Coğu evde birkac ayna bulunur. Aynalar olmadan hayatın nasıl olacağını hayal etmek zordur. Aynalar o kadar faydalıdır ki, insanlık onları bugun faydalanılan bicimde olmasa da binlerce yıl once oluşturmaya başlamıştır. Tarih boyunca aynalar ceşitli malzemeler kullanılarak ceşitli amaclarla yapılmıştır. Aynalar ortaya cıktıklarından bugune kalite ve konsept olarak cok yol kat etmiştir. Kaydedilen en eski tarihten beri, insanlar yansımalardan etkilenmişlerdir. Narcissus’un bir su havuzundaki kendi yansımasıyla buyulendiği soylenir ve masallarda aynalara sihirli gucler atfedilir. Aynalar, yansıtıcı havuzlardan ve cilalı metal yuzeylerden camdan yapılan el ve banyo aynalarına kadar ilerlemiştir. 17. yuzyıldan beri ic dekorasyonda kullanılmaktadır, arabalarda, otel lobilerinde yansıtıcı yuzeylerde, modern tasarımda hala populerdir. Aynalar, kişilerin kendi gorunumunu incelemesi, otomobillerde arkada olanın incelenmesi, gokdelenlerin inşa edilmesi ve mikroskoplar ve lazerler gibi bilimsel araştırma araclarının yapılması gibi amaclar icin kullanılır.
Aşağıda farklı donemlerde aynaların yapıldığı maddeler ve gecirdikleri değişimlere yer verilmiştir.
[h=3]M.O. 8.000 – M.O. 200, Obsidiyen[/h] İnsanların ellerinde tutabilecekleri fiziksel bir aynanın bilinen en eski tarihi, obsidiyen taşı kullanılan M.O. 8000 yıllarıdır. Obsidiyen, cilalandığında iyi bir yansıtıcı yuzey oluşturan volkanik bir camdır ve ilk olarak Kenya’da comlekcilik ve ok ucları icin kullanılmıştır. İnsanlar taşı yoğun bir şekilde parlatmış, bu da guzel bir yansımayla sonuclanmış ve onu dunyanın ilk aynası yapmıştır. Yıllar gectikce, kara buyu ile giderek daha fazla ilişkilendirilmiş ve kehanet icin kullanılan korkutucu bir ayna veya “siyah ayna” olarak bilinmiştir. Obsidiyen aynalarla ilgili sorun, gercekten ağır olmalarıdır, bu nedenle genellikle buyuk olcekli yapılmamışlardır. Coğunlukla zenginler tarafından daha kucuk suslemeler olarak kullanılmışlardır.
[h=3]Bronz ve İskenderiye Deniz Feneri[/h] Bronzdan yapılan aynalar M.O. 2000 yıllarında Cin’de, MO 2900 yıllarında Mısır‘da ortaya cıkmaya başlamıştır. Bu aynalar suslu şeyler değildir, sadece yuvarlak diskler halinde duzleştirilmiş ve sonra cilalanmış bronz parcalarıdır. Genellikle ahşap, metal veya fildişi kulpları vardır. Mısır, İskenderiye ’de, Pharos adasında MO 285’de inşası başlatılmış olan Pharos veya İskenderiye deniz fenerinde 70 kilometre kadar uzaktan bile gorulebilen buyuk kavisli, cilalı bir bronz (tunc) ayna bulunmaktadır. Limanı da aydınlatan fener denizcilerin geceleri guvenli şekilde geri donmelerine yardımcı olması icin yapılmıştır. Fenerdeki aynalar ile gunduzleri guneş ışığı, geceleri ise ayna onunde yakılan ateşin ışıkları 50 kilometre kadar uzağa yansıtılabilmiştir.
[h=3]1500 ’ler-1800 ‘ler[/h] Cıva Kaplamalı Cam Aynalar
Venedikli cam ustaları, 16. yuzyılda, mukemmele yakın ve bozulmamış yansıma elde etmek icin camın arkasını cıva ile kaplamışlardır. Venedik aynasının ortaya cıktığı yer Murano adasıdır. Murano cam aynalar olarak bilinmektedir. Cıva kaplama işleminin sırları, buyuk olcude endustriyel casusluk nedeniyle sonunda Avrupa’ya yayılmıştır. Ayna uretimi sanayileşmiş ve urunler cok daha uygun fiyatlı hale gelmiş ancak cıvanın toksisitesi bir sorun olmuştur.
