Puerto Plata, Karayipler bolgesinde yer alan Dominik Cumhuriyeti’nin sınırları dahilinde bir yerleşim yeridir. Soz konusu bu şehir, gerek Kuzey Amerikalılar gerekse de Avrupalılarca son derece iyi bilinir. Bunun nedeni, şehrin sahip olduğu turistik tesislerdir. Avrupa ve Amerika coğrafyasında yer alan ulkelerde coğu zaman kışlar ağır gectiğinden bu donemde tropik bir cennet imkanı sunan Puerto Plata, […]
Puerto Plata,
Karayipler bolgesinde yer alan Dominik Cumhuriyeti’nin sınırları dahilinde bir yerleşim yeridir. Soz konusu bu şehir, gerek Kuzey Amerikalılar gerekse de Avrupalılarca son derece iyi bilinir. Bunun nedeni, şehrin sahip olduğu turistik tesislerdir. Avrupa ve Amerika coğrafyasında yer alan ulkelerde coğu zaman kışlar ağır gectiğinden bu donemde tropik bir cennet imkanı sunan Puerto Plata, tercih nedenlerinin başında gelir. Oldukca populer bir yere donuşmuş olan bu coğrafya, bulunduğu Dominik Cumhuriyeti icin de son derece onemlidir. Başkent Santo Domingo sonrasında ulkenin en populer ve de en kalabalık ikinci şehri olan bu kent, sahip olduğu ticaret limanı ile de ulkeye cok ciddi bir katkı sunar. Uluslararası anlamda ulkenin ticaret merkezlerinden biri haline gelen Puerto Plata, bu anlamda turizm dışında da ulke ekonomisi icin onemli bir yere sahiptir. Ulkenin kuzeyinde konumlanmış olan şehir, her yıl gelişen ve de geleceğe yatırım yapan politikası ile dikkat cekicidir. Dominik Cumhuriyeti şehirleri arasında en eskilerden olan Puerto Plata, resmi olarak 1502 yılında yerleşime acılmış ve de o gun bugundur hızla buyuyen ve de populer olan bir destinasyon haline gelmiştir. Her ne kadar 16. yuzyılın ilk yıllarına kadar uzanan bir kent gecmişi olsa da bu şehir, ancak 1844 yılında şehir statusu almayı başarmıştır.
Başkent Santo Domingo ile arasında 215km’lik bir mesafe bulunan Puerto Plata, ulkenin genelinde olduğu gibi butik bir nufusa sahiptir. Ekonomik olarak kalkınmaya calışan ulkenin onde gelen şehirleri arasında bulunan Puerto Plata, Turkler icinde cok ayrı bir oneme sahiptir. Bu onem aslında bir trajedi merkezlidir. 6 Şubat 1996 tarihinde Puerto Plata’da bulunan ve de bu şehrin en buyuk hava meydanı olan Gregorio Luperon Uluslararası Havalimanı’ndan kalkış yapan bir Birgenair ucağı kalkışından yaklaşık 5dk sonrasında Atlantik Okyanusu’nun serin sularına gomulmuştur. Kazada murettebatta dahil 189 yaşamını yitirmiştir. Tarihin en sıradışı ucak kazaları arasında yer alan Birgenair ALW 309 sefer sayılı ucuşu, modern jet tasarımları ele alınırsa, son derece ciddi değişikliklere gidilmesine vesile olmuştur.
Bu anlamda halen de şehirde bu kazaya ilişkin bir anıt bulunur ve de kazadan haberdar olmayan Turkler de bolgeye seyahat ettiklerinde bu anıt sayesinde huzunlu anlar yaşayabilmektedir. Puerto Plata, kazayla beraber ciddi anlamda ziyaretci kaybına uğrasa da kısa surede toparlanmış ve de eskisi gibi bolgenin en onde gelen turistik destinasyonlarından birine donuşmuştur.
