklarını yalamış ve tatlı bir şeylerin tadı almıştır. Aspartik asit ve fenilalanin bir amino bileşiği olarak izole edilmiş ve şekerden 200 kat daha tatlı bir tatlandırıcıdır. Beyin tumorlerine neden olduğu şupheleri nedeniyle 1981 yılına kadar piyasaya cıkamayan bu tatlandırıcı ancak 1980’li yıllarda Amerikan diyetinde bir milyar liradan fazla şekerin yerini almıştır.
[h=3]Sukraloz[/h] Splenda, daha yaygın olarak bilindiği gibi, kazara keşif olmuştur. Bilim adamları, sukroz molekullerini klorin ile molekuler olarak bağlayacak bir yol uzerinde calışıyorlardı. Bilim adamlarından biri maddeyi test etmek icin bir yon bulmuş, fakat bunun yerine, tadına bakmıştır. Neyse ki, bu hareketi herhangi bir zarara neden olmadan sukraloz oluşumuna neden olmuştur. Sukraloz, diğer yapay tatlandırıcılardan biraz farklıdır, cunku vucut tarafından kısmen metabolize edilir ve bu nedenle birkac kaloriye sahiptir. Bunun bir başka yararı da pişirilebilmesidir.
[h=3]Neotam[/h]

[h=3]Yapay Tatlandırıcılar Şekerden Nasıl Farklıdır?[/h] Yapay tatlandırıcılar ve şeker arasındaki fark yukarıda tarif edildiği gibi, yapay tatlandırıcılar, tatlı bir tat oluşturan sentezlenmiş bileşenlerdir. Şeker ise şeker kamışı ve şeker pancarı doğal bitkilerinden oluşmaktadır. Ek olarak, yapay tatlandırıcı şekere gore yuzlerce ila binlerce kez tadı daha tatlıdır.Her yapay tatlandırıcı vucudun farklı bolgelerini etkiler.
Tarihsel olarak, sanki yapay tatlandırıcıların hepsi vucut uzerinde aynı etkide bulunuyormuş şekilde araştırma yapılmıştır. Başka bir deyişle, yapay tatlandırıcıların obezite uzerindeki etkilerini test etmek icin, tatlandırıcılardan sadece bir tanesinde calışmalar yapılmış ve sonucun diğerleri icin aynı olacağı varsayılmıştır. The Atlantic dergisinde Gastropod.com’dan yayınlanan bir videoda , bilim adamları bunun olmayabileceğini keşfetmişlerdir. Araştırmalar her tatlandırıcının beynin farklı alanlarını etkilediğini bulmuşlar ve ek olarak, vucudun, dil uzerindeki tat alma tomurcukları dışında farklı tatlı reseptorlere sahip olduğundan dolayı her tatlandırıcı, vucut boyunca farklı reseptorleri etkilemiştir.
[h=3]Şeker ve Tatlandırıcıların Kilo Uzerindeki Etkileri Nelerdir?[/h] Purdue Universitesi’nden bir bilim adamı olan Rick Mattes ve arkadaşları yaptıkları kucuk bir calışmada, bir grup insana şekerli tatlandırılmış icecekler vermişlerdir. Diğer kontrol grupları sırasıyla aspartam, sakarin, stevya ve sukraloz ile tatlandırılmış icecekler tuketmişlerdir. Şekerli tatlandırılmış icecekler icen grup beklendiği gibi kilo almıştır ve ilginc olan sakarinin kalorisi olmadığı sakarin takviyeli icecekler icenler de aynı şekilde kilo almışlardır. Splenda iceceklerini icenler en fazla kilo kaybeder olurken, aspartam veya stevia kullananların kiloları aynı kalmışlardır. Bazı yapay tatlandırıcılar bağırsak mikrobiyatını değiştirir.
İsrail’deki Weizmann Enstitusunde Eran Elinav ’ın yaptığı başka bir calışmada, kan şekerinin yapay tatlandırıcılar tarafından nasıl etkilendiği araştırılmıştır. İlk calışmaları, bazı insanların diyet sodası ictikten sonra bir şeker artışı yaşadığı gibi gorunduğunu gostermiştir. Fareler kullanılarak daha fazla calışma ile bu sonuc garantilenmiştir. Fareler bazı yapay tatlandırıcılar tukettikten sonra bağırsak mikrobisi sayısının değiştiği gozlemlenmiştir. Etkilenen mikrop tipi, yiyeceklerden vucuda giderken daha fazla kalori tuketip tuketmedikleri ile belirlenmiştir.
Yapay tatlandırıcılar tatlı reseptorlerini aşırı uyarır. Tatlı reseptorleri, tatlı urunlerin tadına bakma yeteneğini değiştirmeden şekerin tatlılığına uyum sağlamıştır. Yapay tatlandırıcılar, reseptorlerden şekerden birkac kat daha tatlıdır. Bu, alıcıların almayı beklediği tatlılık seviyesini değiştirir. Bu nedenle, yapay tatlandırıcılara alışıldığında sadece şekerle tatlandırılmış diğer yiyecekler ve hatta meyveler tatlı olarak algılanmaz.
[h=3]Daha Fazla Bağımlılık Sebebi[/h] Bir calışmada, farelere kokain verilmiş, daha sonra kokain ve sakarin arasında secim yapılmıştır Ve fareler sakarini secmişlerdir. Diğer calışmalar şeker ve yapay tatlandırıcılar arasında benzerlikler gostermiştir. İronik olarak, yapay tatlandırıcıların korunmasına yardımcı olması gereken hastalıklar artık katkıda bulunanlar listesine eklenen maddelerdir. Şekerli yapay tatlandırıcılar uzerine yapılan bir araştırmada Tip II diyabetine katkı da bulunan gunde sadece bir tane şekerli soda ictiğinde her iki grubun da risk altında olduğunu gostermiştir. Tatlandırıcının yapay tatlandırıcı veya gercek şeker olması acısından hicbir fark yaratmamıştır.
Başka bir calışma, 50 yaşın uzerindeki kadınların gunde iki yapay şekerli icecek veya şekerli

Yapay tatlandırıcılar kansere neden olduğu konusunda bir une sahip olsalar da, şu anda bu iddiaya dair somut bir kanıt yoktur. Kansere neden olduğu kanıtlanmış olan bir tatlandırıcı, siklamat, raflardan cıkarılmış ve artık satılmamıştır. 1970’li yıllarda aspartam ile ilgili bir korku oluşmuş, ancak hatalı olduğu ispatlanmıştır. Piyasadaki mevcut yapay tatlandırıcılar, ceşitli testlerden sonra FDA onaylı olarak satılmaktadır.
Yapay tatlandırıcılar uzerinde bircok calışma yapılmıştır ve sonuclar kesin bir sonuca ulaşmamıştır. Gecici olarak, araştırmacılar şeker ve yapay tatlandırıcılar arasında altı fark bulmuşlardır. Bir gercek hem şeker hem de yapay tatlandırıcılar icin gecerlidir: Her ikisi de yalnızca olculu olarak kullanılmalıdır.