Sosyal medya dolandırıcıları, hasta cocukları kullanarak hayırseverlerin duygularını istismar etme devam ediyor. Gectiğimiz haftalarda Instagram ’da 'Celal Bebek' ismiyle acılan ve 6 bin 191 takipcisi olan profilde sozde 'İlknur' isimli bir kadın, cocuğunun bir yıldır solunum cihazına bağlı yaşadığını, tedavisi icin 55 bin liraya ihtiyacı olduğunu belirtti. Hesapta paylaşılan fotoğraf internetten aratıldığında, Sakarya'da yaşayan Azra isimli bir bebeğe ait olduğu ortaya cıktı. Sozde Celal bebeğe bağış toplamak icin valilikten alınan iznin ise, kanser tedavisi goren Ayşe Nur İnak isimli bir cocuk icin verildiği anlaşıldı. Dolandırıcılar hasta cocukla ilgili gonderilen mesajları ise 'Evladım yoğun bakımda' cevabıyla geciştirip soru gonderen hesapları engelledi. Hasta cocuk fotoğrafları kullanarak dolandırıcılık yapanların nasıl anlaşılabileceği konusunda Bilişim Teknolojileri ve Siber Guvenlik Uzmanı Yavuz Sultan Selim Yuksel, şu ifadeleri kullandı: “Sosyal medyada bircok hesap goruyoruz. Bu hesaplarda, valilik izinleri, ailesiyle birlikte bir bebek, iletişim ve IBAN bilgilerinin olduğu gorseller paylaşılıyor. Bunlara ufak bir para gonderseniz bile toplamda milyonlarca liranın insanlardan alındığını goruyoruz.” 
Bu dolandırıcılık yonteminin 'yemleme' anlamına gelen, 'fishing' olarak adlandırıldığını belirten Yuksel "Aldatmaya yonelik senaryolar oluşturuyorlar. İcerisinde yemler var. Yem nedir? Valiliğin izin belgesinin olduğu resmi bir kampanya. O valilik izninin gercek olup olmadığını test etmek gibi bir şansınız yok. Orneğin sizi bir linke yonlendiriyorlar. O linke tıkladığınızda size bir bankanın ya da e-devlet sistemine benzeyen sistemin, sanki valiliğin sistemiymiş gibi bir kredi kartı sayfası cıkıyor.
Bu sayfaya girdiğinizde kredi kartı bilgilerinizi de ellerine geciyor. Siz 50-100 liralık bağış yapacağım diye, samimi duygularla destek olmak istediğinizde, kredi kartı bilginiz calınıyor. Anında hesabınızdan binlerce liralık para cekilebiliyor.” dedi.
Bu dolandırıcılığı fark edebilmek icin, paylaşılan fotoğrafların internetten aratılması gerektiğini belirten Yuksel şu uyarıları yaptı: “Bu gibi bağış kampanyalarına samimi olarak destekte bulunmak istiyorsanız, devletimizin resmi kanallardan oluşturduğu kampanyalar var. Buraların tercih edilmesi gerekiyor. Cunku sosyal medyada bir kontrol mekanizması olmadığı icin, istismara her zaman acık bir durum var. Orneğin SMA hastası bir cocuğun fotoğraflarıyla sahte hesaplar ve sahte kampanyalar oluşturabiliyorlar. Google'dan o fotoğrafları aratmak cozum olabilir. Cocuğun ismi ve fotoğraflarını aratarak farklı isimlerle farklı fotoğraflarla servis edildiğini gorebiliriz. Ancak en onemlisi hicbir linke tıklamamalıyız. Kredi kartı bilgilerinizi hicbir şartta gondermemiz gerekiyor."


Bu dolandırıcılık yonteminin 'yemleme' anlamına gelen, 'fishing' olarak adlandırıldığını belirten Yuksel "Aldatmaya yonelik senaryolar oluşturuyorlar. İcerisinde yemler var. Yem nedir? Valiliğin izin belgesinin olduğu resmi bir kampanya. O valilik izninin gercek olup olmadığını test etmek gibi bir şansınız yok. Orneğin sizi bir linke yonlendiriyorlar. O linke tıkladığınızda size bir bankanın ya da e-devlet sistemine benzeyen sistemin, sanki valiliğin sistemiymiş gibi bir kredi kartı sayfası cıkıyor.

Bu sayfaya girdiğinizde kredi kartı bilgilerinizi de ellerine geciyor. Siz 50-100 liralık bağış yapacağım diye, samimi duygularla destek olmak istediğinizde, kredi kartı bilginiz calınıyor. Anında hesabınızdan binlerce liralık para cekilebiliyor.” dedi.