Puerto Plata’ya Turkiye’den tarifeli olarak uculması henuz mumkun değildir. Bu anlamda bolgeye tarifeli olarak ucan bircok havayolu bulunsa da bunlar genellikle Amerika ve de Avrupa merkezli şirketlerdir. Eğer tropik bir tatil yapma fikriniz varsa, bu durumda Puerto Plata isteklerinize yanıt verebilecek onemli Karayipler şehirleri arasındadır.
Yazar:Emir Karasu
Puerto Plata,Karayipler bolgesinde yer alan Dominik Cumhuriyeti’nin sınırları dahilinde bir yerleşim yeridir. Soz konusu bu şehir, gerek Kuzey Amerikalılar gerekse de Avrupalılarca son derece iyi bilinir. Bunun nedeni, şehrin sahip olduğu turistik tesislerdir. Avrupa ve Amerika coğrafyasında yer alan ulkelerde coğu zaman kışlar ağır gectiğinden bu donemde tropik bir cennet imkanı sunan Puerto Plata, tercih nedenlerinin başında gelir. Oldukca populer bir yere donuşmuş olan bu coğrafya, bulunduğu Dominik Cumhuriyeti icin de son derece onemlidir. Başkent Santo Domingo sonrasında ulkenin en populer ve de en kalabalık ikinci şehri olan bu kent, sahip olduğu ticaret limanı ile de ulkeye cok ciddi bir katkı sunar. Uluslararası anlamda ulkenin ticaret merkezlerinden biri haline gelen Puerto Plata, bu anlamda turizm dışında da ulke ekonomisi icin onemli bir yere sahiptir. Ulkenin kuzeyinde konumlanmış olan şehir, her yıl gelişen ve de geleceğe yatırım yapan politikası ile dikkat cekicidir. Dominik Cumhuriyeti şehirleri arasında en eskilerden olan Puerto Plata, resmi olarak 1502 yılında yerleşime acılmış ve de o gun bugundur hızla buyuyen ve de populer olan bir destinasyon haline gelmiştir. Her ne kadar 16. yuzyılın ilk yıllarına kadar uzanan bir kent gecmişi olsa da bu şehir, ancak 1844 yılında şehir statusu almayı başarmıştır.
Başkent Santo Domingo ile arasında 215km’lik bir mesafe bulunan Puerto Plata, ulkenin genelinde olduğu gibi butik bir nufusa sahiptir. Ekonomik olarak kalkınmaya calışan ulkenin onde gelen şehirleri arasında bulunan Puerto Plata, Turkler icinde cok ayrı bir oneme sahiptir. Bu onem aslında bir trajedi merkezlidir. 6 Şubat 1996 tarihinde Puerto Plata’da bulunan ve de bu şehrin en buyuk hava meydanı olan Gregorio Luperon Uluslararası Havalimanı’ndan kalkış yapan bir Birgenair ucağı kalkışından yaklaşık 5dk sonrasında Atlantik Okyanusu’nun serin sularına gomulmuştur. Kazada murettebatta dahil 189 yaşamını yitirmiştir. Tarihin en sıradışı ucak kazaları arasında yer alan Birgenair ALW 309 sefer sayılı ucuşu, modern jet tasarımları ele alınırsa, son derece ciddi değişikliklere gidilmesine vesile olmuştur.Bu anlamda halen de şehirde bu kazaya ilişkin bir anıt bulunur ve de kazadan haberdar olmayan Turkler de bolgeye seyahat ettiklerinde bu anıt sayesinde huzunlu anlar yaşayabilmektedir. Puerto Plata, kazayla beraber ciddi anlamda ziyaretci kaybına uğrasa da kısa surede toparlanmış ve de eskisi gibi bolgenin en onde gelen turistik destinasyonlarından birine donuşmuştur.Puerto Plata’ya Turkiye’den tarifeli olarak uculması henuz mumkun değildir. Bu anlamda bolgeye tarifeli olarak ucan bircok havayolu bulunsa da bunlar genellikle Amerika ve de Avrupa merkezli şirketlerdir. Eğer tropik bir tatil yapma fikriniz varsa, bu durumda Puerto Plata isteklerinize yanıt verebilecek onemli Karayipler şehirleri arasındadır.
Yazar:Emir Karasu