Azerbaycan‘ın guneyinde yer alan Lenkeran-Astara Bolgesi Talış Dağları ve Lenkeran Ovası olarak iki kısma ayrılır. Lenkeran Ovası deniz seviyesinden 28 m aşağıda olup Hazar Denizi’yle Talış Dağları arasında yer almaktadır. Bolgenin iklimi nemli subtropik, yıllık yağış miktarı 1400-1600 mm olup, Azerbaycan’ın en cok yağmur alan bolgesidir. Toprak tiplerinden sarı ve kırmızı (terrarosa) topraklar bulunur. Azerbaycan’ın […]
Azerbaycan‘ın guneyinde yer alan Lenkeran-Astara Bolgesi Talış Dağları ve Lenkeran Ovası olarak iki kısma ayrılır. Lenkeran Ovası deniz seviyesinden 28 m aşağıda olup Hazar Denizi’yle Talış Dağları arasında yer almaktadır. Bolgenin iklimi nemli subtropik, yıllık yağış miktarı 1400-1600 mm olup, Azerbaycan’ın en cok yağmur alan bolgesidir. Toprak tiplerinden sarı ve kırmızı (terrarosa) topraklar bulunur. Azerbaycan’ın altı ilini (Lenkeran, Astara, Lerik, Yardımlı, Masallı ve Celilabad) icine alan bu bolge cok guzel doğal zenginliklere sahiptir. Ucuncu Donem Buzul Cağı etkisinden korunabilen Lenkeran-Astara Bolgesi, doğası ve ucuncu donem florasının relikt (eski cağlardan gunumuze kadar kalan turler) ve endemik (sadece bulunduğu yorede yayılış gosteren turler) ağac turlerinin yer almasıyla Azerbaycan’ın diğer bolgelerinden ayrılır. Zengin orman alanına, kaplıcalara, şifalı su ve guzel manzaralı baraja sahip olan bu bolge, ilkbahar ve yazları bir cok turist tarafından ziyaret edilir.
Kaplıcalar: Lenkeran’da kaplıcalar eski donemlerde de insanlar tarafından kullanılmaktaydı. XIV yy.da yerli ahali tarafından bu suların şifalı oldukları tespit edilmiştir.
Meşe Kaplıcası:Diğer adı da Haftonu’dur (yedi pınarı). Eskiden burada 7 kaplıca kaynağının bulunduğu bilinmektedir. Suyundaki pH 7,0- 7,6 arasında değişir. 1962-1963 yıllarında Meşe Kaplıcası’nda yeni kaplıca kuyuları kazılarak, gunluk su debisi ve sıcaklığı tespit edilmiş, ama maliyet yonunden problemler olduğu icin kuyuların ağızları muhurlenmiş ve yedekte tutulmuştur.
Havzova Kaplıcası: Lenkeran-Boradikah-Masallı kara-yolu uzerinde Lenkeran il merkezinden 13 km kuzeybatıda, Talış Dağları’nın eteğinde yer almaktadır. XVIII-XIX. yy da bu kaplıcadan yıkanmak icin, insanlarda ve hayvanlarda deri hastalıklarının tedavisi icin ve şifalı camurundan ilkel olarak yararlanılmıştır. 1920’li yıllarda, ağac ve tahta ile kenarları kapatılmış havuzlar insanların hizmetine sunulmuştur. Gunumuzde Havzova Kaplıcası biraz da genişletilerek, pansiyon-tedavi merkezi halinde faaliyet gostermektedir. 300-1013 m derinliğe sahip kuyulardan cıkartılan, 400C’den yuksek sıcaklığa sahip olan, hidrojen sulfitli kukurt gazı iceren su; sinir, deri hastalıkları, kas ve kemik ağrılarının, romatizma rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.
Ibadi Kaplıcası: Kaplıca adını Ibadi Dağı’ndan almıştır. Rivayete gore ilk defa buraya ağır deri hastalığını tedavi etmek icin Ibadulla adlı birisi gelmiş tedavi olduktan sonra buraya yerleşmiş ve burası onun adıyla adlandırılmıştır. 1930 yılında burada dinlenme-tedavi amaclı merkezin inşaatı başlamıştır, fakat 1933 yılında cevrede olan ormanlığın yanması, yapılan binaların da yanmasına neden olmuştur.
Gunumuzde kaplıca dinlenme- tedavi merkezi olarak hizmet vermektedir. Gunluk su debisi 1123 m3, suyun sıcaklığı 42 0C’dir.
Bu kaplıcaların suyunun fizikokimyasal yapısı, yuksek iceriği ve tedavi etkisi bakımından, dunyaca unlu olan Soci-Matsesta (Rusya) dinlenme-tedavi merkezinin suyundan geri kalmamaktadır .
Hanbulan Barajı: Lenkeran-Astara karayolu uzerinde Talış Dağları eteğinde, Didioval cokuntusunde, yatağına kurulmuş olup, Lenkeran il merkezinden 18 km guneyde bulunur. Barajın yeri ozellikle secilmiştir. Cok guzel manzaraya sahip olan barajın inşaatı 1962 yılından 1976 yılına kadar surmuştur. Barajın genel su tutumu 52 milyon m3, setin maksimum yuksekliği 74,18 m, barajın su yuzeyinin alanı (dolu halde) 246 ha, barajda suyun onunu kesmek icin kullanılan setin uzunluğu 550 m’dir. Baraja 3 ana su aktarıcı kanal bağlanmıştır: Uzunluğu 4,5 km olan Hanbulan su aktarıcı kanalı, uzunluğu 7,7 km olan Astara yonunde yer alan Sağ Sahil kanalı ve uzunluğu 6,6 km olan Lenkeran yonunde yer alan Sol Sahil kanalı. Hanbulan Barajı’nda bulunan su ile Astara ilinin 2787 ha, Lenkeran ilinin ise 7787 ha alanı sulanmaktadır. Barajdan Lenkeran ve Astara illerinin icme suyu ihtiyacını karşılak icin boru hatları cekilmiştir.
