Her gun on binlerce ticari yolcu ucağı havada seyir halindedir. Oyle ki, bircok ucak, bakım sureci sayılmaz ise, bir insandan kat ve kat daha az sure dinlenir. Bu anlamda ucaklar adeta hic uyumazlar. Surekli olarak aktif bir şekilde calışırlar. Dunya uzerinde cok sayıda ulke var olduğundan bu ulkeler kendi bunyelerinde cok sayıda şehir barındırdıklarından tarifeli […]
Her gun on binlerce ticari yolcu ucağı havada seyir halindedir. Oyle ki, bircok ucak, bakım sureci sayılmaz ise, bir insandan kat ve kat daha az sure dinlenir. Bu anlamda ucaklar adeta hic uyumazlar. Surekli olarak aktif bir şekilde calışırlar. Dunya uzerinde cok sayıda ulke var olduğundan bu ulkeler kendi bunyelerinde cok sayıda şehir barındırdıklarından tarifeli olarak duzenlenen sefer sayıları gunumuzde 500 bin seviyelerine kadar yaklaşmıştır. Bunun icinde hic şuphe yok ki, domestik ve de uluslararası seferler de bulunur. Her saniye dunyanın dort bir yanından havalanan ticari yolcu ucakları hic ara vermeden bir seferden diğer sefere havalanır. Gorulduğu gibi cok sayıda ucağın gokyuzunde olduğu gunumuzde aslında iklim değişikliği ve de cok sayıda doğal afet bir arada yaşanmaktadır. Ozellikle de Avrupa ve de Kuzey Amerika son derece yağış alan coğrafyalardır. Aslında Asya kıtası da epey bir yağış alır. Ancak yağış olsa da, havacılık oyle bir noktaya gelmiştir ki, artık onu alınamaz. Her ne kadar cok yağış alan bolgeler artık havayolları tarafından hicbir şekilde ayırt edilmeksizin tarifeli seferlere dahil ediliyorsa, bu durumda sahip olunan ucaklarda da buna gore ceşitli teknolojik gelişimler gozlemleniyor. Bunlar arasında en onemlilerinden biri de ”Static Discharger” yani başka bir ifadeyle ”Statik Boşaltıcı Fitil”. Bu buluş gercekten sıradışı kabul edilebilir. Bunun nedeni, ucaklara yerleştirilen bu enstrumanın ucağı olası hava olaylarında statik yuklu bulutlardan korumasıdır.
Ucaklar, her zaman guneşli ve de guzel havalarda havalanmazlar. Bazı gunler goruş menzili acısından, son derece olumsuz hava şartlarında dahi, havalanan ticari yolcu jetleri, cok buyuk elektrik yuku ile yuklu olan bulutların arasından gecerler. Bu geciş esnasında ucakta herhangi bir elektronik ya da mekanik arıza yaşanmamasının sebebi, ucaklarda bulunan statik elektrik başaltıcıdır. Bunlar ucakların kanat kısımlarında cok acık bir şekilde gorulur. Fitil benzeridir ve kanadın bitiminden ic kısmına kadar sıralanmışlardır. Olumsuz hava şartlarında havalanan bir yolcu ucağı, eğer yağışlı bir havada bulutların arasında yol alıyor ise, bu durumda sayıları binlere varacak olcude yuksek gerilime maruz kalır. Aslında ucağın icinde herhangi bir şey hissetmesek de ucağa defalarca yıldırım carpar. Ancak statik boşaltıcılar bunu etkisiz hale getirir. Ancak bu durum kimi zaman boyle olsa da gozle dahi gorulebilir. Yine ucağa herhangi bir olumsuz etki etmesi mumkun değildir. Cok nadir durumlarda ucak girdiği elektrik yuklu bulutlarda olumsuzluk yaşar.
Yani eğer yağmurlu bir havada seyahat ediyorsanız endişelenmeniz icin gereken herhangi bir durum bulunmaz. Gunumuzde havayolu ulaşımı halen en guvenli ulaşım olarak karşımıza cıkar. Bunda ucaklarda bulunan gelişmiş teknolojiler ve de insan faktorunun etkisinin az oluşu onemli bir rol oynar. Zaten kazaların bircoğu ucağı pilotlar kontrol ettiği esnada gercekleşir.
