Kahve keyiftir, ozel bir tutkudur. Buyuleyici kokusuyla cezbeden bir fincan kahveye hayır demek zordur. Dostluklar kahveyle yıllanır, geleceğin bilgisi, sevgi ihtimalleri kahvenin telvesinde aranır. Ulkemize has Turk kahvesinin unu başka ulkelerde de duyulmuştur. Peki ya siz farklı ulkelerin kahve tercihinden ve lezzetinden haberdar mısınız? Yolunuz bu ulkelere duşerse onceden bilgilenmiş olmanız işinizi kolaylaştıracaktır. İşte o […]
Kahve keyiftir, ozel bir tutkudur. Buyuleyici kokusuyla cezbeden bir fincan kahveye hayır demek zordur. Dostluklar kahveyle yıllanır, geleceğin bilgisi, sevgi ihtimalleri kahvenin telvesinde aranır. Ulkemize has Turk kahvesinin unu başka ulkelerde de duyulmuştur. Peki ya siz farklı ulkelerin kahve tercihinden ve lezzetinden haberdar mısınız? Yolunuz bu ulkelere duşerse onceden bilgilenmiş olmanız işinizi kolaylaştıracaktır. İşte o ulkeler ve unlu kahveler:
Once kendi ulkemizden başlayalım.
1-Turkiye ve Turk kahvesi
Yemen Valisi olan Ozdemir Paşa’nın 1517 yılında tadına bakıp hayran olduğu Turk kahvesi bu vesileyle İstanbul’a getirilmiştir. Turkler kahveyi ozel bir şekilde pişirmeyi keşfetmiş ve adına Turk Kahvesi denilmiştir. İstanbul’a gelen seyyahların, elcilerin ve tuccarların kahveyi tanıması ile bu eşsiz lezzet Avrupa’ya ve diğer dunya ulkelerine taşınmıştır. Keşfin ardından halk tarafından da tanınan ve kahvehaneler aracılığıyla yaygınlaşan Turk kahvesi edebiyat, şiir ve sohbetlerin baş aktoru haline gelmiştir. Saray doneminde kahve onemli bir yere sahip olmuş ve ozel zamanlarda sadece en seckin kişilere ikram edilmiştir. Diğer ulkelerin kahvelerine gore daha ince oğutulen Turk kahvesinin tuketimi gunumuzde artarak devam etmektedir.
Hazırlanması, pişirilmesi ve sunumuyla ozel olan, tadı damaklardan kolay gitmeyen Turk kahvesi oyle alelacele yapılmaz. Kahve dunyasında ozel bir yere sahip olan Turk kahvesi genellikle bakır bir cezveye belli bir olcude koyulan oğutulmuş ve kavrulmuş toz halindeki kahve, su ve tercihe gore az miktarda şeker ilavesiyle kısık bir ateşte ağır ağır pişirilir. Bol kopuklu olanı ve mangalda, komur ateşinde pişirileni makbul olan Turk kahvesi kucuk kahve fincanlarına dokulerek ikram edilir. İkram sırasında tepsiye kucuk bir bardak su da bırakılır. Telvesi dibe coken kahve minik yudumlarla ve hoş sohbetler eşliğinde icilir.
2-Yunanistan‘ın Frappe’si
Yunanlılarda kahve kulturu bize gore daha yaygındır. Kuru kahve onlarda da bizdekine cok benzer şekilde bol kopuklu, telveli ama daha sert olacak şekilde pişirilir. Yunanlılar 1453’te Fatih Sultan Mehmet donemindeki Osmanlı ordusunun Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nun başkenti olan Konstantinopolis’i (bugunku İstanbul) almasından sonra Turk Kahvesini tanımış, sevmiş, 1475’te kahve dukkÂnları acılmaya başlanmıştır.