Talış ormanları: Bu ormanlar Talış Dağları’nda ve kısmen Lenkeran Ovasında yer almaktadır. 2200 m yuksekliğe kadar yayılarak 150 bin ha alanı kaplamaktadırlar. Burada Hirkan tipli suptropik iklim ağacları yer alır. Lenkeran-Astara Bolgesi’nde 36900 ha’lık alanda 1167 tur bitki kayda alınmıştır. Bolge tur ceşitliliğine gore Kafkaslarda yer alan 18 flora bolgesi icinde ilk sıradadır. Buradaki 150 tur ağac ve 36 tur calı endemiktir.
Hazar Denizi’nden gelen bulutlar Talış Dağları’nı gecemeyip, tum yağışı bu bolgeye bırakır. Yuksek neme neden olan bu hava kutleleri, bolgede orman, calı ve cimenliklerin yoğunluğunu arttırmıştır.
Talış Dağları’nda ormanları korumak amacıyla Lenkeran Ovasında, Lenkeran-Astara illeri arazisinin coğunu kaplayan Hirkan Devlet Koru’su oluşturulmuştur.
Maalesef son yıllarda Azerbaycan’da geciş doneminin getirdiği otorite boşluğu nedeniyle bu ormanların bilincsiz olarak yok edilmesini onlemek icin gerekli dikkat gosterilmemektedir.
Yazar:Enes Eker

Kaplıcalar: Lenkeran’da kaplıcalar eski donemlerde de insanlar tarafından kullanılmaktaydı. XIV yy.da yerli ahali tarafından bu suların şifalı oldukları tespit edilmiştir.
Meşe Kaplıcası:Diğer adı da Haftonu’dur (yedi pınarı). Eskiden burada 7 kaplıca kaynağının bulunduğu bilinmektedir. Suyundaki pH 7,0- 7,6 arasında değişir. 1962-1963 yıllarında Meşe Kaplıcası’nda yeni kaplıca kuyuları kazılarak, gunluk su debisi ve sıcaklığı tespit edilmiş, ama maliyet yonunden problemler olduğu icin kuyuların ağızları muhurlenmiş ve yedekte tutulmuştur.
Havzova Kaplıcası: Lenkeran-Boradikah-Masallı kara-yolu uzerinde Lenkeran il merkezinden 13 km kuzeybatıda, Talış Dağları’nın eteğinde yer almaktadır. XVIII-XIX. yy da bu kaplıcadan yıkanmak icin, insanlarda ve hayvanlarda deri hastalıklarının tedavisi icin ve şifalı camurundan ilkel olarak yararlanılmıştır. 1920’li yıllarda, ağac ve tahta ile kenarları kapatılmış havuzlar insanların hizmetine sunulmuştur. Gunumuzde Havzova Kaplıcası biraz da genişletilerek, pansiyon-tedavi merkezi halinde faaliyet gostermektedir. 300-1013 m derinliğe sahip kuyulardan cıkartılan, 400C’den yuksek sıcaklığa sahip olan, hidrojen sulfitli kukurt gazı iceren su; sinir, deri hastalıkları, kas ve kemik ağrılarının, romatizma rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.
Ibadi Kaplıcası: Kaplıca adını Ibadi Dağı’ndan almıştır. Rivayete gore ilk defa buraya ağır deri hastalığını tedavi etmek icin Ibadulla adlı birisi gelmiş tedavi olduktan sonra buraya yerleşmiş ve burası onun adıyla adlandırılmıştır. 1930 yılında burada dinlenme-tedavi amaclı merkezin inşaatı başlamıştır, fakat 1933 yılında cevrede olan ormanlığın yanması, yapılan binaların da yanmasına neden olmuştur.
Gunumuzde kaplıca dinlenme- tedavi merkezi olarak hizmet vermektedir. Gunluk su debisi 1123 m3, suyun sıcaklığı 42 0C’dir.
Bu kaplıcaların suyunun fizikokimyasal yapısı, yuksek iceriği ve tedavi etkisi bakımından, dunyaca unlu olan Soci-Matsesta (Rusya) dinlenme-tedavi merkezinin suyundan geri kalmamaktadır .

Talış ormanları: Bu ormanlar Talış Dağları’nda ve kısmen Lenkeran Ovasında yer almaktadır. 2200 m yuksekliğe kadar yayılarak 150 bin ha alanı kaplamaktadırlar. Burada Hirkan tipli suptropik iklim ağacları yer alır. Lenkeran-Astara Bolgesi’nde 36900 ha’lık alanda 1167 tur bitki kayda alınmıştır. Bolge tur ceşitliliğine gore Kafkaslarda yer alan 18 flora bolgesi icinde ilk sıradadır. Buradaki 150 tur ağac ve 36 tur calı endemiktir.
Hazar Denizi’nden gelen bulutlar Talış Dağları’nı gecemeyip, tum yağışı bu bolgeye bırakır. Yuksek neme neden olan bu hava kutleleri, bolgede orman, calı ve cimenliklerin yoğunluğunu arttırmıştır.
Talış Dağları’nda ormanları korumak amacıyla Lenkeran Ovasında, Lenkeran-Astara illeri arazisinin coğunu kaplayan Hirkan Devlet Koru’su oluşturulmuştur.
Maalesef son yıllarda Azerbaycan’da geciş doneminin getirdiği otorite boşluğu nedeniyle bu ormanların bilincsiz olarak yok edilmesini onlemek icin gerekli dikkat gosterilmemektedir.
Yazar:Enes Eker