Gunumuzde markalar birbirinden alakasız urunler cıkarmak yerine bir ekosistem oluşturmaya başladılar. Teknoloji şirketleri başta olmak uzere pek cok şirkette bu sistemi gormeye başladık. Elbette firmaların bu sisteme yonelmelerinin ardında cok onemli bir sebep var: Tuketici alışkanlıkları.
İşin daha derinine indiğimizde tum firmaların tuketici alışkanlıklarına gore hareket ettiğini goruruz. Bugun sizlere tuketici alışkanlıkları arasında belki de en tehlikelilerinden biri kabul edilen "Diderot Etkisi"nden bahsedeceğiz. Bir urun aldıktan sonra sarmal bir şekilde bu urunle uyumlu başka urunler almak olarak da tanımlayabileceğimiz Diderot Etkisi, gunumuzde aynı markalar ozelinde kullanılmaya başlandı.
[h=2]Diderot Etkisi nedir?[/h]
Bir kişinin Apple markası altında bir iPhone telefon aldığınızı duşunun. Son derece guzel bir telefon ve tum ihtiyaclarını karşılıyor. Bunun yanında da Windows işletim sistemi bulunan herhangi bir marka bilgisayarı var. Diderot etkisine giren kişi bu durumdan rahatsızlık duymaya başlıyor. Elindeki Apple telefonla tam uyumlu calışması icin kendine yine Apple catısı altında calışan bir bilgisayar almak istiyor. Aslında elinde kendi işine yarayan bir bilgisayar olmasına rağmen şoyle guzel bir Macbook Pro alıyor.
Bununla yetinmeyen tuketici, elindeki yeterli seviyedeki kulaklığı beğenmemeye başlıyor ve AirPods alıyor. Bu alışkanlık surekli devam ederek tum Apple ekosisteme hakim olmaya calışmakla devam ediyor. Apple gibi firmalar da bu tuketici alışkanlığını bildiği icin ekosistemlerine yeni urunler ekleyerek muşterileri kendilerine bağımlı hale getirmeye calışıyorlar. Verdiğimiz bu ornek Diderot Etkisi'nin en net tanımlarından birisi.
Diderot Etkisi'nin markalara bağlı olmasına da gerek yok aslında. Bir kadının elbise aldığını duşunelim. Guzel kırmızı bir elbise, ancak bu elbiseyle giyebileceği uyumlu ayakkabısı yok. O sebeple bir de ayakkabı alıyor. Sonra kombin icin uyumlu takılar almak istiyor. Onları da alıyor. Bu sarmal, surekli buyuyerek devam ediyor ve tek bir urunun ardından onlarca farklı urun alınmış olunuyor.
[h=2]Diderot Etkisi'nin altındaki psikolojik sebepler ne?[/h]
Diderot Etkisi'nin altındaki psikolojik sebeplere baktığımızda konu daha da net anlaşılıyor. İnsanlar, aslında satın aldıkları urunlerle kimliklerini belirlerler. Yani sahip olduğumuz şeyler bir noktada bizim kimliğimizi yansıtır. Bu sebeple satın alınan her yeni urun, kullanıcının diğer urunlerle olan uyumluluğunu etkiler. Bu uyumluluk genelde azalma eğilimindedir. İşte insan bu uyumluluğu artırmak icin aynı marka catısı altındaki urunleri satın alma eğilimi gosterirler.
Aslında Diderot Etkisi, cok fazla yerde karşımıza cıkıyor. Dunyanın en iyi filmleri arasında gosterilen Fight Club'dan Tyler Durden karakterinin soylediği bir replik, Diderot Etkisi'ni ozetleyebilir:
"Sahip oldukların zamanla sana sahip olur."
[h=2]"Diderot Etkisi" ismi nereden geliyor?[/h]
Aslında bir tuketim bağımlılığı olarak kabul edebileceğimiz Diderot Etkisi, ilk olarak 18. yuzyılda donemin onemli filozoflarından Denis Diderot'a dayanıyor. Zaten ismi de Fransız filozofun isminden geliyor. Denis Diderot, 1769'da "Eski Sabahlığım İcin Pişmanlık" başlıklı bir yazıda bu tuketim alışkanlığını mukemmel bir şekilde ozetliyor.
Donemin en kapsamlı ansiklopedilerinden biri olan Encyclopédie'nin kurucu ortağı ve yazarı olan Diderot, tanınır olmasına rağmen o donemde yoksulluk ve borcla mucadele ediyordu. 1765 yılında Fransız edebiyatına son derece ilgili olan Rus İmparatoricesi Buyuk Catherine, Diderot'un bu durumunu oğrenerek ona buyuk yardımda bulunur. Oncelikle Diderot'un kutuphanesini ciddi miktarda para odeyerek satın alan Buyuk Catherine, sonrasında bu kutuphaneyi Diderot'a geri hediye eder. Bunun ardından Diderot'un 25 yıllık maaşını tek seferde odeyen Rus İmparatoricesi, Diderot'un borclarını kapatmasını sağladığı gibi eline de yuklu miktarda para bırakmıştır.
Diderot artık borcu olmadığı gibi cebinde de parası olan bir insandır. Filozof, maddi yonden rahatladıktan sonra onceden alamadığı pahalı, kırmızı bir sabahlık satın alır. Bu sabahlığı giyen Diderot, calışma masasına oturduğunda bir şeyi fark eder. Calışma masasıyla sabahlık birbiriyle uyumlu değildir. Kasasında yuklu miktarda para olduğu icin kendisine sabahlıkla yakışacak bir masa satın alır. Sonrasında evindeki halının odaya uyumlu olmadığını fark eden Diderot, bu şekilde evdeki eşyalarını değiştirmeye başlar.