Yunanistan’da geleneksel pişirme ve icme yonteminden başka Frappe adıyla tanınan bir yontem daha yaygındır. Bu yontemde toz halindeki kahve buzlu olarak hazırlanır. Bir Shaker icine soğuk sut, instant ya da granul kahve olarak da bilinen hazır kahve, birkac adet buz, bir miktar toz şeker koyularak iyice karışması sağlanır. Uzun, ince bardaklar ile servisi yapılan Frappe Yunanistan’da cok tutulan bir kahve ceşididir.
3- İrlanda-Irısh coffee
Kahve ile alkol ne alaka demeyin, İrlanda’da sıcacık bir kahvenin icine ilave edilen bir miktar şeker, viski ve kremayla nefis bir kokteyl elde edilmektedir. Bu farklı kahve kokteyline İrlandalılar kendi dilinde “Caife Gaelach” demektedir. Irısh coffee ise İngilizce ‘deki adıdır ve “İrlanda kahvesi” anlamına gelmektedir. Irish coffee icinde alkol olmasına rağmen hafif icimli, nefis lezzetli bir kahve ceşididir.
4-Fas’ın Cafe Des Epices’i
Fas’ta kendi kulturlerinin yansıması olan cok ilginc bir kahve ceşidi tuketiliyor. Baharatı her alanda cok kullanan bu ulkede hazırlanan kahvelerin icine de baharat ilave ediliyor. Turk kahvesini andırsa da icinde tarcın, karabiber, muskat, susam gibi ceşitli baharatlar bulunuyor hatta argan yağı bile ekleniyor. İcimi sert olan kahvelerden keyif alanlara onerilebilir. Bu ozgun baharatlı kahve Fas’a turlarla gidenlerin en fazla ilgisini ceken icecekler arasındadır.
5-İtalya’nın Affogato’su
İtalya’nın kahve kulturu de bambaşkadır. Coğrafyada cizme deyince akla İtalya, yemek kulturunde de İtalya deyince akla espresso ve pizza gelir. Kahvenin cekirdekleri cok ince oğutulduğu icin bizdeki Turk kahvesine benzer ancak daha yoğun, mırraya benzeyen bir tada sahiptir. İtalya’ya gidip bir kahve barına girdiğinizde espresso icmek istiyorsanız sipariş verirken İtalyanların size tuhaf bakmasını istemiyorsanız sadece “caffé (okunuşu kaffe’dir) demeniz yeterlidir. Espresso shot bardağı denilen kucuk bir bardakta getirilir ve icinde ancak birkac yudumluk kahve bulunur. Espresso hızlı hazırlanan, hızlı icilip bitirilen anlamına gelmekte olduğundan bu gayet normal bir durumdur.
Gune kahveyle başlayan İtalyanlar gunun her anında espresso icebilecek kadar kafein tutkunudur ve İtalya’da cok farklı kahve ceşitleri bulunur. İtalya icin espresso kadar yaygın bir başka kahve ceşidi affogato’dur. Kelime anlamı “boğulmuş ” olan affogato dondurma ile kahvenin bir karışımıdır yani bir anlamda dondurma kahveyle boğulmuştur. Orijinal bir İtalyan affogatosu espresso ve vanilyalı dondurma kullanılarak hazırlanır. Tatlı kaplarına koyulan dondurmalar 5 dakika kadar buzluğa atılır ve cıkarılınca uzerine yeni pişirilmiş 1 shot bardağı espresso dokulur. Son dokunuş olarak fındık ve esmer şeker serpilerek servise hazır hale getirilir. Sunum likorle de farklı hale getirilebilmektedir.
6- Finlandiya‘nın Kaffeost’u
Beyaz zambaklar ulkesi olarak da bilinen Finlandiya nufusu az ama yaşam standartları bakımından yuksek bir ulkedir. Dunyaca unlu olan kahvelerden biri de buraya aittir. Kahveye sut koyulabilir, dondurma da kulağa hoş gelebilir hatta baharat bile kabul edilebilir ama peynir deyince işler değişmektedir. Kaffeost denilen bu kahvenin hazırlanması icin peynirler kup biciminde kesilip bardağın dibine koyulmakta, uzerine kahve dokulmekte ve şeker kullanılmamaktadır. Kahveyi icmek ve dipteki peynir parcalarını da bir kaşık yardımıyla yemek gerekmektedir. Finlandiya’nın bu tuhaf kahvesini hazırlamak icin ev yapımı peynirler kullanılmaktadır.
