İnsan bağırsak mikrobiyomu; insan genomlarında bulunan genlerin 100 katından oluşan kolektif genomu içeren farklı türlere karşılık gelen bakterileri mikroorganizmalarından oluşur. Mevcut mikrobiyal topluluklar, vitaminlerin ve önemli amino asitlerin sentezi ile birlikte probiyotik özellikleri içeren farklı işlevler yoluyla konakçı sağlığına katkıda bulunur. İnsan bağırsak mikrobiyomunun sağlığı, hastalığı ve çeşitliliği arasındaki korelasyonu geliştiren tüm sağlıklı bireyler arasında bağırsak mikrobiyotasının bileşenlerinde çeşitli değişiklikler gözlemlenmiştir.
Ayrıca, bağırsak mikrobiyotası, bağırsak ve bağırsak dışı bozuklukları içeren patogenez ile baÄŸlantılıdÄ&#177 ;r. Bu nedenle diyet, erken yaÅŸam evrelerinden itibaren mikrobiyal popülasyonların çeÅŸitliliÄŸini, dağılımın&# 196;± ve daha fazlasını etkileyen bağırsaktaki mikrobiyal kompozisyon için ana belirleyiciler olarak kabul edilmiÅŸtir. Diyet varyasyonları ayrıca bağırsak mikrobiyotasındaki toplam yapısal varyasyonların %57’sini geliÅŸtirir. Diyetteki akut deÄŸiÅŸiklik, mikrobiyal bileÅŸimde farklılıklar göstermiÅŸtir. Tüm bu varyasyonlar, saÄŸlık yararlarının daha uzun süre kalıcı olması için bağırsak mikrobiyotasının deÄŸiÅŸtirilmesine katkıda bulunur.
Fındık tüketiminin metabolik risk faktörleri üzerinde etkili olduÄŸu bulunmuÅŸtur. KuruyemiÅŸler, prebiyotik lif ve bitkisel besinlerin bir kombinasyonudur ve antioksidan, anti-inflamatuar etkilere sahiptir. KuruyemiÅŸler ayrıca, tokoferoller (badem ve fındık) ve yüksek miktarda fitosteroller ve karotenoidler (fıstık) gibi lipofilik bileÅŸiklerin kıvamı ile birlikte esas olarak fındıklarda bulunan yüksek tekli doymamış yaÄŸ asitleri içeriÄŸinden oluÅŸur. Fenolik bileÅŸiklerin, temel olarak ceviz ve cevizlerde bulunan flavonoidleri ve tanenleri içeren, kabuklu yemiÅŸlerde fitokimyasallar ÅŸeklinde bol miktarda bulunduÄŸu düşünülmekt edir. Antioksidan ve antienflamatuvar etkiler oluÅŸturan bu bileÅŸik çeÅŸitliliÄŸinin saÄŸlık açısından faydalı olduÄŸu kanıtlanmıştÄ&#17 7;r.
Ypılan araÅŸtırmalar, ayrıca bağırsak mikrobiyotasının yeniden ÅŸekillenmesi üzerindeki etkileri de gösterir. Polifenollerin içeriÄŸi ile birlikte lifler, bağırsak mikrobiyotasının profiline aracılık etmede önemli bir rol oynar ve bu da anti-inflamatuar etkilerin üretilmesi, bağırsak mekanizmalarının ve enterik bariyer bütünlüğ&#1 95;¼nün korunması gibi saÄŸlık yararları mekanizmasına yol açar. Bu nedenle, fındık bitki besinlerinin tüketiminin, iltihaplı hastalıkların yönetimi için bağırsak mikrobiyotasına yardımcı olduÄŸu ortaya çıkmışt&#19 6;±r
Fındık bitki besinlerinin potansiyel prebiyotik özelliklerinin, saÄŸlıklı bağırsak mekanizmasını analiz etmek için önemli olduÄŸu düşünülm&#1 95;¼ÅŸtür. Fındık bitki besinleri, yüksek lif seviyelerinin tutarlılığı , antioksidanlar ve antienflamatuar özellikleri nedeniyle bağırsaktaki mekanizmaları harekete geçirerek saÄŸlığın korunmasında etkili olmuÅŸtur. Macadamia içeren tüm fındık bitki besinleri de lif içerir. Bu bitki besinleri fındıkları, bağırsak bakterilerini besleyebilir, çünkü bu kuruyemiÅŸler, esas olarak bağırsakta yaÅŸayan probiyotik bakterileri beslemekle ilgili olan prebiyotiklerden oluÅŸur.
