Amerika Birleşik Devletleri, coğu kişi tarafından kulturu ve de gecmişi cok yeni olduğundan bahisle, tartışılan bir ulkedir. Her ne kadar ulke, belki bir Avrupa ya da Asya ulkeleri kadar eski bir gecmişe sahip olmasa da aslında dunya uzerinde halen aktif bir şekilde ayakta kalan en eski ulkeler arasında kendisine yer bulur. Bu konuda aslında kendisinin […]
Amerika Birleşik Devletleri, coğu kişi tarafından kulturu ve de gecmişi cok yeni olduğundan bahisle, tartışılan bir ulkedir. Her ne kadar ulke, belki bir Avrupa ya da Asya ulkeleri kadar eski bir gecmişe sahip olmasa da aslında dunya uzerinde halen aktif bir şekilde ayakta kalan en eski ulkeler arasında kendisine yer bulur. Bu konuda aslında kendisinin babası olarak da kabul edilen Birleşik Krallık ile yarışan Amerika Birleşik Devletleri, 1776 yılından beri kendi ayakları uzerinde duran bağımsız bir devlet olarak dikkati ceker. Ozellikle de hukuk sistemi ele alınırsa, Amerika Birleşik Devletleri, dunyanın en iyi ve de en başarılı hukuk sistemlerini benimsemiş hatta kendisi de bunu yaratarak, bir anlamda nevi şahsına munhasır bir sisteme olanak vermiştir.
Modern anlamda dunyanın en iyi hukuk sistemleri arasında sayılan Anglo Amerikan hukuk sistemi, her ne kadar Birleşik Krallık’tan etkilenmiş olsa da bundan daha da iyi bir hukuk sistemini elde etmiş ve de bunu yıllar icersinde geliştirmiştir. Ozellikle de ceza davaları alanında bircok ulkenin aksine kamu vicdanına yonelik kararlara hukmeden ulke yasaları, bu anlamda ozellikle de kıta Avrupa’sından ayrılır.
Amerika Birleşik Devletleri, yasal olarak vatandaşlarını tam bir guvenci altına almayı amac haline getirmiş ve bu konuda ceşitli uygulamaları da dunya hukuk sistemine kazandırmıştır. Bu sistemler arasında en eskilerinden biri de tanık koruma programıdır. Bu uygulama belli başlı kamu niteliği taşıyan davalarda davanın seyrine tesir edebilecek tanıkların koruma altına alınarak dava surecine dahil edilmesini sağlar. Başka bir ifadeyle, davada davanın sonucuna etki edebileceği duşunulen tanıklar, koruma altına alınarak davada tanıklık yaparlar.
Amerika Birleşik Devletleri’nin hukuk sisteminde bu uygulama sadece ceza hukukunu ilgilendiren ve de ceza hukukunun belli başlı bolumlerini kapsayan davalarla ilgili tanıklıklarda soz konusu olur. Başka bir değişle, tanık koruma programından istifade edebilmek icin oncelikle soz konusu davanın tanığının tanık koruma programı kapsamına alınabilmesine bağlıdır. Tanık koruma programından faydalanan kişi oncelikle mahkemede kimliğini kesin suretle gizli tutamaz.
Tanık koruma programından istifade eden kişi dava sonrasında bundan yararlanabilir yoksa, dava surerken tanık koruma programından istifade edilmesi mumkun değildir. Tanık koruma programı uyarınca, tanıklık yapan şahıs, dilerse adını ya da soyismini değiştirebilir. Ayrıca kişi kendisine iş bulana dek devlet koruması altında kalır. Bu durumda kişinin ailesi ile olan bağlantısı da kopar.
Tanık koruma programında nadir de olsa yuz ameliyatı gercekleştirilerek sima değişikliği de yapılması mumkundur. Ancak bu oldukca az başvurulan bir yontemdir. Ciddi anlamda tehlike soz konusu ise, bu yonteme başvurulur. Gunumuzde dek gecen surecte neredeyse 8 bine yakın kişi tanık koruma programından istifade etti ve de Amerika’da bu kişilerin neredeyse tamamı zarar gormedi. Gorenler de programı ihlal eden kişiler olmuştur.
Yazar:Emir Karasu