Minsk, Doğu Avrupa ulkelerinden Belarus’un başkentidir. Şehir, Beyaz Rusya olarak da anılan Belarus’un en gozde ve de en buyuk şehri olması sebebiyle, son derece onemli bir yere sahiptir. Eski bir Sovyetler Birliği ulkesi olan Belarus, tam anlamıyla Rus kulturunun canlı kaldığı ender Sovyet ulkeleri arasında yer alır. 1991 yılında yaşanan parcalanma sonrasında bircok ulke, tekrardan […]
Minsk, Doğu Avrupa ulkelerinden Belarus’un başkentidir. Şehir, Beyaz Rusya olarak da anılan Belarus’un en gozde ve de en buyuk şehri olması sebebiyle, son derece onemli bir yere sahiptir. Eski bir Sovyetler Birliği ulkesi olan Belarus, tam anlamıyla Rus kulturunun canlı kaldığı ender Sovyet ulkeleri arasında yer alır. 1991 yılında yaşanan parcalanma sonrasında bircok ulke, tekrardan inşa edildi ve kendi kulturlerini yaşatma gayreti icersine girdi. Ancak Belarus’ta ise durum biraz farklı olmuştur. Bu farklılığı başkent Minsk’e gittiğiniz zaman cok rahat bir şekilde anlayabilirsiniz. Ulkenin adeta tanıtım merkezi olan bu şehir, tam anlamı ile bir acık hava muzesi konumundadır. Sahip olduğu sıra dışı mimarı, şehre cok farklı bir hava katar. Bu havanın sebebi, şuphesiz uzun yıllar himayesi altında kalınan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olmuştur. Ulkenin en modern şehri olan Minsk, her anlamda ulkeye merkezlik eder. Kulturel, siyasal ve de iktisadi anlamda Belarus’un kalbi olan Minsk, sahip olduğu coğrafya ile de oldukca verimli topraklar uzerine kurulmuştur.
Minsk, Svislach ve de Nyamiha Nehirlerinin icinden gectiği bir coğrafyada bulunur. Bu iki nehir şehre son derece farklı bir atmosfer sağlar. Ulkenin en gozde yeri olan Minsk, doğal olarak ulke icersinde yaşayan en onemli isimlerin tercih ettiği şehirlerin başında gelir. Bakıldığı vakit, şehir sahip olduğu sosyal ve de kulturel değerler sebebiyle bircok Belaruslunun tercih ettiği bir yerleşim yeridir. Bu şehri ulkenin en kalabalık şehri haline getiren en onemli ayrıntılar arasındadır. Konum olarak başkent olmayı son derece hak eden Minsk, ulkenin neredeyse tam ortasında yer alır. Coğrafi olarak Polonya, Ukrayna ve Rusya gibi bolgenin onde gelen ulkelerine de oldukca yakın olan Minsk, bu anlamda bircok şehirden yerli ve yabancı turist cekmeyi de başarmaktadır. Bolgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Minsk, resmi olarak 1067 yılında kurulmuştur. Cok koklu bir tarihe sahip olan bu şehir, kuruluşundan bu yana ağırlıklı olarak Rus ve Rus kokenli uzantılı devletlerin hukum surduğu topraklardan birine donuşmuştur. Bir bakıma Minsk aslında tipik bir Rus şehridir. Şehir, oldukca ucuz olması sebebiyle civar ulkelerden bircok yatırımcıyı da kendisine ceker. Ancak bunlar arasında cok az sayıda Turk bulunur.
Minsk, Turkler tarafından son yıllarda ziyaret edilmeye başlanılan ulkelerden biri haline gelmiştir. Ozellikle de vizelerin kaldırılmış olması bunda son derece kritik bir rol oynamıştır. Belarus, son yıllarda izlediği politika ile beraber başta Almanya olmak uzere bircok Avrupa devletine de vizesiz seyahatin yolunu acmıştır. Bu girişim sonrasında şehre akan turist sayısından yuzde 50’leri aşan bir artış gozlemlenmiştir. Şehrin sınırları dahilinde yaklaşık olarak 2,1 milyon insan yerleşik olarak ikamet etmektedir. Minsk’e ulaşmak isterseniz İstanbul uzerinden Turk Hava Yolları ile ulaşabilirsiniz. Bu anlamda bolgeye İstanbul cıkışlı tarifeli seferler duzenlenmektedir.
Yazar:Emir Karasu