Yapılan çalışmalardan biri, altı hafta boyunca tek bir günde 56 gr badem ve 10 gr badem kabuÄŸunun bağırsaktaki önemli bakteri suÅŸlarının büyümesini arttırdığın ı göstermiÅŸtir. Antep fıstığı kullanıldığÄ&#177 ;nda da benzer sonuçlar görülmüşt&# 195;¼r. Fındık bitki besinleri ayrıca bağırsakta bulunan proteobakterileri de koruyabilir. Gıda Mikrobiyolojisi’ndeki bir baÅŸka büyük çalışma, kestane ve ununun özlerinin, midede bulunan asitlerin ve safranın hayatta kalmasında farklı laktobasil bakteri suÅŸlarına yardımcı olduÄŸunu ortaya koymuÅŸtur. Dolayısıyla, bu, bu kuruyemiÅŸlerin aktif olarak kalın bağırsakta mekanizma gösterdiÄŸini ve saÄŸlıklı bir bağırsağın korunmasıyla sonuçlandığÄ&#177 ;nı etkili bir ÅŸekilde kanıtlamaktadır.
Ayrıca, bağırsaklarda bulunan saÄŸlıklı bakteriler, kısa zincirli yaÄŸ asitlerinin ürününe fermantasyonla sonuçlanan fındık bitki besinlerinin lifi ile beslenir. Bu nedenle, ağırlık yönetimi bu bileÅŸikler tarafından etkin bir ÅŸekilde sürdürülÃ&#1 88;r. Prebiyotik potansiyel, seçici stimülasyon mekanizması ile herhangi bir bireyde saÄŸlığa fayda saÄŸlayan, bağırsak mikrobiyotasında bulunan seçici mikrobiyal türlerin büyümesi olarak ifade edilmiÅŸtir. Fındık bitki besinlerinin prebiyotik etkileri ve bağırsak mikroflorası üzerindeki etkisi üzerine sınırlı araÅŸtırma yapılmıştır . Ancak çalışmaları n çoÄŸu, prebiyotik desteÄŸi göz önünde bulundurarak saÄŸlıklı bir bağırsağı korumak için fındık bitki besinlerinin olumlu etkisini göstermiÅŸtir.
[h=3]Fındık Besinlerinin Bağırsak Mikrobiyotası Üzerindeki Etkileri[/h] ÇeÅŸitli kabuklu yemiÅŸlerde doÄŸal lifler ve fitokimyasallar bulunur ve bu bileÅŸenler proksimal kolona ulaÅŸarak çeÅŸitli mikrobiyotaların saÄŸlıklı bakımı için substratlar saÄŸlar. KuruyemiÅŸler, prebiyotik lif ve polifenoller açısından zengin gıda bileÅŸenleridir ve insan bağırsak saÄŸlığı ve bağırsak mikrobiyotası üzerinde kanıtlanmış faydaları vardır. Spesifik kabuklu yemiÅŸler lif ve diÄŸer bitkisel besinler açısından zengindir, ancak artan fındık tüketiminin insan bağırsağı mikrobiyotası üzerindeki etkisi henüz araÅŸtırılmamÄ&#17 7;ÅŸtır.