7-Almanya‘nın Pharisaer’i
İşte yine alkol iceren bir başka kahve ceşidi. Danimarkalıların kullandığı dilde farisi anlamına gelen Pharisaer Almanya’da son derece populer. Filtre kahve, cırpılmış krema (kremşanti veya sut de kullanılıyor) ve rom ile hazırlanan bu kahve ceşidinde krema en uste koyuluyor. Pharisaer’in gizli bir şekilde alkol almaya yonelik olarak ortaya cıktığı soylenmektedir. Pharisaer İtalya’da yapılan affogatoda olduğu gibi vanilyalı dondurmayla da yapılabilmekte, bu durumda eiskaffee yani buzlu kahve olarak isimlendirilmektedir.
8-Meksika’nın Cafe de Olla’sı
Bu geleneksel kahve de bir Meksika şekeri olan piloncillo ve tarcın icermektedir. Piloncillo koni veya kulah bicimi verilerek preslenmiş bir ceşit işlem gormemiş esmer şekerdir. Cafe de Olla otantik toprak (kil) kaplar icinde hazırlanmakta ve soğuk iklimli yuksek bolgelerde tuketilmekte, sunumu da toprak kaplarla yapılmaktadır. Hazırlanması icin bir sos tenceresine toz halinde kahve, şeker, su, portakal kabuğu ve tarcın ilave edilip kaynatılır. Şeker eridikten sonra ocaktan alınıp 5 dakika dinlendirilir ve suzgec kullanılarak kilden yapılmış kupalara dokulur, iclerine cubuk tarcın batırılarak sunulur. Cafe de olla’nın icine anason tohumları koyulduğu da olmaktadır. Yoğun portakal tadı tercih edenler ya icine biraz portakal likoru eklemekte ya da ayrıca portakal likoru ile birlikte servis etmektedir. Bizlerin kahveyi minik lokumlarla sunduğu gibi Meksika’lılar da kendi kahvelerini Pilancillo ile sunmaktadır. Bir gun dunya capında en buyuk kahve ureticisi olan Meksika’ya yolu duşen ve baharatlı karışımlardan hoşlananlar olursa cafe de olla’yı cekinmeden deneyebilir.
9- Vietnam’ın Ca Phe Trung’u
Kahvaltılarda, yemeklerde, corbalarda kullanmaya alışık olduğumuz yumurta Vietnam, İsvec, Norvec, Macaristan gibi bazı ulkelerde kahve hazırlanırken kullanılmaktadır. En ozgun yumurtalı kahve Vietnam’da yapılmaktadır. Vietnam aynı zamanda bir kahve ureticisidir. Ca Phe Trung denilen yumurta kahvesi yumurta sarısı, toz şeker ve Vietnam’ın unlu robusta kahvesi ile yapılmaktadır. Yumurta sarısına karıştırılıp cırpılan şeker kahvenin uzerine dokulur. Tercihe gore sut de kullanılabilen ve sıcak tuketilen kahve enerji ve protein kaynağıdır. Soğuk olarak da tuketilebilen ca phe trung kopuklu ve yoğun bir kıvamda, adeta bir tatlı gibi olduğu hatta dondurmalı kahveye benzediği icin kaşıkla tuketilmektedir. Vietnamlı kahveseverlerin cok beğendiği bir lezzettir. İcmeye alışık olanlar ve yeni deneyenler tiramisuya benzediğini belirtmektedir.
