Her ikisi de danscı olan Rus Alexander Balakhonov ile Ukraynalı Iryna Balakhonova, 2014 yılında Turkiye'de, Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nda tanışıp evlendi. Cift, 2017 yılında Ukrayna'ya yerleşmeye karar verdi. Ciftin bu surecte Olexander ve Iryna adını verdikleri 2 de cocukları dunyaya geldi. Yaşamlarına Mıkolayiv şehrinde devam eden aile, 24 Şubat sabahı Rusya'nın saldırısı sonrasında buyuk korku yaşadı. 3 gun sığınakta kalan ve bir cıkış yolu arayan cift, 'Burası, bizim evimiz' dedikleri ve tanıştıkları Antalya'ya gelmek icin senelerce dans ettikleri Anadolu Ateşi Dans Topluğu'ndaki ekip arkadaşları ile bağlantı kurdu. Anneleri Galyna Dzıuba'yı da yanlarına alan Balakhonov ailesi, ulkeden cıkmak icin araclarıyla yola duştu. Savaşın devam ettiği bolgelerden gecemedikleri icin Moldova, Romanya ve Bulgaristan'ı gecen aile, 6 gunde 2 bin 300 kilometrelik zorlu yolculuğun ardından Antalya'ya gelebildi. Anadolu Ateşi'ndeki ekip arkadaşları, kendilerinden yardım isteyen Balakhonov ailesinin gecici sure kalabilmesi icin, daha once dans gosterilerinde sahneye cıktıkları ve son gunlerde yıkım kararı ile gundemde olan Serik ilcesindeki Aspendos Arena'nın kulislerinden birini eve cevirdi. Cocuklarıyla kendilerine bir yaşam alanı oluşturan Balakhonov cifti, dans gosterileri icin de hazırlıklarını surduruyor. Savaş nedeniyle bu sene başladığı okulundan uzak kalan Olexander'a, emekli oğretmen anneannesi Galyna Dzıuba da okuma-yazma oğretiyor. Kendisinin Ukraynalı, eşinin Rus olduğunu belirten Iryna Balakhonova, "Uzun yıllar once Anadolu Ateşi'nde calışıyorduk. İşi bitirip Ukrayna'ya donduk ve cocuklarımız oldu. 24 Şubat gunu sabah saat 5'te uyandık. Evim sallanmaya başlamıştı. Neler olduğunu duyuyordum ama anlayamıyordum ve sonra savaşın başladığını anladım. Ne yapmam gerektiğini bilemediğim icin cok korkmuştum. Nereye koşacağımı, nereye gitmem gerektiğini bilmiyordum. Rusya şehrime bombalı saldırı başlatmıştı" dedi. Cocukları icin cok korktuğunu soyleyen Balakhonova, "Her şey olmasa da şehrim yıkılmıştı. Evimizin yakınına, her iki tarafına bomba duştu. Cocuklarım icin cok korkuyordum. Anadolu Ateşi'nden arkadaşımı aradım ve yardım istedim. Onlar da bana gelmemi soylediler. Cok zor bir yolculuğumuz oldu. 6 gun yoldaydık. Evimden ayrılmak cok zor oldu ama cocuklarım icin en iyisini yapmaya calıştım. Uzun bir yoldan sonra Turkiye'ye ulaştık. Burada bize ev verdiler. Bize yardım ettikleri icin Sayın Mustafa Erdoğan'a, tum yonetime ve danscılara cok teşekkur etmek istiyorum. Ve tum insanların kardeş olduğunu ve barış icin sanat olduğunu soylemek istiyorum" diye konuştu. 6 gun suren yolculuğun kendileri icin cok zor gectiğini anlatan Alexander Balakhonov, yıllar once sahne aldığı yerin şimdilerde evleri olduğunu soyledi. Balakhonov, "Burası, bizim icin evimiz gibi. Burada bizi seviyor ve sayıyorlar. Ben Rusum. Ukrayna'da herhangi bir problemim olmadı. İşim, ailem, evim vardı. Ukrayna'yı cok seviyorum. Savaş, bombalar ve o tur şeyler istemiyorum. Kendim icin değil; cocuklarım icin korkuyorum" dedi. Savaşın sivillere daha cok zarar verdiğini belirten Galyna Dzıuba ise "Tarih oğretmeniyim ve uzun yıllar oğrencilere savaşın ne anlama geldiğini anlatmaya calışıyorum. Şimdi ben de savaşın ne olduğunu biliyorum. Kucuk cocuklarınızla birlikte kendi evinizi bırakıp, başka bir ulkeye gitmek demektir. 2011 yılında Turkiye'deydim. Cocuklarımı hatırlayan ve bize yardım eden Anadolu Ateşi'ne teşekkur etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. Aileye kapılarını acan Anadolu Ateşi'nin Genel Sanat Yonetmeni Mustafa Erdoğan, sanatın en guclu ahlaki dayanışma olduğunu belirterek, "Arkadaşlarımız Ukraynalı Iryna ile Rus Alexander, Anadolu Ateşi'nde tanışıp evlendi ve dunya tatlısı 2 cocukları var. Savaş; devletler ve politikacılar arasında olur ve acısını halklar ceker. Topluluğumuzda Rus ve Ukraynalı danscılarımız yıllarca omuz omuza dans etti, etmeye devam edecekler. Anadolu Ateşi, bir medeniyetler barışı projesidir ve bu son ornekle de pratik olarak bu soylemin altını doldurmuştur. Arkadaşlarımıza sağ salim kavuştuğumuz icin cok mutluyuz" dedi.