KuruyemiÅŸ tüketiminin metabolik ve bağırsak saÄŸlığı yararlarını öne süren epidemiyolojik çalışmalar ve klinik denemeler geçmiÅŸi vardır. DiÄŸer kuruyemiÅŸlerle karşılaÅŸtır&#196 ;±ldığında, antep fıstığın&#1 96;±n daha düşük seviyelerde çoklu doymamış yaÄŸ asitleri (PUFA’lar) ve tekli doymamış yaÄŸ asitleri (MUFA’lar) ile dengeli bir beslenme profiline sahip olduÄŸu kanıtlanmıştÄ&#17 7;r. Antep fıstığı, yüksek düzeyde protein, çözünü r ve çözünmez lif, potasyum, K vitamini, fitosteroller, ksantofil karotenoidler, tokoferol ve yüksek antioksidan potansiyeline sahiptir.
KuruyemiÅŸler ayrıca tokluk glikoz dalgalanmalarını azaltmada rol oynar. Fındık, bağırsak saÄŸlığınÄ&# 177; korumanın yanı sıra, gestasyonel diyabetes mellitustan muzdarip hastalarda potansiyel olarak glikoz homeostazını iyileÅŸtirmeye yardımcı olur. GLP-1 ve GIP, güçlü glikoza baÄŸlı insülin düzenleyici özelliklere sahip olan ve yemek yedikten sonra kan ÅŸekerini düşürmek için salınan bağırsak inkretin hormonlarıdır. Bu hormonlar, tokluk glukoz dalgalanmalarını kontrol etmede çok önemli bir rol oynayan glukoza bağımlı insülin sekresyonunu arttırır.
AraÅŸtırma raporlarına göre bağırsak mikrobiyotasının insan saÄŸlığınÄ&# 177;n farklı yönleriyle iliÅŸkisini gösteren artan kanıtlar vardır. Sekiz haftalık ceviz tüketimi, yaklaşık 43 g/gün, lipid seviyelerinde önemli bir iyileÅŸme saÄŸlar ve düzenli ceviz tüketimi, daha iyi bağırsak saÄŸlığı ile baÄŸlantılıdÄ&#177 ;r. Yapılan bu çalışma randomize olup kontrollü, ileriye dönük, çapraz geçiÅŸli bir çalışmadadı r. Bağırsak mikrobiyomunu deÄŸerlendirmek için 63 ± 7 yaşında ve BMI 25.1 ± 4.0 kg/m 2 olan 134 kadından oluÅŸan 194 saÄŸlıklı birey araÅŸtırmaya katılmıştır .
Elde edilen sonuçlarda önemli bir düşüş olduÄŸu belirlenmiÅŸ, Clostridium sp.Ceviz tüketimi ile küme XIVa türleri, fındıkların insan bağırsağındaki faydalı etkisini kanıtlamaktadır.araÅŸt& #196;±rmacılar tarafından yapılan bir çalışmada bildirildiÄŸi gibi fıstık tüketiminin bağırsak mikrobiyota bileÅŸimi üzerindeki etkisi badem tüketiminden çok daha yüksektir. Sonuçlar ayrıca potansiyel olarak faydalı bütirat üreten bakterilerin sayısında bir artış göstermiÅŸtir. KuruyemiÅŸlerin iyi bakterileri arttırmada etkinliÄŸi kanıtlanmıştÄ&#17 7;r.
Clostridium, Roseburia, laknospira ve çevirici, insan bağırsağı üzerinde modülatör bir etki yaratmanın bir yolunu açmaktadır. Ceviz tüketimi, sağlıklı bireylerde probiyotik ve bütirik asit üreten türlerdeki artışı açıkça göstermiştir. Lactobacillus, Ruminococcaceae, ve gül çiçeği, probiyotik türü bakteriler ceviz tüketimi ile önemli ölçüde artarken, Bacteroides, anaerotruncus, ve alfaproteobakterilerönemli ölçüde azalmıştır. Konakçı mide-bağırsak (GI) yolu üzerindeki prebiyotik etkileri gösteren şematik bir diyagramı göstermektedir. Düzenli ceviz tüketimi, bağırsak mikrobiyotasında ciddi bir değişiklik getirmiş, bu da böylece ceviz tüketiminin yararlı sağlık etkilerini daha da kanıtlayacak yeni bir mekanizma hakkında fikir vermiştir.
