Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Amerika kıtası ulkelerinden olup, sahip olduğu ekonomik guc ile dunyanın en kuvvetli ulkesi sıfatına sahiptir. Bu ulke yaklaşık 300 yıl oncesinde ulke dışından ki, başta Avrupa ulkeleri yer alır, gocmenlerin gelmesiyle kurulmuştur. Kurulduğu ilk donemde Birleşik Krallık’ın bir parcası olan Amerika Birleşik Devletleri, donemin super gucu olan Britanya tarafından ağır vergilere […]
Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Amerika kıtası ulkelerinden olup, sahip olduğu ekonomik guc ile dunyanın en kuvvetli ulkesi sıfatına sahiptir. Bu ulke yaklaşık 300 yıl oncesinde ulke dışından ki, başta Avrupa ulkeleri yer alır, gocmenlerin gelmesiyle kurulmuştur. Kurulduğu ilk donemde Birleşik Krallık’ın bir parcası olan Amerika Birleşik Devletleri, donemin super gucu olan Britanya tarafından ağır vergilere maruz bırakılınca, bağımsız mucadelesi yapmış ve nihayetinde de 4 Temmuz 1776 tarihide bağımsız bir devlet sıfatını kazanmıştır. Dunyanın en eski ancak en yuzeysel tarihe sahip olan devletlerden biri olan Amerika Birleşik Devletleri bir gocmen ulkesi olarak kabul edilir. Bu ulke, cok sayıda farklı ırka millete mensup insanı sınırları dahilinde barındırır. Bu şahısların buyuk bir coğunluğu İngiliz, İrlandalı, Alman ve İspanyol’dur. Ancak aralarında Afrikalı ve Guney Amerikalıların da bulunduğu bu ulke cok sayıda da İskandinav kokenli insanın yaşadığı bir coğrafyadır. Amerika Birleşik Devletleri bu anlamda dunyanın en kozmopolit ulkesi konumundadır. Bu guzel ulke, her yıl 50 bin kadar yabancıyı loto usuluyle sınırlarına kabul eder. Kurulduğu gunden beri fırsatlar ulkesi olarak lanse edilen Amerika Birleşik Devletleri, temelinde barındırdığı ozgurlukler ulkesi kavramı ile cok cazip bir yerleşim yeridir. Ekonomik olarak da yatırım yapılabilecek 10 ulke arasında yer alan Birleşik Devletler bu anlamda her yıl dunyanın dort bir yanından gectiği yatırımcılar ile de dikkatleri uzerine toplamaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri, mortgage kavramının doğduğu ulkedir. Bu ulkede her Amerikan vatandaşı bir şekilde ev alma girişimde bulunur ve butcesi oranında mortgage ceker. Bu da ”American Dream” ifadesinin gercekleşmesi bağlamında en kritik rol oynayan işlem olarak kabul edilir. Ancak son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yerleşik statude olmayanlar da bu ulkeden ev almaya başlamıştır. Bu sayede ulkede gecirdikleri vakti daha eğlenceli bir hale getirmeye calışan yabancılar, Amerikalıların aksine yasal olarak ancak nakit karşılığında ev alabilmektedir. Bu da ulke ekonomisine hatırı sayılır bir girdi anlamına gelir ki, bu konuda ulke de son derece iyimserdir. Oncelikle Amerika Birleşik Devletleri’nden ev almak istemeniz halinde Amerikan vatandaşı olma şartı sizden aranmaz. Yani başka bir ifadeyle yabancı dahi olsanız bu ulkeden ev almanız mumkundur. Burada kacırılmaması gereken en onemli nokta ise ev almanın size doğrudan oturum hakkı tanımayacağıdır. Başka bir ifadeyle Amerika’dan ev dahi alsanız, bu ulkede oturum alma hakkınız bu evle ilişkili değildir. Satın aldığınız evin değeri ne olursa olsun, oturum elde etmeniz ancak belli başlı şartlar altında soz konusudur. Bu şartların başında ulkeye yatırım yapmak ve Amerikan vatandaşlarına istihdam sağlamaktır. Bu ilk kural sağlanırsa, Green Card olarak da bilinen Permanent Residence Card hamili olmanız mumkundur.
Eğer sadece ev alma niyetiniz varsa bu durumda, eğer herhangi bir suca karışmamış ve de Amerika Birleşik Devletleri’nin kara listesinde yer almıyorsanız, adınıza 10 yıl gecerliliği bulunan bir turist vizesi duzenlenir. Bu vize sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl 6 ay kadar kalabilirsiniz. Bu tek girişte ya da cok girişte kalabileceğiniz yıllık kotadır. Yani her takvim yılı size 6 aylık ikamet hakkı verir. Bu surede eviniz olsa dahi sadece resmi olarak turist statusu altında ikamet hakkı elde edersiniz ve kesinlikle calışamazsınız. Bu kuralın ihlali vize iptaline kadar gidebilir. Bu durumda evinizi vekaleten birine sattırmanız gerekir ki bu da sizin icin ciddi anlamda maddi kayıplara sebebiyet verebilir. Ev fiyatları nazara alındığında Turkler en cok Florida ve New York eyaletlerinden ev almayı tercih etmektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, mortgage kavramının doğduğu ulkedir. Bu ulkede her Amerikan vatandaşı bir şekilde ev alma girişimde bulunur ve butcesi oranında mortgage ceker. Bu da ”American Dream” ifadesinin gercekleşmesi bağlamında en kritik rol oynayan işlem olarak kabul edilir. Ancak son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde yerleşik statude olmayanlar da bu ulkeden ev almaya başlamıştır. Bu sayede ulkede gecirdikleri vakti daha eğlenceli bir hale getirmeye calışan yabancılar, Amerikalıların aksine yasal olarak ancak nakit karşılığında ev alabilmektedir. Bu da ulke ekonomisine hatırı sayılır bir girdi anlamına gelir ki, bu konuda ulke de son derece iyimserdir. Oncelikle Amerika Birleşik Devletleri’nden ev almak istemeniz halinde Amerikan vatandaşı olma şartı sizden aranmaz. Yani başka bir ifadeyle yabancı dahi olsanız bu ulkeden ev almanız mumkundur. Burada kacırılmaması gereken en onemli nokta ise ev almanın size doğrudan oturum hakkı tanımayacağıdır. Başka bir ifadeyle Amerika’dan ev dahi alsanız, bu ulkede oturum alma hakkınız bu evle ilişkili değildir. Satın aldığınız evin değeri ne olursa olsun, oturum elde etmeniz ancak belli başlı şartlar altında soz konusudur. Bu şartların başında ulkeye yatırım yapmak ve Amerikan vatandaşlarına istihdam sağlamaktır. Bu ilk kural sağlanırsa, Green Card olarak da bilinen Permanent Residence Card hamili olmanız mumkundur.