10-Etiyopya’nın Buna’sı
Kahvenin anavatanlarından olan Etiyopya en kaliteli kahveleri yetiştirmektedir. Etiyopya’da “buna” veya “bun” kelimesi kahve anlamına gelmektedir. Etiyopya’ya ozgu buna hazırlamak icin once kahve cekirdekleri bir havanda iyice dovulur ve ibrik şeklinde bir testiye koyularak komur ateşi uzerinde 2 saat kaynatılır. Hazırlık, sunum ve icim bakımından bir rituele donuşmuş olan buna kahvesi kucuk fincanlar icine dokulerek ikram edilir. Geleneksel Buna kahvesinin servisi yağ ve tuzla yapılır. Belki bir yabancıya tek fincan yetse de bir Etiyopya yerlisine asla bir fincan yetmeyecektir.
Burada adı gecenlerden başka bircok ulkenin farklı alışkanlıkları, damak zevkleri ve farklı kahve hazırlama yontemleri bulunmaktadır. Alışkanlıklar birbirine benzemese de farklı deneyimler yaşatan kahve kulturleri hayatı keyfe donuşturmektedir.

Once kendi ulkemizden başlayalım.
1-Turkiye ve Turk kahvesi
Yemen Valisi olan Ozdemir Paşa’nın 1517 yılında tadına bakıp hayran olduğu Turk kahvesi bu vesileyle İstanbul’a getirilmiştir. Turkler kahveyi ozel bir şekilde pişirmeyi keşfetmiş ve adına Turk Kahvesi denilmiştir. İstanbul’a gelen seyyahların, elcilerin ve tuccarların kahveyi tanıması ile bu eşsiz lezzet Avrupa’ya ve diğer dunya ulkelerine taşınmıştır. Keşfin ardından halk tarafından da tanınan ve kahvehaneler aracılığıyla yaygınlaşan Turk kahvesi edebiyat, şiir ve sohbetlerin baş aktoru haline gelmiştir. Saray doneminde kahve onemli bir yere sahip olmuş ve ozel zamanlarda sadece en seckin kişilere ikram edilmiştir. Diğer ulkelerin kahvelerine gore daha ince oğutulen Turk kahvesinin tuketimi gunumuzde artarak devam etmektedir.
Hazırlanması, pişirilmesi ve sunumuyla ozel olan, tadı damaklardan kolay gitmeyen Turk kahvesi oyle alelacele yapılmaz. Kahve dunyasında ozel bir yere sahip olan Turk kahvesi genellikle bakır bir cezveye belli bir olcude koyulan oğutulmuş ve kavrulmuş toz halindeki kahve, su ve tercihe gore az miktarda şeker ilavesiyle kısık bir ateşte ağır ağır pişirilir. Bol kopuklu olanı ve mangalda, komur ateşinde pişirileni makbul olan Turk kahvesi kucuk kahve fincanlarına dokulerek ikram edilir. İkram sırasında tepsiye kucuk bir bardak su da bırakılır. Telvesi dibe coken kahve minik yudumlarla ve hoş sohbetler eşliğinde icilir.

Yunanlılarda kahve kulturu bize gore daha yaygındır. Kuru kahve onlarda da bizdekine cok benzer şekilde bol kopuklu, telveli ama daha sert olacak şekilde pişirilir. Yunanlılar 1453’te Fatih Sultan Mehmet donemindeki Osmanlı ordusunun Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nun başkenti olan Konstantinopolis’i (bugunku İstanbul) almasından sonra Turk Kahvesini tanımış, sevmiş, 1475’te kahve dukkÂnları acılmaya başlanmıştır.
Yunanistan’da geleneksel pişirme ve icme yonteminden başka Frappe adıyla tanınan bir yontem daha yaygındır. Bu yontemde toz halindeki kahve buzlu olarak hazırlanır. Bir Shaker icine soğuk sut, instant ya da granul kahve olarak da bilinen hazır kahve, birkac adet buz, bir miktar toz şeker koyularak iyice karışması sağlanır. Uzun, ince bardaklar ile servisi yapılan Frappe Yunanistan’da cok tutulan bir kahve ceşididir.