[h=3]Kuruyemişlerin Potansiyel Sağlık Yararları[/h] Eski zamanlardan beri fındık ve kuru meyveler insan diyetinin önemli bir parçası olmuştur. Kuruyemişler besin açısından zengin gıdalardır ve mükemmel sağlığı geliştirici ve faydalı biyoaktif bileşiklerden oluşur. Yapılan bir araştırmaya göre fındık, kronik dejeneratif hastalıklarda koruyucu bir etkiye sahip olduğu söylenen diyet antioksidanları içerir. Kuruyemişler, kronik dejeneratif hastalıklarda yaygın olan oksidatif stresi azaltan antioksidanlara sahiptir. Tüm ağaç yemişleri göz önüne alındığında , ceviz, kestane ve cevizlerde en yüksek miktarda antioksidan bulunur.
Ceviz, 100 g başına 20 mmol’den fazla antioksidan içeren bir ceviz kabuÄŸuna sahiptir, oysa yer fıstığı günlük diyet alımına önemli sayıda antioksidan katkıda bulunur. KuruyemiÅŸler, kardiyovasküler ve koroner kalp hastalıkları ölüm özelliklerinin sayısında güçlü ve tutarlı azalmalar göstermiÅŸtir. Fındık lipit ve kolesterol seviyesini düzenleyen önemli bir rol oynamış ve saÄŸlıklı bir kalp için koruma saÄŸlamıştır.
Alman Beslenme DerneÄŸi’ne göre, kalp ve diÄŸer organların saÄŸlıklı çalışmasÄ&#177 ; için fındık zengin bir besin kaynağı olduÄŸu için günlük 25 gr kuruyemiÅŸ tüketimi tavsiye edilmektedir. KuruyemiÅŸler, tekli doymamış yaÄŸ asitleri (MUFA), çoklu doymamış yaÄŸ asitleri (PUFA), diyet lifi, vitaminler, antioksidanlar ve mineraller gibi tüm önemli besinlerin iyi bir kaynağıdır. Düzenli olarak tüketilseler bile saÄŸlık üzerinde olumlu etkileri vardır. Kanıtlar, düzenli fındık tüketiminin vücut, kalp, kilo, saÄŸlıklı veya obez hastalar üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını göstermektedir. KuruyemiÅŸlerin metabolik bozukluklar, hiperlipidemi, aterosklerotik hastalıklar, hiperglisemi, kalp rahatsızlıkları, miyokardiyal ve koroner arter hastalığını n önlenmesinde kanıtlanmış faydaları olduÄŸu gösterilmiÅŸtir.
Kabuklu yemiÅŸlerde bulunan besinlerin, biyoaktif bileÅŸiklerin ve antioksidanların tam faydasını elde etmek için sık sık tüketilmesi ÅŸiddetle tavsiye edilir. KuruyemiÅŸler çok lezzetlidir, bu nedenle günlük olarak tüketmek sadece fayda saÄŸlayacaktır. Kardiyometabolik ve diÄŸer bulaşıcı olmayan hastalık riski, muazzam miktarda makro besin, mikro besin, biyoaktif bileÅŸik, saÄŸlığı geliÅŸtirici diÄŸer besin maddeleri ve aroma içeren kabuklu yemiÅŸlerin ve kuru meyvelerin sinerjik katkısıyla modüle edilebilir. Ceviz tüketiminin çeÅŸitli saÄŸlık sonuçları üzerindeki faydalı etkileri deneysel araÅŸtırmalar, ileriye dönük çalışmalar ve insan klinik deneyleri ile bildirilmiÅŸtir. SaÄŸlık yararları için aÄŸaç fıstığın&#1 96;±n diyet polifenolleri almak oldukça yarar saÄŸlayan bir diyet seçimi olacaktır.
Kaynakça:
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32713355/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7468923/
Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu