Kuruyemişler, bitkisel besin ve prebiyotik liflerin kombinasyonu besinlerdir ve antioksidan, anti-inflamatuar etkilere sahiptir. İceriğindeki resveratrol, fitosteroller, fenolik asitler, flavonoidler ve karotenoidler gibi kuruyemişlerin biyoaktif bileşikleri, yaşa bağlı bircok patolojiyi onlemede sinerjik etkiler gosterir. Yapılan araştırmalarla resveratrolun maya, Drosophila ve fare gibi model organizmalarda omrunu uzattığı rapor edilmiştir. Raporlar, olum riskini azaltmak icin kırmızı etin en iyi ikamesi olarak fındık onermektedir. Zengin bir tekli doymamış yağ kaynağı (oleik ve palmitoleik asitler) iceren macadamia fıstığı, kolesterol duşurucu etkiler vererek koroner arter hastalığını onler.
Kaju fıstığı kabuklarında bulunan fenolik bir lipid olan anakardik asit, immunoterapiye yanıt olarak metastatik melanom hastalarında spesifik olarak zenginleştirilmiştir. Biyolojik olarak erişilemeyen fındık malzemeleri, insan bağırsağı mikrobiyotası icin bir substrat gorevi gorur. Duzenli olarak cevizle zenginleştirilmiş diyet, sağlıklı bireylerde lipid iceriğini iyileştirir ve probiyotik ve butirat ureten bakteri bileşimini geliştirir. Bu ayrıca yararlı bakterileri teşvik ederek kardiyovaskuler risk faktorlerini azaltır.
Bağırsak mikrobiyota ceşitlilik calışmaları, fındık tuketiminin ardından kısa zincirli yağ asitleri (SCFA) uretebilen cinslerle bir zenginleşme olduğunu bildirmektedir. Fıstıkların prebiyotik etkisi kısmen rafine edici butirat ureten bakteri bileşiminden olabilir. Bu nedenle, fındıkla zenginleştirilmiş optimize edilmiş bir diyet, sağlıklı bir mikrobiyota populasyonunu teşvik etmek ve boylece genel fizyolojiyi geliştirmek icin bir mudahale olabilir.
[h=3]Fındıkların Prebiyotik Etkileri Uzerine Laboratuvar Calışmaları[/h] Amerikalılar icin Diyet Rehberi, fındık bitki besinlerinin alımının, etkili sağlık yararları ile olumlu sonuclar verdiğini ortaya koymuştur. Yağ asidi, bitkisel proteinler, fenolikler ve vitamin fitosterollerinin varlığı nedeniyle bu kuruyemişleri almanın sağlığa faydaları bulunmuştur. Fındık bitki besinlerinin en onemli ozelliği, prebiyotik ozelliklere katkıda bulunan yuksek diyet lifi ve polimerize polifenol iceriği nedeniyle bulunmuştur. Bu bileşenler, bireylerin sağlığına fayda sağlamada yardımcı olan biyoaktif molekullerin varlığında bağırsak mikrobiyotası tarafından daha da metabolize edilir.
Araştırmacı Blaiotta ve ark. İle Mandalari ve ark. Labratuvar ortamında yaprıkları calışmalarda kestane ve bademin prebiyotik etkilerini belirlemeye calışmışlardır. Bu calışmalarda elde eldilen verilere gore, insan klinik deneylerinin ceşitli mudahaleleri ile ilgili benzer prebiyotik etkiler de gostermiştir. Badem ve antep fıstığının fekal bakteri ve mantar mikrobiyotası uzerindeki etkilerini ortaya koyan calışmalar, her iki grupta da butirat uretiminin gozlemlendiğini kanıtlamıştır. Ayrıca ne badem ne de antepfıstığı alımının beslenmeyi artırmada etkili olmadığı sonucuna varılmıştır.. Ancak Liu ve ark. Gore bifidobakterispp. velaktobasilspp. verimli bir artış gosterme yeteneğine sahip olmuştur. Badem ve kabuğunun yanı sıra populasyonundaki kucuk farklılıklar arasında Escherichia koli ve Clostridium perfringens bulunmaktadır. Ayrıca bazı bakteriyel enzimlerin -galaktosidaz aktivitesinin arttığı ve fekal -glukuronidaz, nitroreduktaz ve azoreduktaz aktivitelerinin azaltılmış etki gosterdiği gibi onemli varyasyonlar gosterdiği tespit edilmiştir.
Fındık bitki besinlerinin, kompleks polifenoller, tanenler ve bireylerin bağırsaklarında prebiyotik etkiler gosteren diğer diyet lifleri acısından zengin olduğu bulunmuştur. Calışmalar, etkili bir sindirim sureci yurutmek icin diyet polifenollerinin ince bağırsakta kısmen emildiğini gostermiştir. Karmaşık polifenollerin bağırsakta emilmediği ve daha sonra mikrobiyota tarafından kolonda biyolojik olarak aktive oldukları gorulmuştur. Bu nedenle, kompleks polifenollerden turetilen bu mikrobiyota metabolitleri, kolon bariyerinden kolayca emilen daha kucuk molekullerdir. Ellagitanninler (hidrolize edilebilir tanenler) ve proantosiyaninler (yoğunlaştırılmış tanenler), fındık bitki besinlerinin fenolik bileşikleri olarak ana bileşenler olarak bilinmektedir. Bunlar esas olarak, insan metabolizmasını ve sağlığını korurken, bağırsak uzerinde potansiyel prebiyotik etkiler gosteren bireyin kanında bulunmuştur.
Kabuklu yemişlerde patojenik olmayan bağırsak bakteri turlerinin buyumesini uyaran ve patojenik olanların buyumesinin inhibisyonu olan prebiyotik bileşiklerin varlığı nedeniyle bağırsak mekanizmasında prebiyotik etkiler gozlenmiştir. In vitro calışmalar, butun ve yağı alınmış bademler, ciğ ve kavrulmuş bademler ile kestane lifi ve ozlerinin insan bağırsağında prebiyotik etkiler gosterdiğini ortaya koymuştur. S
on zamanlardaki calışmalardan biri, 21 gun boyunca gunde 42 g kıyılmış badem veya badem yağı alımının tedavisi devam ettiğinde, badem işlemenin gastrointestinal mikrobiyotanın bileşimini etkilediğini ve bunun da faydalı bakteri cinslerinin arttırılmasına yol actığını ortaya koymuştur. 56 gun boyunca gunluk 43 gr ceviz alımını iceren ve sağlıklı bireylerde probiyotik butirik asit ureten bakterileri guclendirerek bağırsak mikrobiyomunu etkileyen bir calışmada da benzer sonuclar gorulmuştur.
[h=3]Fındıktaki Biyoaktif Bileşikler ve Fındığın Besin Bileşimi[/h] Fındık bitki besinlerinin, sağlıklı profillerle birlikte yuksek enerji yoğunluğuna ve yuksek besin iceriğine sahip olduğu bulunmuştur. Badem, kaju, antep fıstığı, baru bademi ve yer fıstığı en duşuk miktarlara sahipken, Brezilya fıstığı, fındık, ceviz ve ceviz en yuksek lipid konsantrasyonlarına sahip bulunmuştur. Badem, kaju, ceviz, yemeklik tohum ve fındık yağ asitlerinin ana bileşenleri tekli doymamış yağ asitlerinden (MUFA) oluşur. Brezilya fıstığı, antep fıstığı ve ceviz, coklu doymamış yağ asitlerinden (PUFA) oluşur. Brezilya fıstığı ve kaju, onemli miktarda doymuş yağ asitleri (SFA) icerir. Ayrıca badem, fındık ve cevizlerin en yuksek MUFA:SFA oranlarına sahip olduğu gozlemlenmiştir. Bu nedenle, bu bitki besleyici fındıkların tuketimi, kardiyometabolik bozukluklar, dislipidemi, obezite icin daha duşuk risk ve sağlık yararları sağlamaktadır.