[h=3]Diderot, bu donemle ilgili şunları soylemiştir:[/h] [h=3]"Artık her şey uyumsuz. Artık koordinasyon yok, birlik yok, guzellik yok."[/h] Filozof, evindeki eşyaları bir bir değiştirdikce, eşyaların daha da uyumsuz olduğunu hisseder. Bu uyumsuzluktan kurtulmak icin evindeki tum eşyaları değiştirmişti, ancak bunun sonucunda yine borca girmiş oldu. Denis Diderot, bu cılgınlık doneminin ardından "Eski Sabahlığım İcin Pişmanlık" başlıklı yazısını paylaşır ve gunumuzdeki tuketim cılgınlığına evrilecek etkinin isim babası olur. Diderot, paylaştığı yazıda kendi tuketim cılgınlık donemini şu cumleyle ifade eder:
[h=3]"Eski sabahlığımın efendisi iken, yenisinin kolesi oldum."[/h] Diderot Etkisi, gunumuzde bir nevi yaşam tarzı dayatmasıyla ortuşuyor. 1998'de antropolog ve tuketim davranışları uzmanı Grant McCracken tarafından literature kazandırılan Diderot Etkisi, gunumuzde geniş kitlelere yayılmış durumda. McCracken'a gore Diderot Etkisi'ne giren insanlar icin urunu satın alırken; olmak istediği kişi veya yaşamak istediği hayatın etkisi, urunun işlevselliğinden daha etkili.
Yani bir urunu sırf markası prestijli diye alıyoruz, cunku bu marka bizim olmak istediğimiz kişiyi yansıtıyor olabilir. Daha ucuza daha kaliteli bir urun olsa da tercihlerimiz bu marka uzerinde olmaya devam edecektir.
Bugun sizlere Diderot Etkisi'ni anlattık. Tuketim cılgınlığının had safhada olduğu bu donemlerde bu etkiyi cok daha fazla goruyor ve bazen kendi icimizde de hissedebiliyoruz. Peki sizler bu konuda ne duşunuyorsunuz? Duşuncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: 1, 2, 3, 4
İşin daha derinine indiğimizde tum firmaların tuketici alışkanlıklarına gore hareket ettiğini goruruz. Bugun sizlere tuketici alışkanlıkları arasında belki de en tehlikelilerinden biri kabul edilen "Diderot Etkisi"nden bahsedeceğiz. Bir urun aldıktan sonra sarmal bir şekilde bu urunle uyumlu başka urunler almak olarak da tanımlayabileceğimiz Diderot Etkisi, gunumuzde aynı markalar ozelinde kullanılmaya başlandı.
[h=2]Diderot Etkisi nedir?[/h]

Bir kişinin Apple markası altında bir iPhone telefon aldığınızı duşunun. Son derece guzel bir telefon ve tum ihtiyaclarını karşılıyor. Bunun yanında da Windows işletim sistemi bulunan herhangi bir marka bilgisayarı var. Diderot etkisine giren kişi bu durumdan rahatsızlık duymaya başlıyor. Elindeki Apple telefonla tam uyumlu calışması icin kendine yine Apple catısı altında calışan bir bilgisayar almak istiyor. Aslında elinde kendi işine yarayan bir bilgisayar olmasına rağmen şoyle guzel bir Macbook Pro alıyor.
Bununla yetinmeyen tuketici, elindeki yeterli seviyedeki kulaklığı beğenmemeye başlıyor ve AirPods alıyor. Bu alışkanlık surekli devam ederek tum Apple ekosisteme hakim olmaya calışmakla devam ediyor. Apple gibi firmalar da bu tuketici alışkanlığını bildiği icin ekosistemlerine yeni urunler ekleyerek muşterileri kendilerine bağımlı hale getirmeye calışıyorlar. Verdiğimiz bu ornek Diderot Etkisi'nin en net tanımlarından birisi.
Diderot Etkisi'nin markalara bağlı olmasına da gerek yok aslında. Bir kadının elbise aldığını duşunelim. Guzel kırmızı bir elbise, ancak bu elbiseyle giyebileceği uyumlu ayakkabısı yok. O sebeple bir de ayakkabı alıyor. Sonra kombin icin uyumlu takılar almak istiyor. Onları da alıyor. Bu sarmal, surekli buyuyerek devam ediyor ve tek bir urunun ardından onlarca farklı urun alınmış olunuyor.
[h=2]Diderot Etkisi'nin altındaki psikolojik sebepler ne?[/h]

