1900’lu yıllarla beraber havacılık sektoru dunya tarihine cok sıradışı bir şekilde yapmıştır. Bu anlamda ilk olarak tasarlanan ve de ucan ucakların havada kalış sureleri sadece saniyelerle ifade edilirdi. Aslında bu ilk olarak atılmış bir adımdı ve devamı da gelecekti. I. Dunya Savaşı cok cetin şartlar altında gecmiştir. Bu donemde havacılığın savaşa etki ettiği pek soylenemez. […]
1900’lu yıllarla beraber havacılık sektoru dunya tarihine cok sıradışı bir şekilde yapmıştır. Bu anlamda ilk olarak tasarlanan ve de ucan ucakların havada kalış sureleri sadece saniyelerle ifade edilirdi. Aslında bu ilk olarak atılmış bir adımdı ve devamı da gelecekti. I. Dunya Savaşı cok cetin şartlar altında gecmiştir. Bu donemde havacılığın savaşa etki ettiği pek soylenemez. Ancak bu durum II. Dunya Savaşı’nda adeta tam tersine donmuştur. Havacılık endustriyel olarak ticari manada yavaş ilerlese de o donemlerde, askeri alanda cok daha başarılı sonuclar elde edilmişti. Ozellikle de Almanların Luftwaffe olarak ifade ettiği savaş ucağı kesinlikle gorulmeye değerdi. II. Dunya Savaşı sona erdikten ve de Avrupa’da dolayısıyla da dunyada barış sağlandıktan sonra, havacılık sektoru cok hızlı bir ivmelenme yaşamıştır. Bu ivmelenme beraberinde yeni buluşların da hayatımıza kazandırılmasına olanak sağlamıştır. Bunlar icinde en onemlisi hic şuphe yok ki, jet motorunun keşfi olmuştur. Jet motoru, beraberinde yeni bir ucak tasarımını da hayatımıza katmıştır. Bakıldığında Boeing şirketi, bu anlamda son derece on plana cıkar. Boeing ilk olarak 707 serisini ureterek sonraki yıllarda da kullanılacak ve de yeni modellere onculuk edecek prototipi havacılığa kazandırmıştır.
Sonraki donemlerde, Boeing sırasıyla 707, 717, 727, 737, 747, 757, 767, 777, 787 gibi son derece etkileyici modelleri ve de bunların serilerini uretmiştir. Bunlar arasında gunumuzde en cok kullanılanları ve de halen uretilenleri, 737, 747, 777 ve 787 serileridir. Ozellikle 747, 777 ve 787 modelleri denizaşırı uzun menzilli seyahatlerde havayolu şirketleri tarafından yoğun bir şekilde kullanılır. Ancak her ne kadar bunlar yoğun şekilde kullanılsa da, artık havayolu şirketleri birbirleri ile ikili anlaşmalar duzenleyerek ortak ucuş duzenleyebilmektedir. Bunun yanı sıra, ortaklık bulunsun ya da bulunmasın aktarmalı olarak seyahat gundelik havacılığın en onemli parcalarından biridir. Bu yolu tercih eden yolcular kimi zaman daha ucuz bilet, kimi zaman ise direkt tarifeli sefer bulunmadığından alternatifsiz kalırlar. Bu da onları ucuşu duzenlemede ceşitli oynamalara zorlar. Bunlar arasında en onemlisi aktarmalı ucuşlardır. Bir havayolu şirketi, sizin seyahat edeceğiniz destinasyona doğrudan tarifeli sefer duzenlemiyor ise, bu durumda size yine bilet satabilir. Bunu anlaşmalı olduğu diğer havayolu şirketleri uzerinden satar. Ya da siz bağımsız olarak ceşitli internet sitelerinin sunduğu rotaları ve de bilet fırsatlarını takip ederek de alabilirsiniz.
Ancak aktarmalı ucuşlarda dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu hususlar kimi zaman hayati oneme dahi sahip olabilmektedir. Oncelikle hangi ulke uzerinden aktarmalı bir şekilde seyahat edeceğinize cok dikkat edin. Bu ulkenin gumruğunden gecmeseniz dahi size transit vize alma zorunluluğu getirmiş olabilir. Bu durumda seyahat oncesinde bunu işlem yerine getirilmelidir. Vize sorununuz yok ise, bu durumda aktarmalar arasındaki saat farkına dikkat etmeniz cok onemlidir. Bircok havayolu şirketi, en erken 1 ila 1,5 saatlik bir aktarma fırsatı verebilir. Bu durumda kendi kusurunuz sebebiyle ucağınızı kacırabilirsiniz. Bir de bilet alırken, aktarma yapılacak hava meydanları arasında fark olup olmadığına da bakınız. Başka bir ifadeyle aynı havalimanından aktarma yapmamanız durumu sizi oldukca zorlayabilir. Diğer bir husus da aktarma sırasında bavulunuzun varacağınız son noktaya bağlanmış olması hadisesidir. Başka bir değişle, ilk olarak check in yaparken, bunu belirtin gorevlinin nazarından kacmasına karşın iyi bir onlemdir. Eğer bunu belirtirseniz ya da size sorulur ve de onaylanırsa, aktarma yapmanız sizin acınızdan herhangi bir bagaj sorununa yol acmaz.
Yazar:Emir Karasu



Yazar:Emir Karasu