Yazar:Emir Karasu
Her gun on binlerce ticari yolcu ucağı havada seyir halindedir. Oyle ki, bircok ucak, bakım sureci sayılmaz ise, bir insandan kat ve kat daha az sure dinlenir. Bu anlamda ucaklar adeta hic uyumazlar. Surekli olarak aktif bir şekilde calışırlar. Dunya uzerinde cok sayıda ulke var olduğundan bu ulkeler kendi bunyelerinde cok sayıda şehir barındırdıklarından tarifeli olarak duzenlenen sefer sayıları gunumuzde 500 bin seviyelerine kadar yaklaşmıştır. Bunun icinde hic şuphe yok ki, domestik ve de uluslararası seferler de bulunur. Her saniye dunyanın dort bir yanından havalanan ticari yolcu ucakları hic ara vermeden bir seferden diğer sefere havalanır. Gorulduğu gibi cok sayıda ucağın gokyuzunde olduğu gunumuzde aslında iklim değişikliği ve de cok sayıda doğal afet bir arada yaşanmaktadır. Ozellikle de Avrupa ve de Kuzey Amerika son derece yağış alan coğrafyalardır. Aslında Asya kıtası da epey bir yağış alır. Ancak yağış olsa da, havacılık oyle bir noktaya gelmiştir ki, artık onu alınamaz. Her ne kadar cok yağış alan bolgeler artık havayolları tarafından hicbir şekilde ayırt edilmeksizin tarifeli seferlere dahil ediliyorsa, bu durumda sahip olunan ucaklarda da buna gore ceşitli teknolojik gelişimler gozlemleniyor. Bunlar arasında en onemlilerinden biri de ”Static Discharger” yani başka bir ifadeyle ”Statik Boşaltıcı Fitil”. Bu buluş gercekten sıradışı kabul edilebilir. Bunun nedeni, ucaklara yerleştirilen bu enstrumanın ucağı olası hava olaylarında statik yuklu bulutlardan korumasıdır.Ucaklar, her zaman guneşli ve de guzel havalarda havalanmazlar. Bazı gunler goruş menzili acısından, son derece olumsuz hava şartlarında dahi, havalanan ticari yolcu jetleri, cok buyuk elektrik yuku ile yuklu olan bulutların arasından gecerler. Bu geciş esnasında ucakta herhangi bir elektronik ya da mekanik arıza yaşanmamasının sebebi, ucaklarda bulunan statik elektrik başaltıcıdır. Bunlar ucakların kanat kısımlarında cok acık bir şekilde gorulur. Fitil benzeridir ve kanadın bitiminden ic kısmına kadar sıralanmışlardır. Olumsuz hava şartlarında havalanan bir yolcu ucağı, eğer yağışlı bir havada bulutların arasında yol alıyor ise, bu durumda sayıları binlere varacak olcude yuksek gerilime maruz kalır. Aslında ucağın icinde herhangi bir şey hissetmesek de ucağa defalarca yıldırım carpar. Ancak statik boşaltıcılar bunu etkisiz hale getirir. Ancak bu durum kimi zaman boyle olsa da gozle dahi gorulebilir. Yine ucağa herhangi bir olumsuz etki etmesi mumkun değildir. Cok nadir durumlarda ucak girdiği elektrik yuklu bulutlarda olumsuzluk yaşar.Yani eğer yağmurlu bir havada seyahat ediyorsanız endişelenmeniz icin gereken herhangi bir durum bulunmaz. Gunumuzde havayolu ulaşımı halen en guvenli ulaşım olarak karşımıza cıkar. Bunda ucaklarda bulunan gelişmiş teknolojiler ve de insan faktorunun etkisinin az oluşu onemli bir rol oynar. Zaten kazaların bircoğu ucağı pilotlar kontrol ettiği esnada gercekleşir.Yazar:Emir Karasu