Diderot Etkisi'nin altındaki psikolojik sebeplere baktığımızda konu daha da net anlaşılıyor. İnsanlar, aslında satın aldıkları urunlerle kimliklerini belirlerler. Yani sahip olduğumuz şeyler bir noktada bizim kimliğimizi yansıtır. Bu sebeple satın alınan her yeni urun, kullanıcının diğer urunlerle olan uyumluluğunu etkiler. Bu uyumluluk genelde azalma eğilimindedir. İşte insan bu uyumluluğu artırmak icin aynı marka catısı altındaki urunleri satın alma eğilimi gosterirler.
Aslında Diderot Etkisi, cok fazla yerde karşımıza cıkıyor. Dunyanın en iyi filmleri arasında gosterilen Fight Club'dan Tyler Durden karakterinin soylediği bir replik, Diderot Etkisi'ni ozetleyebilir:
"Sahip oldukların zamanla sana sahip olur."
[h=2]"Diderot Etkisi" ismi nereden geliyor?[/h]

Aslında bir tuketim bağımlılığı olarak kabul edebileceğimiz Diderot Etkisi, ilk olarak 18. yuzyılda donemin onemli filozoflarından Denis Diderot'a dayanıyor. Zaten ismi de Fransız filozofun isminden geliyor. Denis Diderot, 1769'da "Eski Sabahlığım İcin Pişmanlık" başlıklı bir yazıda bu tuketim alışkanlığını mukemmel bir şekilde ozetliyor.
Donemin en kapsamlı ansiklopedilerinden biri olan Encyclopédie'nin kurucu ortağı ve yazarı olan Diderot, tanınır olmasına rağmen o donemde yoksulluk ve borcla mucadele ediyordu. 1765 yılında Fransız edebiyatına son derece ilgili olan Rus İmparatoricesi Buyuk Catherine, Diderot'un bu durumunu oğrenerek ona buyuk yardımda bulunur. Oncelikle Diderot'un kutuphanesini ciddi miktarda para odeyerek satın alan Buyuk Catherine, sonrasında bu kutuphaneyi Diderot'a geri hediye eder. Bunun ardından Diderot'un 25 yıllık maaşını tek seferde odeyen Rus İmparatoricesi, Diderot'un borclarını kapatmasını sağladığı gibi eline de yuklu miktarda para bırakmıştır.
Diderot artık borcu olmadığı gibi cebinde de parası olan bir insandır. Filozof, maddi yonden rahatladıktan sonra onceden alamadığı pahalı, kırmızı bir sabahlık satın alır. Bu sabahlığı giyen Diderot, calışma masasına oturduğunda bir şeyi fark eder. Calışma masasıyla sabahlık birbiriyle uyumlu değildir. Kasasında yuklu miktarda para olduğu icin kendisine sabahlıkla yakışacak bir masa satın alır. Sonrasında evindeki halının odaya uyumlu olmadığını fark eden Diderot, bu şekilde evdeki eşyalarını değiştirmeye başlar.

[h=3]Diderot, bu donemle ilgili şunları soylemiştir:[/h] [h=3]"Artık her şey uyumsuz. Artık koordinasyon yok, birlik yok, guzellik yok."[/h] Filozof, evindeki eşyaları bir bir değiştirdikce, eşyaların daha da uyumsuz olduğunu hisseder. Bu uyumsuzluktan kurtulmak icin evindeki tum eşyaları değiştirmişti, ancak bunun sonucunda yine borca girmiş oldu. Denis Diderot, bu cılgınlık doneminin ardından "Eski Sabahlığım İcin Pişmanlık" başlıklı yazısını paylaşır ve gunumuzdeki tuketim cılgınlığına evrilecek etkinin isim babası olur. Diderot, paylaştığı yazıda kendi tuketim cılgınlık donemini şu cumleyle ifade eder:
[h=3]"Eski sabahlığımın efendisi iken, yenisinin kolesi oldum."[/h] Diderot Etkisi, gunumuzde bir nevi yaşam tarzı dayatmasıyla ortuşuyor. 1998'de antropolog ve tuketim davranışları uzmanı Grant McCracken tarafından literature kazandırılan Diderot Etkisi, gunumuzde geniş kitlelere yayılmış durumda. McCracken'a gore Diderot Etkisi'ne giren insanlar icin urunu satın alırken; olmak istediği kişi veya yaşamak istediği hayatın etkisi, urunun işlevselliğinden daha etkili.
Yani bir urunu sırf markası prestijli diye alıyoruz, cunku bu marka bizim olmak istediğimiz kişiyi yansıtıyor olabilir. Daha ucuza daha kaliteli bir urun olsa da tercihlerimiz bu marka uzerinde olmaya devam edecektir.
Bugun sizlere Diderot Etkisi'ni anlattık. Tuketim cılgınlığının had safhada olduğu bu donemlerde bu etkiyi cok daha fazla goruyor ve bazen kendi icimizde de hissedebiliyoruz. Peki sizler bu konuda ne duşunuyorsunuz? Duşuncelerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: 1, 2, 3, 4