Gumuş Kaplamalı Cam Aynalar
Gunumuz aynasına daha cok benzeyen aynalardır.1835 yılında Justus Von Leibig, camı kaplamak icin cıva yerine gumuş kullanmaya başlamış ve boylece bugun hala kullanılan gumuşleme işlemini başlatmıştır. Surec, seri uretime izin verecek şekilde rafine edilmiş ve aynalar cok daha uygun fiyatlı hale gelmiştir. Kolayca cilalanabilen ve duzleştirilebilen oldukca sağlam bir malzeme olması camı ayna yapımı icin mukemmel bir secim haline getirmektedir. Cam levhalar, kumdan cıkarılabilen veya rafine edilebilen silikadan yapılır. Cam, doğal silika kristallerinden yapıldığında erimiş kuvars olarak bilinir. Ancak, eğer sentetik bir cam ise, o zaman sentetik erimiş silika olacaktır. Silika veya kuvars, son derece yuksek bir sıcaklıkta eritilir, daha sonra dokulur ve tabakalar haline getirilir. Gumuş kaynatılarak sıvı hale getirilir ve daha sonra ince, eşit bir kaplama ile cama uygulanır. Gumuşleme işleminden sonra aynalar koruyucu bir kaplama ile kaplanır ve ardından parlatılır. Ayna parlatma işlemi doğru yapılmazsa, camda bozulmaya neden olacak dalgalar olabilir.
Eski gumuş kaplamalı aynalar genellikle camın arkasında koyu cizgilere sahiptir, cunku malzeme cok ince ve duzensiz bir şekilde kaplanmıştır, bu da pul pul dokulmesine, cizilmesine neden olur. Başka herhangi bir yerdeki gumuş gibi aynanın arkası da kararabilir. Gumuşun havadaki kukurt bileşikleri ile reaksiyonu, koyu, yansıtıcı olmayan gumuş sulfur oluşumuna neden olabilir. Bu genellikle bir sorun değildir cunku gumuş camın uzerine hava gecirmez bir şekilde cokeltilir. Bununla birlikte, bazen aynalarda hoş olmayan bir siyah kenar oluşturur. Bu, cam ile gumuş tabakası arasına su sızdığında olur. Suyun varlığı kararma reaksiyonunu hızlandırdığından, yansıtıcı yuzey zarar gorur. Bir aynayı temizledikten hemen sonra kenardaki fazla suyu silmek aynanın zarar gormesini onleyecektir. En iyi teknik, aynayı değil, bezi ıslatmaktır.
Gunumuz: Aluminyum Kaplamalı Cam Aynalar
Modern aynaların doğası temelde bir su havuzundan farklı değildir. Işık herhangi bir yuzeye carptığında, bir kısmı yansıtılacaktır. Aynalar, cok iyi yansıtan parlak, koyu arka plana sahip duz yuzeylerdir. Su iyi yansıtır, cam kotu yansıtır ve cilalı metal son derece iyi yansıtır. Genel olarak, tum yansıtıcı yuzeyler ve dolayısıyla tum aynalar, karakter olarak aynıdır. Yine de, bir aynanın kalitesi, onu yapmak icin harcanan zamana ve malzemelere bağlıdır. Gunumuzde aynalar icin en yaygın olarak kullanılan metalik kaplama aluminyumdur. Aluminyum vakumla uygulanır ve doğrudan soğutulmuş cama yapışır. Aluminyum oksitlenebilir ancak oksitlenmeyi onlemek icin boya gibi koruyucu bir tabaka uygulanabilir. Aluminyum aslında ultraviyole ve kızılotesi spektral aralıklarda diğer tum metallerden en yuksek yansıma seviyesine sahiptir. On yuzey aynaları cok katmanlı bir otomatik kaplayıcıda kaplanır. Bu, her şeyin mukemmel olmasını sağlamaya yardımcı olur, hatta kusursuz bir yansımayla sonuclanır. Standart bir aynada yansıma arka taraftadır. Bilim ve muhendislik icin, kusursuz bir yansımaya sahip ustun kaliteli bir aynaya ihtiyac vardır. Bilimsel sınıf aynalarda camı guclendirmek icin genellikle başka bir kimyasal bileşen eklenir. Orneğin borosilikat, cam silika ve bordan oluşur. Bu, yuksek sıcaklıklara dayanmasına yardımcı olur.
Aynalar gercekten hafife alınmamalıdır. En basit, sade ayna bile uzun bir insan cabası ve bilimsel araştırma tarihinin urunudur. Gunluk işleri basitleştirmek icin surekli olarak aynalar kullanılır ve aynalar bircok bilimsel ve endustriyel uygulamaya sahiptir.
Kaynakca:
https://www.uralakbulut.com.tr/wp-content/uploads/2009/11/AYNA-%c4%b0LK-KEZ-8000-YIL-%c3%96NCE-ANADOLUDA-YAPILDI-Haziran-2012.pdf
https://www.twowaymirrors.com/how-mirrors-are-made/
https://www.mirror-shop.co.uk/how-mirrors-are-made.irs
https://homesteady.com/12003336/the-difference-between-mirror-glass-window-glass
Yazar: Muşerref Ozdaş