Turkiye, 1995 yılında resmi olarak Avrupa Birliği’nin Gumruk Birliği imtiyazına taraf olmuş ve bu sayede Malların Serbest Dolaşımı kurumundan da istifade etmeye başlamıştır. Cok uzun yıllar boyunca surdurulen Avrupa Birliği’ne uyelik muzakereleri henuz sonuca bağlanmamış iken, Gumruk Birliği kurumuna taraf olunması, ulkemiz acısından olumlu olmuştur. Turkiye ve Avrupa Birliği, bu anlamda Malların Serbest Dolaşımı kurumu […]
Turkiye, 1995 yılında resmi olarak Avrupa Birliği’nin Gumruk Birliği imtiyazına taraf olmuş ve bu sayede Malların Serbest Dolaşımı kurumundan da istifade etmeye başlamıştır. Cok uzun yıllar boyunca surdurulen Avrupa Birliği’ne uyelik muzakereleri henuz sonuca bağlanmamış iken, Gumruk Birliği kurumuna taraf olunması, ulkemiz acısından olumlu olmuştur. Turkiye ve Avrupa Birliği, bu anlamda Malların Serbest Dolaşımı kurumu konusunda ortak olmuştur. Bu ortaklık Avrupa Birliği lehine daha geniş hakları icerir. Cunku Turkiye Gumruk Birliği uyesi olsa da kurumun karar alma mekanizmasında yer almadığından son yıllarda sorunlarla karşılaşmıştır. Yine de ulkemiz acısından son derece olumlu bir uygulama olan bu kurum, bir anlamda bize kısmı ortaklığın kapılarını da acmıştır. Turkiye’nin Gumruk Birliği’ne dahi oluşu 1995 yılında gercekleştikten sonra, Avrupa Birliği ile Turkiye arasında ithalat ve ihracat son derece olumlu bir şekilde artış gostermiştir. Her ne kadar cari acığımız olsa da yine de bunu duzeltmek kendi elimizdedir. Turkiye Gumruk Birliği sonrasında, Avrupa Birliği’ne ihracat gercekleştiren onemli ulkelerden birine donuşmuştur. Bu anlamda cok sayıda yeni şirketin de kurulması sonucu beraberinde istihdam sağlamıştır. Ozellikle Bulgaristan ve Romanya‘nın da 2007 yılında Avrupa Birliği’ne tam uye olmalarıyla beraber, Avrupa Birliği’yle batıda komşu olduk. Bu da zaten Gumruk Birliği’ne dahil olan Turkiye’nin Malların Serbest Dolaşımı’nda Avrupa Birliği haritasına dahil olması sonucunu getirmiştir.
Gercekleştirilen ihracat ve ithalatın cok buyuk bir kısmı halen tırlar vasıtasıyla olmaktadır. Bir başka değişle Gumruk Birliği’nin sağladığı avantajlardan istifade ederken en cok karayolunu kullanmaktayız. Bu da doğal olarak belli bir alanda istihdam yaratmasının yanı sıra ayrıca cok sayıda da calışana ihtiyac duyulmasına neden olmuştur. Turkiye’de bulunan şirketlerin buyuk bir kısmı mallarını ağır vasıtalarla Avrupa Birliği ulkelerine taşıdığı icin, bu alanda calışacak cok sayıda şofore ihtiyac duyulmaktadır. Ancak tır şoforu olmak icin oncelikle belirli şartları taşımak gerektiği unutulmamalıdır. Oncelikle tır bir ağır vasıta olduğundan kullanımı diğer motorlu araclara nazaran daha zordur. Yeni duzenlemeye gore tır şoforu olmak isteyen biri oncelikle 22 yaşını tamamlamış olmalıdır. 22 yaşını tamamlamış olan bir kimsenin ağır vasıta ya da başka bir ifadeyle tır şoforluğu yapabilmesi icin ayrıca sağlık raporuna da sahip olması gerekir. Bu sağlık raporu, tır şoforluğu yapmak isteyen kişinin psikolojik ya da norolojik bir rahatsızlığa sahip olmadığının tespiti icin istenir. Bu anlamda ciddi bir sağlık testinden başarı ile gecmesi beklenen tır şoforu adayı, ayrıca son yapılan guncellemeyle beraber C sınıfı bir ehliyete de sahip olmalıdır. Bu anlamda yukarıda bahsi gecen şartların sağlanmasından sonra, aday SRC Belgesi icin başvuruda bulunmalıdır. Bunun icin eğer ehliyeti 2003 yılından once duzenlenmiş ise, sınavsız sonra duzenlenmiş ise sınava girmek suretiyle bir testten gecer.
Son olarak istihdam edilmeden once gecerli bir psikoteknik raporuna sahip olması gereken aday, bu anlamda zorlu bir surecten gecer. Eğer tum şartlar başarılı bir şekilde yerine getirilir ise, bu durumda tır şoforu olarak istihdam edilmesinin onu acılır. Tır şoforlerinin yaşamları son derece zordur ve hayatlarının buyuk bir kısmı yollarda gecer.