3- İrlanda-Irısh coffee
Kahve ile alkol ne alaka demeyin, İrlanda’da sıcacık bir kahvenin icine ilave edilen bir miktar şeker, viski ve kremayla nefis bir kokteyl elde edilmektedir. Bu farklı kahve kokteyline İrlandalılar kendi dilinde “Caife Gaelach” demektedir. Irısh coffee ise İngilizce ‘deki adıdır ve “İrlanda kahvesi” anlamına gelmektedir. Irish coffee icinde alkol olmasına rağmen hafif icimli, nefis lezzetli bir kahve ceşididir.
4-Fas’ın Cafe Des Epices’i
Fas’ta kendi kulturlerinin yansıması olan cok ilginc bir kahve ceşidi tuketiliyor. Baharatı her alanda cok kullanan bu ulkede hazırlanan kahvelerin icine de baharat ilave ediliyor. Turk kahvesini andırsa da icinde tarcın, karabiber, muskat, susam gibi ceşitli baharatlar bulunuyor hatta argan yağı bile ekleniyor. İcimi sert olan kahvelerden keyif alanlara onerilebilir. Bu ozgun baharatlı kahve Fas’a turlarla gidenlerin en fazla ilgisini ceken icecekler arasındadır.

İtalya’nın kahve kulturu de bambaşkadır. Coğrafyada cizme deyince akla İtalya, yemek kulturunde de İtalya deyince akla espresso ve pizza gelir. Kahvenin cekirdekleri cok ince oğutulduğu icin bizdeki Turk kahvesine benzer ancak daha yoğun, mırraya benzeyen bir tada sahiptir. İtalya’ya gidip bir kahve barına girdiğinizde espresso icmek istiyorsanız sipariş verirken İtalyanların size tuhaf bakmasını istemiyorsanız sadece “caffé (okunuşu kaffe’dir) demeniz yeterlidir. Espresso shot bardağı denilen kucuk bir bardakta getirilir ve icinde ancak birkac yudumluk kahve bulunur. Espresso hızlı hazırlanan, hızlı icilip bitirilen anlamına gelmekte olduğundan bu gayet normal bir durumdur.
Gune kahveyle başlayan İtalyanlar gunun her anında espresso icebilecek kadar kafein tutkunudur ve İtalya’da cok farklı kahve ceşitleri bulunur. İtalya icin espresso kadar yaygın bir başka kahve ceşidi affogato’dur. Kelime anlamı “boğulmuş ” olan affogato dondurma ile kahvenin bir karışımıdır yani bir anlamda dondurma kahveyle boğulmuştur. Orijinal bir İtalyan affogatosu espresso ve vanilyalı dondurma kullanılarak hazırlanır. Tatlı kaplarına koyulan dondurmalar 5 dakika kadar buzluğa atılır ve cıkarılınca uzerine yeni pişirilmiş 1 shot bardağı espresso dokulur. Son dokunuş olarak fındık ve esmer şeker serpilerek servise hazır hale getirilir. Sunum likorle de farklı hale getirilebilmektedir.
6- Finlandiya‘nın Kaffeost’u
Beyaz zambaklar ulkesi olarak da bilinen Finlandiya nufusu az ama yaşam standartları bakımından yuksek bir ulkedir. Dunyaca unlu olan kahvelerden biri de buraya aittir. Kahveye sut koyulabilir, dondurma da kulağa hoş gelebilir hatta baharat bile kabul edilebilir ama peynir deyince işler değişmektedir. Kaffeost denilen bu kahvenin hazırlanması icin peynirler kup biciminde kesilip bardağın dibine koyulmakta, uzerine kahve dokulmekte ve şeker kullanılmamaktadır. Kahveyi icmek ve dipteki peynir parcalarını da bir kaşık yardımıyla yemek gerekmektedir. Finlandiya’nın bu tuhaf kahvesini hazırlamak icin ev yapımı peynirler kullanılmaktadır.

İşte yine alkol iceren bir başka kahve ceşidi. Danimarkalıların kullandığı dilde farisi anlamına gelen Pharisaer Almanya’da son derece populer. Filtre kahve, cırpılmış krema (kremşanti veya sut de kullanılıyor) ve rom ile hazırlanan bu kahve ceşidinde krema en uste koyuluyor. Pharisaer’in gizli bir şekilde alkol almaya yonelik olarak ortaya cıktığı soylenmektedir. Pharisaer İtalya’da yapılan affogatoda olduğu gibi vanilyalı dondurmayla da yapılabilmekte, bu durumda eiskaffee yani buzlu kahve olarak isimlendirilmektedir.
