Turkiye, cok uzun yıllardır Avrupa Birliği ile yakın ilişkiler yurutse de ulkenin amacladığı tam uyelik hedefi gercekleşebilmiş değildir. Bunun bircok sebebi olduğu aşikardır ki, burada kısmen kendimizi de kusurlu bulduğumuzu soyleyebiliriz. Ancak Avrupa Birliği’nin zaman icinde ikircikli tutumu bizi Avrupa’dan uzaklaştırsa da ipleri henuz koparmış değiliz. 60 yılı aşan bir muzakere sureci de hesaba katılırsa, […]
Turkiye, cok uzun yıllardır Avrupa Birliği ile yakın ilişkiler yurutse de ulkenin amacladığı tam uyelik hedefi gercekleşebilmiş değildir. Bunun bircok sebebi olduğu aşikardır ki, burada kısmen kendimizi de kusurlu bulduğumuzu soyleyebiliriz. Ancak Avrupa Birliği’nin zaman icinde ikircikli tutumu bizi Avrupa’dan uzaklaştırsa da ipleri henuz koparmış değiliz. 60 yılı aşan bir muzakere sureci de hesaba katılırsa, Turk vatandaşlarının Avrupa Birliği’ne uye olan ulkelere seyahat etmesi halen vizeye tabidir. Aslında 1960’larla startı verilen goruşmelerde ulkemiz lehine bircok imtiyaz soz konusu idi. Bu imtiyazlardan biri de Avrupa Birliği uyesi olan ulkelere serbest dolaşım adı altında seyahat edebilme ozgurluğuydu. Soz konusu imtiyaz aslında o donem icin uye olma gayretine sahip olsun olmasın hemen butun coğrafya ulkeleri acısından soz konusu olan bir ayrıcalıktı. Başka bir ifadeyle vizeyle seyahat pek gorulen bir şey değildi. Oyle ki, İran’da 1979 yılında yaşanan İslam Devrimi’ne kadar, İran vatandaşları dunyanın hemen her ulkesine herhangi bir vize başvurusu yapmaksızın seyahat edebiliyor ve orada turist statusu altında ortalama 90 gune kadar vakit gecirebiliyordu. Ancak 1960’lı yıllar sona erdiğinde ve 70’lere gecildiğinde dunyada sınırları gozetme ve koruma fikri yaygınlaştı. Bu da bircok ulkenin vize muafiyeti kapsamından cıkarılması sonucunu beraberinde getirdi.
Avrupa Birliği ki, o donem icin Avrupa Birliği adı resmi olarak kurumsallaşmamış olmakla beraber Avrupa Ekonomik Topluluğu soz konusu idi ve tum muzakereler, AET’yle yapılıyor ve karara bağlanıyordu. 12 Eylul 1980 tarihinde yaşanan askeri darbeye kadar Turkiye’nin Avrupa Birliği toprakları icin bir tehdit olduğu fikri pek yoktu. Ancak darbe sonrasında vucut bulan iltica talepleri, ulkemizin imajını olumsuz etkilemiştir. Bu durum kısa bir surede başta Almanya olmak uzere diğer Avrupa Birliği ulkelerini tehdit eder bir hal alınca kurum Turkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz seyahat hakkından istifade edemeyeceğini kararlaştırdı. Aslında bu kararlar, bizzat uye ulkelerde bireysel olarak alınmıştır. İlk karar Almanya’dan gelince onu diğer ulkeler izlemiş ve 1990’lara gelindiğinden vizesiz Avrupa Turkler icin bir hayal haline gelmiştir. Bu yuzden bir şekilde ozellikle de devletle ilişiği olan kesimleri vize muafiyetinden faydalandırmak isteyen Turkiye, pasaport ceşitliliği getirmiş ve boylece bir anlamda vatandaşlarını kategorize ederek onları sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırma sonucu, Yeşil Pasaport gibi kavramlar da cıkmıştır. Turkiye Cumhuriyeti’nin duzenlediği pasaportlar arasında en imtiyazlı olan T.C. Diplomatik Pasaportu’dur. Bu pasaport, bircok ulkeye vizesi seyahat etme imkanı sağlasa da sadece belli başlı devlet hizmetinde bulunan şahıslara verilir. Bu şahıslar arasında bakanlık calışanları, ust duzey devlet burokratları, millet vekilleri ayrıca Danıştay, Sayıştay uyeleri, başkanları, Cumhuriyet savcıları gibi devlet icin belirli onemli kademelerde hizmet veren calışanlar yer alır.
Soz konusu bu pasaporta sahip olmak icin oncelikle yukarıda yer alan pozisyonlardan birinde calışıyor olmak gerekir. Bu durumda size verilen pasaport ile, ulkeniz adına yurtdışında hizmet verme imkanına da kavuşursunuz. Ancak soz konusu pasaport şahsi tasarruflar icin kullanılamaz. Eğer diplomatik pasaport sahibi iseniz, bu durumda ailenizin temel fertleri de bu imtiyazdan yararlanabilir. Başka bir ifadeyle eşiniz ve cocuklarınız diplomatik pasaport taşıyabilir. Bunun icin eşte bir yaş sınırı aranmaz iken erkek ve kız cocuklarında 25 yaş sınırı vardır. Bu yaş sınırı kati olup, sadece zihinsel ve bedensel engelli olunması halinde kalkar. Ayrıca 25 yaşın altında olmasına karşın evli ya da aktif bir şekilde calışan cocuklar da bu anlamda pasaporttan istifade edilmekten men edilmişlerdir. Diplomatik pasaport, hamili onu suresi bitene ya da gorev suresi dolana dek kullanabilir. Bu pasaport turu, harctan muaftır. Bu yuzden almak isteyenler herhangi bir harc odemeden temin edebilirler.