Lipofilik bileşikler ayrıca badem, fındık, baru bademi ve yer fıstığında daha yuksek tokoferol konsantrasyonu iceren fındık bitki besinlerinde de bulunmuştur. E vitamini etkinliği, antioksidan, antiinflamatuar ve antiobezite ozelliklerinin besleyici ozelliklerinden oluşur. Fıstıklarda, ozellikle antep fıstığında fitosterol bileşenleri de bulunmuştur. Bu bileşenler, kolesterolun bağırsak emilimini engellemeye yardımcı olur ve hiperlipidemi riskini azaltır. Karotenoidler, fındıkta daha duşuk miktarlarda bulunan başka bir lipofilik bileşiktir. Lutein, antioksidan aktivite gosteren başka bir biyoaktif bileşiktir.
Fenolik bileşikler buyuk olcude fındık bitki besinlerinde bulunur. Polifenolik bileşik resveratrolun farklı organizmalarda omrunu uzattığı gosterilmiştir. Wang et al. (2013) yılına resveratrolun yaşam suresi uzerindeki etkisini hem cinsiyet hem de diyet besin kompozisyonu uzerindeki etkisini araştırmışlardır. Drosophila melanogaster. Resveratrol ile yaşam suresinin uzatılmasının, antioksidan peroksiredoksinler, insulin benzeri sinyallemede yer alan insulin benzeri peptitler ve oksidatif stres yanıtında yer alan Jun-kinaz sinyallemesinde yer alan birkac aşağı akış gen dahil olmak uzere yaşlanma ile ilgili yollardaki genlerin aşağı regulasyonu ile ilişkili olduğu belirlemişlerdir.
Cevizin, antep fıstığı, badem ve fındıklar arasında en yuksek değerlere sahip olduğu bulunmuştur. Bazı yağlı tohumların yuksek konsantrasyonlarda flavonoidler ve tanen (ceviz), flavonoidler (ceviz) ve tanenler (baru badem) olduğu one surulmuştur. Diğer bircok kuruyemişin iclerinde daha fazla tanen konsantrasyonuna sahip olduğu bulunmuştur. Flavonoidler ve tanenler, azaltılmış pro-oksidan ve proinflamatuar koşullar gosterir ve bu nedenle obezite ve inflamatuar hastalık riskini azaltır.
Sonuc itibari ile fındık beslenmemizin onemli bir parcasıdır. Fıstıkların zenginleştirici biyoaktif bileşikleri, insan sağlığı uzerinde derin bir etkiye sahiptir. Bu fındık bitki besinlerinin optimum alımı sağlığımız uzerinde prebiyotik etkiye sahiptir. Farklı calışmalar, bu besinlerin sağlıklı bağırsak mikrobiyota populasyonu uzerindeki teşvik edici etkisini ortaya koymaktadır. Bu fındık bazlı bitkisel besinler, konakcı probiyotik bakterileri guclendirmek icin prebiyotik gorevi gorur ve ayrıca konakcıda bir homeostaz durumunu koruyan patojenik bakterileri sınırlar.
Model organizmalar uzerinde prebiyotik ve probiyotiklerin ilerleyen calışmaları ile fındık bazlı prebiyotiklerle faydalı bir diyet planı keşfetmek icin yeni fikirler elde edilmiştir. Kişiselleştirilmiş tıbbın bu yeni cağında, bu prebiyotik ve probiyotik takviyeler, farklı patolojik durumlar icin terapotik bir hedef sağlayabilir.
Kaynakca:
https://www.eurekaselect.com/141712/chapter/bioactive-compounds-of-hazelnuts-as-health-promoter
https://www.researchgate.net/publication/280876411_Bioactive_compounds_in_different_hazelnu t_varieties_and_their_skins
Yazar: Ozlem Guvenc Ağaoğlu