8-Meksika’nın Cafe de Olla’sı
Bu geleneksel kahve de bir Meksika şekeri olan piloncillo ve tarcın icermektedir. Piloncillo koni veya kulah bicimi verilerek preslenmiş bir ceşit işlem gormemiş esmer şekerdir. Cafe de Olla otantik toprak (kil) kaplar icinde hazırlanmakta ve soğuk iklimli yuksek bolgelerde tuketilmekte, sunumu da toprak kaplarla yapılmaktadır. Hazırlanması icin bir sos tenceresine toz halinde kahve, şeker, su, portakal kabuğu ve tarcın ilave edilip kaynatılır. Şeker eridikten sonra ocaktan alınıp 5 dakika dinlendirilir ve suzgec kullanılarak kilden yapılmış kupalara dokulur, iclerine cubuk tarcın batırılarak sunulur. Cafe de olla’nın icine anason tohumları koyulduğu da olmaktadır. Yoğun portakal tadı tercih edenler ya icine biraz portakal likoru eklemekte ya da ayrıca portakal likoru ile birlikte servis etmektedir. Bizlerin kahveyi minik lokumlarla sunduğu gibi Meksika’lılar da kendi kahvelerini Pilancillo ile sunmaktadır. Bir gun dunya capında en buyuk kahve ureticisi olan Meksika’ya yolu duşen ve baharatlı karışımlardan hoşlananlar olursa cafe de olla’yı cekinmeden deneyebilir.

Kahvaltılarda, yemeklerde, corbalarda kullanmaya alışık olduğumuz yumurta Vietnam, İsvec, Norvec, Macaristan gibi bazı ulkelerde kahve hazırlanırken kullanılmaktadır. En ozgun yumurtalı kahve Vietnam’da yapılmaktadır. Vietnam aynı zamanda bir kahve ureticisidir. Ca Phe Trung denilen yumurta kahvesi yumurta sarısı, toz şeker ve Vietnam’ın unlu robusta kahvesi ile yapılmaktadır. Yumurta sarısına karıştırılıp cırpılan şeker kahvenin uzerine dokulur. Tercihe gore sut de kullanılabilen ve sıcak tuketilen kahve enerji ve protein kaynağıdır. Soğuk olarak da tuketilebilen ca phe trung kopuklu ve yoğun bir kıvamda, adeta bir tatlı gibi olduğu hatta dondurmalı kahveye benzediği icin kaşıkla tuketilmektedir. Vietnamlı kahveseverlerin cok beğendiği bir lezzettir. İcmeye alışık olanlar ve yeni deneyenler tiramisuya benzediğini belirtmektedir.

Kahvenin anavatanlarından olan Etiyopya en kaliteli kahveleri yetiştirmektedir. Etiyopya’da “buna” veya “bun” kelimesi kahve anlamına gelmektedir. Etiyopya’ya ozgu buna hazırlamak icin once kahve cekirdekleri bir havanda iyice dovulur ve ibrik şeklinde bir testiye koyularak komur ateşi uzerinde 2 saat kaynatılır. Hazırlık, sunum ve icim bakımından bir rituele donuşmuş olan buna kahvesi kucuk fincanlar icine dokulerek ikram edilir. Geleneksel Buna kahvesinin servisi yağ ve tuzla yapılır. Belki bir yabancıya tek fincan yetse de bir Etiyopya yerlisine asla bir fincan yetmeyecektir.
Burada adı gecenlerden başka bircok ulkenin farklı alışkanlıkları, damak zevkleri ve farklı kahve hazırlama yontemleri bulunmaktadır. Alışkanlıklar birbirine benzemese de farklı deneyimler yaşatan kahve kulturleri hayatı keyfe donuşturmektedir.